28. Dönem Edirne Milletvekili ve Çevre Komisyonu Üyesi Ediz Ün gazetemize açıklamalarda bulundu. Ün, "İktidarın, üretimi artıracak formüller üretmesi gerekir. Çünkü günden güne rekoltelerimiz azalıyor. Kuraklık günden güne büyük bir risk haline aldı. Tarım birinci öncelikli olması gerekir. İktidarların nezdinde yarın insanlığı besleyen, tarımı iktidarlarında destekliyor olması lazım" ifadelerini kullandı.
-Türkiye'de çiftçiler, maliyet artışları ve düşük fiyatlar nedeniyle ülke genelinde giderek yayılan eylemler düzenliyor. Bu durum Tarımda örgütlenmenin başlangıcı olabilir mi?
Kesinlikle olur. Şöyle ki çifçiler son derece haklı bu örgütlü mücadelelerinde, çünkü tarım ürünlerine gelen zam girdi maliyetlerinin, gelen zamdan çok çok düşük yani her yıl %10 %15 geriye giden bir durum söz konusu girdiler %40 artıyorken ara ürünleri %30 %25 artıyor.
ÇİFÇİLERİMİZİN HAKLI MÜCADELESİNİ DESTEKLİYORUM
Bu da yıldan yıla çifçilerimizin erimesine sebep oluyor ben bu haklı mücadelelerini destekliyorum çifçilerimizin.
- Zeytinlikleri madencilik faaliyetlerine açacak torba kanun teklifi ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Biz birçok tarım ürününde ithalatçı durumundayız. Kendi kendine yeten yedi ülkeden birisiyken kendi kendine yetemez olduk. Ama bir ürünümüz var ki dünyada ikinci sıradayız. Üretim bazında oda zeytin. Ama ne yazık ki son yıllarda bir düşüş grafiği içerisinde sebebi de tabi zeytin alanlarının maden sahalarına açılma izinleri verilmesi doğrultusunda yani bir ürünümüzde
ihracatçı pozisyonundayız. Dünyada sıralamaya giriyoruz ama mevcut iktidar ona da göz dikti onda da alt sıralara doğru ilerlemeye devam ediyoruz. Maalesef zeytin alanlarımız birer birer yok oluyor dünyada ikinci sıradayken birkaç yıl içerisinde daha da alt sıralara inmek durumunda kalacağız bu da bizim için çok üzücü.
Bir de şu ayrıntı çok önemli bakın zeytin alanlarının maden sahalarına açtıklarında on yıllık ruhsat veriyorlar ve on yıl sonra bura da bir faaliyet yapılmıyor yıllık 700 milyon dolarlık bir gelir beklentisi var ama burası zeytin sahası olarak devam etse yılda zaten 400 milyon TL'lik zeytin ihracatı yapabiliyoruz ama 10 yıl sonra maden sahası tamamlanınca, işi bitince hiçbir kullanıma açılmıyor. Dolasıyla zeytin alanları 100 yıl, 200 yıl zeytin vermeye devam ediyor. Doğaya yaptığı tahribatlar biliyorsunuz küresel ısınma sebebiyle kuraklık en büyük belalarından bir tanesi haline geldi. Sürekli tarım ürünlerimizin rekolteleri kuraklık sebebiyle ile düşüyor. Bu zeytin ağaçlarının yok edilmesiyle birlikte biz tabiata da büyük bir haksızlık yapıyoruz. Geleceğimiz adına da büyük haksızlık yapıyoruz. Çünkü orman alanlarının doğada yağmuru getiren, tabiatı ayakta tutan varlıklardır. O yüzden zeytin çok önemli bir ağaç korumamız, kollamamız ve yaygınlaştırmamız daha da çoğaltmamız gerekir.
-Çiğ süt alım fiyatı küçük aile işletmelerinin işi bırakmasına neden olur mu?
Zaten günden güne bakın aile işletmecilerinin sayısı azalıyor. Çiğ sütte de durum aynı girdi maliyetleri çiğ süte gelen zamdan yüksek hale geldi. En son yeni güncellendi. Fiyat 18 lira 25 kuruş oldu. Sütün litresi, Ulusal Süt Konseyi 17 Temmuz'da fiyatı güncelledi. Ama beklentinin çok altında kaldı. En az 21 TL olması gerekiyor ki maalesef 18. 25'de kaldı. Avrupa'da mesela Haziran ayında Ulusal Süt Konseyi çiğ süt yem paritesi 1. 21 olarak açıkladı. 1. 21 demek her bir üretimde yüzde 20 daha düşük üretim demek ve daha düşük karlılık demek. Avrupa'da bu rakam 1.5 Türkiye'de 1. 5 altında olmaması lazım. Yani çiğ süte gelen zam girdi maliyetlerinden daha yüksek olması gerekiyor. 1, 5 oranında yem ile endeksleniyor. Bu rakam Avrupa'da 1.5. Süte 1.5 lira zam geliyorsa yem maliyeti 1 TL demektir. Ama bizde 1. 20 bu çok aşağıda bir rakam derhal bir buçuğa çekilmesi gerekir fiyatların revize edilerek.
Eklemek isteğiniz bir şey var mı?
Türkiye'nin tek kurtuluşunun ben üretimden yana olduğunu düşünüyorum. 85 milyon insanımız var, 15 milyon mültecimiz var, yılda 53 milyon turist ağırlıyoruz. Bu insanları beslemek için tarım ürünlerine ihtiyacımız var. Topraklarımıza ihtiyacımız var. Tatlı suya ihtiyacımız var. Dolayısıyla tabiatıda korumak, üretimide artıracak formüller üretmesi gerekir. İktidarın bu konuya kafa yorması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü günden güne rekoltelerimiz azalıyor. Kuraklık günden güne büyük bir risk haline aldı. Tarım birinci öncelikli olması gerekir. İktidarların nezdinde yarın insanlığı besleyen, tarımı iktidarlarında destekliyor olması lazım.
EDİZ ÜN'ÜN TANIYALIM
Ediz Ün 1976 yılında Edirne'de doğdu. Trakya Üniversitesi Tekirdağ Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümünü bitirdi.
Tarım ve sağlık sektörlerinde yerli ve yabancı firmalarda üst düzey yöneticilik; milletvekili ve belediye başkanı danışmanlığı yaptı. Sigortacılık, psikoteknik merkezi işletmeciliği ve tarım alanlarında faaliyet gösterdi.
Cumhuriyet Halk Partisinde İl Başkan Yardımcılığı ve Edirne Merkez İlçe Başkanlığı görevlerini yürüttü. Atatürkçü Düşünce Derneği, Edirne Kültür ve Yardımlaşma Derneği,
Uzunköprü Kültür ve Yardımlaşma Derneği, TEMA Vakfı, Selanik Göçmenleri Derneği, Edirnespor, Tuncaspor, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası, Ziraat Mühendisleri Odası üyesidir.
14 Mayıs 2023 seçimlerinde CHP'den 28. Dönem Edirne Milletvekili seçilmiştir. Çevre Komisyonu Üyesi'dir.
HİLAL BÜYÜKKAYA/ TURKTİME
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |