AVRUPA’NIN EN MEŞHUR TÜRK’ÜNDEN LİDERLERİN ÇARPICI ANALİZİ 

Avrupa’nın en meşhur ve komik Türkü, ‘Riccon’ tekniğinin yaratıcısı Riccon İlhan Doğan, Almanca’dan Türkçe’ye çevrilen ‘Bedenin Dili’ kitabının tanıtımı için Türkiye’ye geldi.

Türk siyasi hayatı seçim sürecine girerken, milletvekili adaylarına ücretsiz eğitim verebileceğini belirten Riccon İlhan siyasi parti liderlerinin el, kol, yüz hareketlerini de değerlendirdi.

YALANLAR ANLAŞILIYOR

‘İnsanların neden yalana başvurdukları, yalanın neden evrim değiştirdiğini inceliyoruz’ diyen Doğan şöyle devam ediyor: Bir kişinin yalan teşebbüsünü, yalan söylediğini tespit ediyorum. Yüzünün rengi değişiyor, gözleri büyüyor, nefes alışverişleri sıklaşıyor, dudakları eğilip bükülüyor. Eğitimlere katılanların yüzde 60-70’i ‘insanların düşüncelerini nasıl okuyabiliriz?’ diye geliyorlar.

VEKİLLERE TAVSİYELER

Dünyada görüp görebileceğiniz en komik yüz ifadelerine sahip olan Doğan, Türk parlamentosunu şöyle tahlil ediyor: Yanlış zamanda yanlış yerde gibiler. Bazen iki kelime yerine bir kelime söylemeyi tercih etmeliler. Kimse kimseyi dinlemiyor. Milletvekillerinin başı öne eğik ve yüzler renk atıyor. Meclis mutlaka mizahı üretimde kullanmalı. Kelimelerin ölçüsü olmalı. Adaylara ücretsiz danışmanlık yaparım. Yüzde 100 seçilirler.

SAMİMİ

Abdullah Gül: Günümüz politikacıları içinde en etkin hoş tavırları olan politikacı. Türkiye’de tüm yönleriyle lider denilebilecek tek isim. İyi bir başbakan veya cumhurbaşkanı olabilir. Siyasetin tüm çirkefini iyi bilmesine rağmen konuşurken ellerini, kollarını yıkıcı bir üslupla sallamıyor. Sürekli gülümsemesi insanları rahatlatıyor. Ve bu gülümseme de samimiyet hissettiriyor.

CHP’LİLER İNANMIYOR

Deniz Baykal: Ne aklını ne kalbini ön planda tutuyor. Çok yıkıcı, iğneleyici. Yumuşak, şevkat dolu bir lider görüntüsü hiç vermiyor. CHP’liler de ona inanmıyor. Mitinglere CHP için gidiliyor, Baykal için değil. Soldan girip, sağdan çıkıyor.

Bülent Arınç: Çok sivri uçlu. Her an tehlike yaratacak bir havası var. Onun nerede ne söyleyeceği korkuyla beklenir.

AKLI DUYGULARININ ÖNÜNDE

Recep Tayyip Erdoğan: Aklını duygularının arkasında tutuyor. Çok duygusal. Ağlayabilmesi, insani yönünün ağırlığını gösteriyor. Lider özellikleri taşıyor. Parmak göstermesi yanlış bir hareket. Milleti öğrenci gibi algılıyor. Türkiye’de beden dilini iyi kullanıyor. Ama Avrupa’da kültür farklılığı nedeniyle bunu yapamıyor. Anlatmak istediğini anlatıyor. Soruları cevaplamıyor. Elini göğsünün, organlarının üzerine koyarak konuşması kendini yalnız hissettiğini gösteriyor.

Ellerini yanlış kullanıyor

Cem Uzan: Don Kişot’a benziyor. Yeldeğirmeniyle savaşıyor. Vücut dilini çok güzel kullanıyor. O da özellikle Baykal gibi ellerini şiddet ifadesi olacak şekilde kullanıyor. Güleryüzlü olması gerçekten çok büyük bir pozitiflik sağlıyor. Başını yukarıya dikip bakması, yüksek hedef imajını karşısındakine de hissettiriyor.

Zeki Sezer: Söyledikleri ile yaptıkları arasında farklar ortaya çıkıyor. Ruh halini hiç göstermiyor. Ağlıyor mu? Gülüyor mu? Bir duvar gibi, yüzünü okuyamıyorsunuz.

Süleyman Demirel: Mizahı çok iyi kullanıyor. Lider değil ama babadır.

Necmettin Erbakan: Vücut dilini kullanamaz. Günün şartları onu başbakan yapmış. Şimdi aynı şansı yakalayamaz.

Ağar ağır abi

Mehmet Ağar: Millete yakın bir isim ama hareketleri çok kontrollü. Türk milletine yakışan tavırları var ama kendine karşı güvensiz. Kendini yalnız hissediyor. Ve gerçekten ağır ağabey.

Hareketleri çok şımarık

Erkan Mumcu: Kendini ispatlamaya çalışan, sürekli hırs ve asabiyetle sallanan kolları var. Güven vermiyor. Onun dilini ağabeyi Ağar anladı. Sürekli kendini ispatlamaya çalışıyor.

Aziz Yıldırım: Konsantrasyonu yüksek. Derin düşünüyor. Düşüncelerini kabul ettirmek için derin çatışmaya girebilir.

Fatih Terim: Yüzünde sürekli hırs var. Dudaklarını çiğniyor. Yüz hareketleriyle sürekli bir arayış içinde olduğunu görürsünüz.

Hakan Şükür: İçine kapanık, yumuşak başlı, eylemleriyle kendini ispatlayan bir insan tipi.

Rahmi Koç: Hep yangın çıkarır sonra söndürenle değil yangını çıkaranla uğraşır. Kendine güveni yüksek. Ayakları yere basıyor. Ama bu güven parası olduğu için değil iyi yetişmiş biri olduğu için. Hareketleriyle bunu hissettiriyor. Duygusal olduğunu bakışlarından yakalıyorsunuz.

Avrupa onu iyi tanıyor

RİCCON İlhan 1966’da Ankara’da doğdu. Babası çok güldüğü için hep ‘ciddi bir adam’ olmasını istedi. Yüz ve beden dilini kullanma yeteneği ile dünyadaki önemli birkaç isimden biri. İsviçre’de ‘zengin’ anlamına gelen Riccon Akademi’yi kurdu. AB milletvekillerine beden dili eğitimi verdi. İsviçre Bern Üniversitesi’nden Prof. Dr. Evi Schbach ile birlikte yürüttüğü projeyi AB 1 milyon Euro’luk fonla destekliyor.

Star gazetesi