E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Derya Çöl

Sözün ontolojisi
5 Ağustos 2025 Salı

İnsana dair ilk sezgi çoğu kez bir güven kredisiyle başlar; görünmeyen, ölçülemeyen ama sezilebilen bir teminat duygusudur bu. Ne var ki zaman, çoğunlukla bu krediyi sükûnetle değil, sarsıntıyla tüketir. Zira insan, yekpare bir öz değil; çatallı, çok katmanlı, çoğu zaman kendine bile yabancı bir varlıktır. Düşünce ile eylem arasındaki mesafe, bazen bir söz kadar kısa, bazen bir ömür kadar uzundur.

Yaşadığımız çağda, sözcüklerin değeri, kullanıldıkları bağlamdan çok, üretildikleri hızla ölçülür oldu. Derinlik, yüzeyde görünmediği için ötelenir; hakikat, sessizliğin içine gizlendiği ölçüde göz ardı edilir. Artık birçok diyalog, temasın değil, kaçışın aracıdır. İletişim, anlamı paylaşmak değil, boşluğu kelimelerle örtbas etmektir. Bu yüzden belki de, sözün sığlaştığı yerlerde susmak bir tercih değil, bir mecburiyettir.

Bazıları için insan, görkemli bir yapıttır; bazıları içinse tamamlanmamış bir taslaktır. Kimileri yaşarken kendini kurar, kimileri söyler ama eylemez, düşünür ama duraksar, inanır ama değişmez. Bu farklılık, çeşitliliğin değil, çelişkinin izdüşümüdür. Ve bu çelişkiler, çoğu zaman yüzeyselliğin arkasına saklanır. Görünenin ardında, ne söylediğini unutan bir kalabalık vardır; dinlemekten çok ses çıkarmayı amaçlayan, bağ kurmak yerine yankı arayan bir akış.

Bu bağlamda, nitelikli temas bir ayrıcalık değil, bir rastlantıdır. Zira anlam, çoğu zaman yalnızlığa daha yakındır; sessizliğin içinde şekillenir, sözcüklerin gürültüsünde yiter. Kalabalıklar içinde insanı yoran şey, yalnızlık değil; hakikatin eğilip bükülmesidir. Çünkü insan, düşündüğü gibi yaşamazsa, yaşadığı gibi düşünmeye başlar. Ve bu dönüşüm, bir başkalaşma değil, bir silinmedir.

Bütün bunların içinde, belki de yapılabilecek en sade seçim, sözü çoğaltmaktan ziyade özü gözetmektir. Gösterişsiz, derinlikli, samimi temaslar — bunlar artık nadiren bulunur. Ama belki de, insanın insana yüklediği anlamın yeniden inşası, tam da bu nadirliğin farkına varmakla başlar.

Ve belki, hakikati yalnızca söyleyen değil, yaşayanların dilinden duymak gerekir. Çünkü söz, eylemle örtüşmediğinde, yankısı da eksik olur.

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 608 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
yangın
NBA
Tayyip Erdoğan
Ukrayna
İstanbul Başakşehir
burçin terzioğlu
kardeş
pkk
GİB