ABD eski Başkanı Bill Clinton, dün İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde “21’inci Yüzyıl’da Dünyamızı Bekleyen Tehditler ve Fırsatlar” başlıklı bir konferans gerçekleştirdi. Laureate International Universities’in Onursal Başkanı da olan Clinton, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde, okulun öğrencilerine, mezunlarına, akademisyenlerine, siyaset ve iş dünyasının önde gelen isimlerinin yer aldığı 500 davetliye konferans verdi.
Clinton konferansının panelinde Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil Güven, İstanbul Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı ve Vatan Gazetesi Yazarı Rifat Sarıcaoğlu ila Laureate Education CEO’su Douglas Becker yer aldı.
Clinton yarım saat konferansta dünyadaki yoksul ülkelerle gelişmiş ülkeler arasındaki tezatlara değindi. Afrika’dan Haiti’ye kadar dünyanın geleceği için yapılması gerekenlerin altını çizdi; ardından öğrencilerin sorularını yanıtladı. Clinton İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin 4 öğrencisinin sorularını şu şekilde cevapladı:
Türkiye’de bir genci hangi özellikleri lider yapar?
Ben her zaman benden farklı olanlara değer verdim ve dikkat ettim. Ülkesine ileride katkı sunmak isteyen genç, ister politik isterse de dini farklılıklar olsun her zaman kendisinden farklı olan kişilerle iletişim kurmak için arayışta olmalıdır. Türkiye’de bence bu eksik. İnsanlar birbirinin farkında değil, birbirlerine şans vermiyorlar. Gençler özellikle meraklı ve anlayışlı olmalı, farklı kişilerle empati kurabilmeli. Sıkı çalışmak, başkalarının başarılarından esinlenmek ve mutlaka gelecek için bir rüya kurmak başarıya giden yoldur.
Genç nüfusa sahip olan Türkiye’ye, AB’nin bakış açışı sizce nasıl?
Türkiye’yle AB üyesi ülkelerin gençlerini kıyasladığım zaman farklı olduklarını görüyorum ancak sosyal ya da dinsel farklılıklar hiçbir gencin geleceğinin önüne geçmemeli. Farklılıklardan çok benzerlikler daha önemli.
Hem Türkiye hem de AB üyesi ülkeler refah, barış ve eğitimli gençlerin olduğu bir ortamda yaşamak istiyorlar.
Ve insanların farklı kültürlerinin bir arada olabilmesini umuyorlar. Ben insanların dünyayı umut edildiği gibi şekillendirebileceğine inanıyorum. Farklılıklar genellikle politik amaçlar doğrultusunda tanımlanırlar ancak ben ortak geleceğimizin bundan daha değerli olduğunu düşünüyorum. Erkek ya da kız olabilirsiniz, saç, deri ya da göz renginiz farklı olabilir tüm bunlar genetik farklılılar. Bunun ötesinde hepimiz, tüm insanlar birbirine benzer. Gençlerin farklılıklarındansa ortak gelecekleri bence çok daha önemli.
21. Yüzyıl’da İslam’ın dünyaya nasıl bir katkısı olacağını düşünüyorsunuz?
İslam’ın tarihi, Sünni ve Şiiler arasındaki ayrım ve şu andaki örgütlenmesiyle İslam’ı anlayamazsınız. 11 Eylül’ün ardından ülkemdeki insanların tüm Müslümanların terörü desteklediğini düşündüler. Sadece Türkiye’deki başarılı sosyal gelişmeler bile bu varsayımın doğru olmadığını gösterir nitelikte. Bence insanlar Kuran’ı ve İslam tarihini okumalı. Bence insanlar neden Kuran’ın insanlara doğrudan seslendiğini ve Papa gibi bir aracı koymadığını anlamalı. Bence insanlar Türkiye’de nasıl yüzde 98’i Müslüman olan bir toplumun Anayasası’nı değiştirmek için istek duyduğunu ve nasıl bu ülkede tüm inançların bir arada yaşayabildiğini anlamalı. Bence Türkiye modern dünyada İslam’ın temsilcisidir.
Sizin Başkan olduğunuz dönemde, yani 10 yıl önce Türkiye’yi 21. Yüzyıl’ı belirleyecek büyük güçlerden biri olarak görüyordunuz. Şu anda da aynı fikirde misiniz?
Türkiye dini siyasi bir silah olarak kullanmadı, Batı’ya ve ağırlıkla da AB’ye Doğu’daki İslam ülkeleri için bir kapı olarak açıldınız. Hükümet’in şu anda devam ettiği modernleşme programını devam ettirirseniz temsil ettiğiniz tüm değerlerin dünyadaki farklı görüşlere anlatmanız daha kolay olacak. Bölgenizde barış için çok önemli bir rolünüz var. Bu hükümetlerin toplumla birlikte verecekleri doğru kararlara bağlı. Piyasa ekonomisine bağlı olmanız ve doğru kararlar vermeniz sayesinde ticari ortaklarınıza göre global ekonomik krizden daha az etkilendiniz ve ekonomik atılımlarınız gerçekten nefes kesici. AB’ye henüz girememiş olmanız ya da İsrail’le aranızda yaşanan kötü olaylar sizi yıldırmamalı. Sonuç olarak Türkiye halen 21. Yüzyıl’ı belirleyecek büyük güçlerden biri durumunda. Türkiye’nin eksen kayması eleştirilerine katılmıyorum. Modernleşme programınız bunun kanıtı.
18
10
