FIRAT SÖZLERİNE AÇIKLIK GETİRDİ: SÖZLÜĞE BAKIN... HER DEVRİM SOSYAL BİR TRAVMADIR! 

Haberin orjinalini dağıttı: Haber ne kadar çarpıtılmış görürsünüz

AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat kendisi ile yapılan röportaj hakkında basın toplantısı düzenledi. Röportajda bazı yerlerin cımbızlanarak kullanıldığını söyleyen Fırat, basın mensuplarına haberin orginalini dağıtarak; 'Haber ne kadar çarpıtılmış görün' dedi.


İşte Fırat'ın konuşmasından notlar:

-Aslında bu kişileri kusuru yok. Çünkü basın organında böyle bir bilgi var ise insanlarımız biraz da kolaycılığa alıştığı için haberin orjinine gitmeden onu yapma ihtiyacı duyuyorlar. O zaman da yanlış şeyleri yazma durumunda kalıyorlar. Genelde bir siyasi olarak bir insan olarak özellikle yabancılarla yaptığım mülakatlarda olayların yanlış değerlendirilmemesi ve Türkiye'nin yakın tarihini bilmeden değerlendirmemelerini tavsiye ederim. Adı geçen bir muhabir uzun bir röportaj yaptı. Gazeteye bakarsanız bu röportajın kısa bir parçası alınmış. Muhabirin kendi değerlendirmesi olarak orada yer almış. Tüm röportaj alınmış olsaydı. Osmanlı İmparatorluğu'nun işgali, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması aşamasından bugüne kadar olayları getirdim

Orda söylediğim yeni Cumhuriyet kurulmuş, O cumhuriyet halkın o güne kadar olan değerlerini ortadan kaldırmıştı. Cumhuriyetin kurulması, Saltanatın kaldırılması, alfabenin getirilmesi, medreselerin kapatılması bir devrimdir. Her devrim sosyal bir tramvadır. Devrimin temel niteliği de budur. Eğer biraz zahmet edip Türk Dil Kurumu ve başka bir sözlüğe baksaydı. Devremin köklü beklenmeyen bir değişikliğin tümüne devrim, inkılap denildiğini görürdü. Her devrim gibi Atatürk devrimleri de toplumda tramva yaratmıştır. Bir gün önce eski yazı latin alfabesine geçilmiştir. O gün okuma yazma oranı sıfıra düşmüştür. Bunun değerlendirilmesi devrimin iyi yada kötü oluşu anlamında bir değerlendirme değildir.

Fransa devrimi 100-150 yıl önce yapılmasına rağmen ülke hala bunun etkisini yaşıyor. Sovyet devrimi yaşanmasına rağmen hala bu yaşanıyor. Türk toplumunun da bundan etkilenmediğini söylemek doğru değildir. Bu bir tespit anladığım kadarı ile yapılmak istenen bu ortaya çıkarılarak çok güzel bir analizin bir şekliyle gölgelenmesinden ibaret.

Aslında bugün gündem bu olmamalıydı. Gündem başma bir şey olmalıydı. Bugün yine bir medya kuruluşumuzun başyazısında Türkiye Cumhuriyeti'nin niteliklerini verirken laik ve sosyal devlet olduğu dile getirildi. Türkiye'de tartışılması gereken aslında Atatürk'ün getirdiği devrimler içselleştirilmiştir. Birileri bunu Türk halkına izah etmelidir. Demokrasi düşmanlarının kimler olduğu ve Anayasa'nın değiştirilemez denilen maddelerini kimlerin değiştirmek isteyeceklerini soracaktır. Bu akşam diğer medyaya beyanatta bulunan düşünürler bunun üstünden düşünme imkanı bulabilecekler.

Üçüncü olarak TBMM'de gurubu bulunan bir partinin AK Parti'ye akıl vermesinini anlayamıyoruz. 2002 seçimlerinden sonra halk sandığa gömdükten sonra parti başkanlığından 10 ay sonra tekrar dönmesi anlaşılır değil. Kendi partilerini nasıl iktidara taşıyacaklarını yine sandığa gömülmemeleri için neler yapacaklarını düşünsün.

Biraz sonra bu haberin orginali ile tercümesini sizlere vereceğiz. Lütfen okursanız. Okuduktan sonra dönüm o malum gurubun haberi ile kıyaslarsanız ne kadarının doğru ne kadarının yanlış olduğunu görürsünüz. Basın etiğine siyasi etik kadar inanıyorum.