İşte Ataklı’nın yazısının ilgili bölümü…
Gerçekten önce fazla inanmayarak başlamıştım. Seçim sonuçları bilgisayarla YSK’ya ulaştırılırken, bir korsan program tarafından bozulmuş olabilir miydi?
“Yenilen pehlivan güreşe doymazmış” dedim biraz da alay ederek. Çünkü iddia belki akıl dışıydı ama bunun aksinin kanıtlanması da çok kolaydı.
“Atla deve değil” demiştim halk diliyle. Yapılacak iş çok basitti öncelikle. Rastgele seçilmiş 20 birleştirme tutanağı YSK’ya getirilecek, bunların bilgisayardaki karşılıklarına bakılacaktı. İkisinin bire bir aynı olması gerekiyor. Bu yapıldığında zihinlerde hiçbir kuşku veya endişe kalmamış olacaktı.
Bunun bir ileri adımı da tüm sandık sonuçlarının ki 158 bin küsur, internet sitesinde yayınlanmasıydı.
YSK Başkanı her nedense bu yöndeki haberlere tepki gösterdi. Benimle yaptığı konuşmayı yazmıştım hatırlarsanız, sonra da bir basın toplantısı düzenledi.
Ancak her nedense sayın Başkan üzerinde durulan konuya değil de başka noktalara değinmeyi tercih etti. Örneğin sandıklarda hiçbir şekilde hile yapılmadığını anlattı. Her sandık başında partililerin olduğunu, birleştirme tutanaklarının bu partililer tarafından da imzalandığını, bu nedenle hiçbir şekilde hile yapılamayacağını söyledi.
İyi güzel de kuşku burada değil ki. İddia toplanan bu bilgilerin bilgisayarla YSK’ya ulaştırılması sırasında korsan bir program tarafından bozulmuş olabileceği.
Bu yazdıklarım giderek medyanın diğer organlarındaki bazı arkadaşlar tarafından da ilgi görmeye başladı. Pek çok yazar bu konuda kuşku bulutlarının dağıtılması için YSK’nın sandık sonuçlarını açıklamasının iyi olacağını belirtti.
Benim garibime giden ise siyasi partilerin bu iddiaları hiç ciddiye almamaları oldu. Sanıyorum “böyle çıkmazsa rezil oluruz” korkusu ağır bastı.
Ama dün öğrendim ki CHP buna ucundan kenarından bulaşmış. Bulaşmasıyla da hemen vazgeçmiş. Duyduklarıma inanamadım.
CHP’nin önde gelen bir ismi aynen şunu anlattı: “Sizin yazılarınız bizde de kuşku yarattı. İki ilçede inceleme yaptırdık. Arkadaşlarımızın aldığı notları bir araya getirdik. Sonra da bunu YSK’nın internet sitesindeki bilgilerle karşılaştırdık. Sonuçlar aşağı yukarı aynı çıktı. Hatta bilgisayardaki kayıtlara göre bizim oyumuz tutanaklardakinden 105 daha fazla çıkmış.”
Doğal olarak “eeeee” dedim. “Eeee’si yok” dedi CHP’li yönetici. “Bu durumda karıştırmanın alemi yok.”
İşte inanamadığım bu. Tutanaklarla bilgisayar verilerinin bire bir aynı olması gerekmiyor mu? Öyle ama CHP’li yönetici “Birbirine yakın” ifadesini kullanıyor.
Ne demek “Birbirine yakın” Üstelik CHP lehine de 105 fazlalık varmış. Sadece bu örnek bile bilgisayarla aktarımda bir şeyler olabileceğini göstermez mi? Gösterir ama CHP’ye göre göstermiyor demek ki. Sebebi, sadece o iki ilçede CHP lehine bir durum doğmuş olması.
Sanıyorum korku şu: “Ya bizim oyumuz aslında daha az ise.”
Eğer yapılmışsa böyle bir skandal “bize yaramış, yaramamış” diye değerlendirilemez. Kime yaramış ya da yaramamışsa buna bakılmaz ve duruma müdahale edilir. Siyasi ahlak da demokrasi de hukuk da bunu emreder.
CHP’nin bu aymazlığını anlamak mümkün değil.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...