tür konuların 'hap haline dönüştürüp' okurun 'iki dakikada yutması' amacıyla servis yapılması bizde yaygın bir yöntem. Bakın, bugünlerde moda olan Erdoğan-Terim yazılarına! Birkaç maddede her ikisini de şıp diye çözüveriyorsunuz.
Eh, o zaman ben de bir 'Erdoğan-Putin' döktüreyim. Gerçi bunu yaparken daha önce yazdığım 'Baykal-Zyuganov'da olduğu gibi boylarından postlarından tutturamam.
Ama ikisinin de aynı kuşaktan olduğunu (doğum yılları 1954 ve 1952), siyasette yıldızlarının da 21. yüzyılda parladığını belirteyim.
İki lider de dindar. İkisi de uzun süre yöneticilerine (Erbakan ve Yeltsin)saygıda kusur göstermedi. Ama kendileri lider olduktan sonra radikal adımlarla onların çizginden uzaklaştı.
İkisi de 'halktan kişiler'. Tavırları, dilleri bunun göstergesi. İkisi de bazen kameralar önünde sinirleniyor ve yer yer argo sınırlarında ifadeler seçiyor.
Gazeteciler her ikisinin de en sevdiği meslek gurubu değil.
İkisinin de yürüyüşünde bir 'kabadayılık' ve gerekirse kendilerini fiziksel olarak savunabilecekleri yolunda bir özgüven fark ediliyor.
İkisi de sporcu.
Uluslararası ilişkilerde her ne kadar ikisinin de uyması gereken realiteler onları ölçülü davranmaya itse de, bağımsız tavır alıp rest çekmeye eğilimli oldukları hissediliyor.
İkisi de halklarından büyük destek alıyor. Birinin oy desteği seçmenin yarısına ötekininki üçte ikisine ulaşıyor.
Her iki başbakan da güvendiği 'emanetçileri' (Gül ve Medvedev) Devlet Başkanı yaptı.
Ve her ikisi de halklarına sık sık bol çocuk sahibi olmaları yolunda çağrılar yapıyor.
Ancak iki lideri birbirinden ayıran çok sayıda faktör var. Bunların en önde gelenlerinden biri Putin'in haberalma, ordu ve öteki devlet kurumlarını arkasına alarak kolayca başa gelmesi ve ilerlemesi...
Erdoğan'ın ise bu güçleri karşısına alarak iktidar koltuğuna oturmakta ve yoluna devam etmekte zorlanması.
Ve bunun bir sonucu olarak Putin'in demokratiklik diye temel bir görevinin olmaması, devlet ve toplum desteğiyle tek adam olarak yoluna devam etme şansının bulunması...
Erdoğan'ın geleceğinin ise onun demokrasiye ne kadar sahip çıkacağına bağlı olarak şeklleneceği gerçeği; bir başka deyişle, demokrasiden uzaklaştığı ölçüde kendi siyasi geleceğini riske sokan bir lider olması.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...