Ergenekon soruşturmasında savcının talebi üzerine mahkeme Terörle Mücadele Kanunu'nun 10'uncu maddesinin "d" fıkrası gereğince avukatlara tutanak verilmemesine karar verdi.
Ergenekon soruşturması kapsamında avukatlar için ilk 24 saatte verilen görüşme kısıtlaması kararı, tutanaklar için de çıkarıldı. Soruşturma savcısının talebini görüşen mahkeme, ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan zanlıların hem emniyette hem de savcılıkta verdikleri ifadelerin tutanaklarının, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek gerekçesiyle avukatlara dahi verilmemesine karar verdi.
Ergenekon soruşturması savcılarının, soruşturma sırasında uygulanmasını talep ettiği Terörle Mücadele Kanunu'nan 10. maddesi ve fıkraları 29 Haziran 2006 tarihinde yapılan değişiklikle aşağıdaki gibi düzenlendi:
"SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA USULÜ"
MADDE 10- Bu Kanun kapsamına giren suçlarla ilgili olarak, Ceza Muhakemesi Kanununun 250 ilâ 252 nci maddelerinde hüküm bulunmayan hususlarda diğer hükümleri uygulanır. Ancak;
a) Soruşturmanın amacı tehlikeye düşebilecek ise yakalanan veya gözaltına alınan veya gözaltı süresi uzatılan kişinin durumu hakkında Cumhuriyet savcısının emriyle sadece bir yakınına bilgi verilir.
b) Şüpheli, gözaltı süresince yalnız bir müdafiin hukuki yardımından yararlanabilir. Gözaltındaki şüphelinin müdafi ile görüşme hakkı, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine, hâkim kararıyla yirmidört saat süre ile kısıtlanabilir; ancak bu süre içerisinde ifade alınamaz.
c) Şüphelinin kolluk tarafından ifadesi alınırken, ancak bir müdafi hazır bulunabilir.
ç) Kolluk tarafından düzenlenen tutanaklara, ilgili görevlilerin açık kimlikleri yerine sadece sicil numaraları yazılır.
d) Müdafiin dosya içeriğini incelemesi veya belgelerden örnek alması, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim kararıyla bu yetkisi kısıtlanabilir.
e) Bu Kanun kapsamında yer alan suçlardan dolayı yapılan soruşturmada müdafiin savunmaya ilişkin belgeleri, dosyaları ve tutuklu bulunan şüpheli ile yaptığı konuşmaların kayıtları incelemeye tâbi tutulamaz. Ancak müdafiin terör örgütü mensuplarının örgütsel amaçlı haberleşmelerine aracılık ettiğine ilişkin bulgu veya belge elde edilmesi halinde, Cumhuriyet savcısının istemi ve hâkim kararıyla, bir görevli görüşmede hazır bulundurulabileceği gibi bu kişilerin müdafiine verdiği veya müdafiince bu kişiye verilen belgeler hâkim tarafından incelenebilir. Hâkim, belgenin kısmen veya tamamen verilmesine veya verilmemesine karar verir. Bu karara karşı ilgililer itiraz edebilirler.
f) Ceza Muhakemesi Kanununun 135 inci maddesinin altıncı fıkrasının (a) bendinin (8) numaralı alt bendindeki, 139 uncu maddesinin yedinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendindeki ve 140 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (5) numaralı alt bendindeki istisnalar uygulanmaz.
g) 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 92 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü bu Kanun kapsamında yer alan suçlar bakımından da uygulanır."
ŞÜPHELİLERİN GÖZALTINA ALINMA GEREKÇESİ
Ergenekon soruşturması sırasında gözaltına alınan zaanlıların suçlandıkları maddeler ise şunlar:
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÛMETİNE KARŞI SİLÂHLI İSYAN, SİLAHLI ÖRGÜT VE SİLAH SAĞLAMA "
Soruşturmada şüphelilerin gözaltına alınmalarında gerekçe olarak gösterilen sevk maddelerinin ise Türk ceza Kanunu'nun 313, 314 ve 315. maddelerinde yer alan ve terör suçları olarak nitelendirilen T.C Hükümetine karşı silahlı isyan, silahlı örgüt ve silah sağlama. İşte Türk Ceza kanunu'nda yer alan ve avukatlara görüşme kısıtlaması getiren bu maddeler ve karşılığında istenen cezalar:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÛMETİNE KARŞI SİLÂHLI İSYAN
Madde 313 - (1) Halkı, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine karşı silâhlı bir isyana tahrik eden kimseye onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası verilir. İsyan gerçekleştiğinde, tahrik eden kişi hakkında yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine karşı silâhlı isyanı idare eden kişi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır. İsyana katılan diğer kişilere altı yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
(3) Bir ve ikinci fıkrada tanımlanan suçların, Devletin savaş hâlinde olmasının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
(4) Bir ve ikinci fıkrada tanımlanan suçların işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.
SİLAHLI ÖRGÜT
Madde 314 - (1) Bu kısmın dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçları işlemek amacıyla, silâhlı örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Birinci fıkrada tanımlanan örgüte üye olanlara, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
(3) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır.
SİLAH SAĞLAMA
Madde 315 - (1) Yukarıdaki maddede tanımlanan örgütlerin faaliyetlerinde kullanılmak maksadıyla bunların amaçlarını bilerek, bu örgütlere üretmek, satın almak veya ülkeye sokmak suretiyle silâh temin eden, nakleden veya depolayan kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Kaynak: Gazeteport
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...