Türkiye siyasetinde dikkat çekici bir çifte standart yaşanıyor. Bir yanda “Komisyon Öcalan ile görüşsün” çağrısı yapılıyor; öte yanda bu çağrıya ne iktidardan ne muhalefetten tek kelime çıkıyor. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş da dahil olmak üzere Ankara kulislerinde derin bir sessizlik hâkim.
Buna karşın AK Parti İstanbul Milletvekili Yüksel Arslan’ın, DEM Parti’nin komisyon taleplerini sıralayarak yaptığı sert çıkış gündeme oturdu. Arslan, söz konusu talepleri “Türk milletine ihanet”, “bebek katilinin ajandasını aklama girişimi” olarak nitelendirdi. Sosyal medyada paylaştığı uzun açıklamasında, bu komisyonu “tarihe kapkara harflerle yazılacak bir ihanet zemini” diye tanımladı.
Oysa siyasetin esas yanıtlaması gereken soru hâlâ ortada:
“Komisyon Öcalan ile görüşsün” çağrısı neden gündem yapılmıyor?
Bu çağrıya karşı iktidarın, muhalefetin ya da Meclis Başkanı’nın söyleyecek tek bir cümlesi yok mu?
Türkiye’nin demokrasi, hukuk ve toplumsal hafıza açısından kritik bir tartışması, yine siyasi tercih ve medya gündem mühendisliğiyle örtülüyor. Bir tarafın sert çıkışı manşet olurken, diğer tarafın sessizliği kamuoyunun üzerine bırakılıyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...