Murat Yetkin/Radikal
Büyükanıt'tan Arınç'a yanıt ve anlamı
Genelkurmay Başkanlığı'nın dün yaptığı basın açıklaması, kısalığı ile ters orantıda ağırlığa sahip bir açıklama olarak değerlendirilmeli. Öğle saatlerinde www.tsk.mil.tr adresinde okumaya sunulan açıklama şöyleydi: "Sayın Genelkurmay Başkanı'nın 16 Mart 2007 tarihinde Harp Akademilerinde yaptığı konuşmada 'bazı teröristlerin halen TBMM ile irtibatlarının devam ettiği'ne ilişkin ifadesi bir kısım çevrelerde yanlış yorumlara neden olmuştur. Yukarıdaki ifadenin geçtiği cümle, halen eski milletvekili sıfatı ile Türkiye Cumhuriyeti'nden maaş alan ve faaliyetlerini yurtdışından yürüten teröristler için kullanılmış olup, metnin dipnotunda bu husus açıkça ifade edilmiştir."
Genelkurmay'ın bu açıklamayı hangi gelişmeden sonra yaptığına bakarsak, sonuçlara ulaşmaya başlayabiliriz.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, 31 Mart günü Portekiz'de gazetecilerin sortularına muhatap oldu. Sorulardan biri de, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın 16 Mart 2007 tarihinde İstanbul'da Harp Akademileri'nde yaptığı konuşmanın metninde yer alan ve 'bazı teröristlerin' TBMM ile irtibatlarının devam ettiğine ilişkin sözleri üzerineydi. İlk kez 29 Mart'ta Radikal'de yayımlanan konuşma metnindeki sözler üzerine Meclis Başkanı ne diyordu?
Arınç'ın yanıtını Anadolu Ajansı bülteninden okuyalım: "Bazı gazetelerde öyle bir konuşma yaptığı iddia ediliyor. Birinci ağızdan bu konuşmanın sahibi tarafından açıklanmadıkça bu konuyla ilgili bir şey söylemek spekülasyon olur. Biz kendileriyle 19 Mart tarihinde bir görüşme yapmıştık. (Arınç 26 Mart'ta Büyükanıt'ın Kara Kuvvetleri ve Jandarma komutanlarıyla kendisini ziyaretini kastediyor olabilir mi? 19 Mart'ta kamuoyuna açıklanmış bir görüşme kayıtlarda yok. Ama biz Arınç'tan alıntıyı sürdürelim-MY) O görüşmede kesinlikle böyle bir şey söz konusu edilmedi. Bir gazetenin bunu başlığa çıkarmış olduğunu gördüm, fevkalade üzüldüm, çünkü TBMM ile bir terör örgütü arasında irtibat olduğunu düşünmek bile çok acı bir olaydır. Böyle bir şey varsa gerekli olan her şey yapılır, ancak sahibi tarafından doğrulanmadıkça ve açıklanmadıkça bu konuşma üzerinde bir şey söylemek mümkün değil."
Arınç, tabii ki Büyükanıt'ın konuşmasının gerçek olup olmadığını öğrenme hakkına sahipti ve bunu öğrenmeden konuşmayı spekülasyon saymakta da hakkıydı.
Dün itibarıyla, Arınç'ın deyişiyle 'birinci ağızdan bu konuşmanın sahibi tarafından' bir açıklma ile konuşmanın sahiplenildiğini söyleyebiliriz. Genelkurmay açıklamasının Orgeneral Büyükanıt'ın onayı olmadan yapıldığını düşünmek saflık olur. Açıklama ile Büyükanıt, daha önce HEP, DEP gibi partilerden milletvekilliği yapmış isimleri kastettiğini söylüyor. Bu eski milletvekillerinden Zübeyr Aydar'ın halen yasadışı PKK'nın siyasi kanadının başında olduğu biliniyor. Aydar'a eski milletvekili sıfatıyla temsil tazminatı ve tedavi yardımı ödentisine yenilerde son verildi. Büyükanıt diğer eski HEP, DEP, HADEP milletvekillerini ve PKK'ya toz kondurmamalarını kastediyorsa, açıklama da geldiğine göre Arınç'ın 'gerekli her şeyi' yapıp yapmayacağını görmek gerekiyor.
Ama, Büyükanıt'ın konuşma metni Genelkurmay tarafından sahiplenildiğine göre, Arınç'ın ilgi alanına giren başka bölümler konusunda da yorumuna ihtiyaç duyulabilir. Örneğin, konuşmanın 17'nci sayfasındaki "Cumhuriyet ve Cumhuriyet'in temel konuları, bugün, Cumhuriyet tarihinde belki ilk kez tartışılmakta, bu değerlerin yeniden tanımlanması teklif edilebilmektedir. Laiklik ilkesi, Türkiye'nin üniter yapısı ve hatta vatandaşlık kavramı, bu zamana kadar bu şekilde tartışma konusu olmamıştır" bölümü var. Akla yalnızca Arınç'ın geçen 23 Nisan'da yaptığı ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in de taraf olduğu tartışmalara yol açan konuşmasını değil, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın bazı demeçlerini de getiriyor.
Sözlerinin arkasında durmasıyla gurur duyan sayın Meclis Başkanı'nın 23 Nisan konuşması çerçevesinde bu sözleri değerlendirmesi gerekip gerekmeyeceğine karar verecek olan elbette kendisidir. Ancak AK Parti kurmayları, Genelkurmay'ın dünkü açıklaması ardından, zaten muhtemelen günlerdir üzerinde çalıştıkları konuşma metnini muhtemelen yeni bir kıymetlendirmeye tabi tutabilirler.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...