Sinan Ateş'in Yorumu..
Bahçeli, MHP Grubunun son konuşmasında toplumsal huzursuzluk ve gerginlik alanlarının her geçen gün derinleşmekte olduğunu; bu tehlikeli süreci durdurmak ve milli dayanışma ruhuyla Türkiye’yi birlik, bütünlük ve huzur içinde onurlu ve aydınlık bir geleceğe taşımanın, siyaset kurumunun en önemli ve öncelikli görevi ve sorumluluğu olduğunu, Alevilik’in, tıpkı diğer inanç alanlarında olduğu gibi siyasi istismar ve rant aracı olmaktan çıkarılması gerektiğini, şahsi ve kurumsal nüfuz ve iktidar alanı olarak görülme eğilimlerinin terk edilmesini ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin Alevi kardeşlerimizin sorunlarının çözümü için, bu konuda “karşılıklı anlama ve anlaşılma” süreci başlatılmasına katkıda bulunmaya samimiyetle hazır olduklarını ifade ediyor.
Siyasi beklenti ve polemikleri bir kenara bırakırsak mesele önemli ve Sayın Bahçeli doğru bir iş yapmıştır.
AKP, 22 Temmuz seçimlerinin ardından Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla, Alevi kökenli vatandaşların sorunlarının çözümüne dair bir dizi proje öngören açılım başlatılmıştı. Projenin mimarları da Çamuroğlu ile yine Alevi kökenli diğer vekil İbrahim Yiğit'ti. Erdoğan, Çamuroğlu'nu, parti genel merkezinde makam odası da verilerek, bu konularda danışmanlığına getirdi. Hatta başbakan Alevilerin iftar yemeğine katılmıştı. Alevi açılımı, AK Parti ve Başbakan Erdoğan"ın 22 Temmuz seçimlerinin kozlarından biriydi. Sonrasında kurulan hükümetin de en önemli adımlarından biriydi. Kamuoyunda tartışmalar, kamuoyu oluşturmalar da gayet başarılı gidiyordu. Daha sonra ise Çamuroğlu, Başbakan’ın bu konuda samimi olmadığını anlayarak sürdürmekte olduğu ‘‘danışmanlık’’ görevinden istifa etmişti. Bunun üzerine Başbakan Erdoğan bir tren tartışması başlatarak: ‘‘Trenden inen, bir daha binemez.’’ demişti.
Alevilik Nedir?
Peki, nedir Alevilik? Kısaca size Alevilikten bahsetmek istiyorum;
Alevilik, bir tasavvuf kolu, bir tarikattır. Aleviler de, en az Sünniler kadar müslümandır. İslâmiyet'in olmadığı bir bölgede Alevilik de söz konusu değildir.
Hz. Ali'ye, Hz. Hasan'a, Hz. Hüseyin'e ve Ehl-i Beyt'e verilmiş ve verilen bütün üstün sıfatlar ile şeref ve izzet, İslâmiyet'ten ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'den dolayıdır. İslâmiyet ve Peygamberimiz (s.a.v) olmadan, Alevilik olmaz. Aleviler Ehl-i Sünnet vel Cemaat yolundadır itikatta Maturudi ve amelde, fıkıhta Hanefi'dirler.
Alevilik bir tarikattır demiştim. Adı da Bektaşilikti. Tarikatın piri de Hünkâr Hacı Bektaşi Veli Hazretleri'dir. Aslen Horasanlı olan ve Nişabur şehrinde doğduğu bilinen Hacı Bektaş-i Veli, Hoca Ahmed Yesevi’nin talebesidir. Yesevi dergâhında üç yıl hizmet ettikten sonra şeyhinden emanetleri ve icâzeti alır. Anadolu’yu Türkleştirmek ve İslâmlaştırmak amacıyla, Hoca Ahmed Yesevi’nin isteği ve işareti üzerine bugünkü ismi Hacı Bektaş olan yere gelerek buraya yerleşir. Hacı Bektaş Veli’nin felsefi düşüncelerinin temelinde, insanın varoluşu ve insan sevgisi vardır. Türk dünyasının felsefesine çok büyük katkıları olmuştur. En önemli ve tasavvufu kısaca anlatan özlü sözleri,"Eline, beline, diline hâkim ol" (Abdurrahman Küçük hoca bu sözü “elden kastı vatan, dilden kastı Türkçe, belde kastın soy olarak yorumlar.) ve“Bir olalım, iri olalım, diri olalım.” sözüdür.
Hacı Bektaş-ı Veli; Türk tarihinin belki en kritik bir zamanında, Anadolu Türklüğü’nün ayakta kalmasını sağlamıştır.
Bektaşi Tarikatı, silsileleri incelenir ise, Hz. Ali'den gelen kol ve silsile olarak, Yusuf Hemedani Hazretleri’ne kadar aynilik gösterir. Sonra iki kola ayrılır. Yusuf Hemedani'nin iki halifesi vardır: Biri Ahmet Yesevi Hazretleri, diğeri de Abdülhalik Gucduvani Hazretleri'dir. Bektaşilik Ahmet Yesevi'den gelir. İkisi de aynı kökten gelmiş tarikatlardır. Bu durumu, Prof. Dr. Erol GÜNGÖR, şöyle ortaya koymaktadır: “Sünni müslümanlığın hâkim olduğu bölgelerde tarikatlar Sünnî İslâm akidesine bağlıdır; bu akideye en aykırı görünen Bektaşilik bile şeriatı esas alır. Birçok tarikatlara Alevî denmesi onların silsilelerinin Ali'ye dayanması yüzündendir, yoksa Sünniliğin karşısında bir yol tutturduklarını göstermez.”
Osmanlı devrinde Orhan Gazi, işi ve mesleği askerlik olan bir ordu kurmak ister. Yeniçeri Ocağı'nı kurar. Bir grup Yeniçeri'yi de, hayır duasını almak üzere Hacı Bektaş-ı Veli'ye gönderir. Hazreti Hünkâr bu davranışı pek beğenir ve elini gelen askerlerden birinin başına koyarak dua eder. Böylelikle, yeni kurulan askerlik mesleği de, Pir Hacı Bektaş-ı Veli'ye bağlanmış olur. Zaten o dönemde iki tarikat meşhurdur: Biri Mevlevilik, diğeri de Bektaşilik. Bektaşilik; avamın, halk tabakalarının tarikatı, Mevlevilik ise; havasın, okumuş-yazmış insanlar ile saray halkının tarikatıdır.
Yeniçeri Ocağı büyük hizmetlerde bulunur. Ama her şey gibi, O'da ömrünü tamamlar. Necip Fazıl’ın ifadesiyle “Kendi başını ezen yumruk” 1826 yılında, topa tutularak ortadan kaldırılır.
Tarihçiler de Vaka-i Hayriye derler. Kurtulan Yeniçeri'ler ise, mensubu oldukları, Bektaşi tekke ve dergâhlarına sığınır, Yeniçeri elbiselerini çıkarıp, Bektaşi dervişi kıyafetine bürünürler. Orada burada propagandaya başlarlar: “Padişahın yaptığı iş doğru mu?” demeye.
Bektaşi tarikatı halk arasında çok yaygın ve itibarlı bulunduğu için, söylenen bu sözler, halk üzerinde müthiş tesirli olur. Halk ile devletin arasının açılması tehlikesi zuhur eder. II. Mahmut çaresiz kalır; Şeyhülislâm'dan fetva alır ve 11 Ocak 1827 tarihli bir fermanla, Bektaşi tarikatını yasaklar. Hacı Bektaşi Veli'ye duyulan saygıdan ötürü, Hacı Bektaş'taki Pir Postu hariç, bütün Bektaşi tekke ve dergâhları kapatılır. Vakıf mallarına el konulur.
Fakat Bektaşiler, her şeye rağmen tarikatı yaşatma mücadelesine girişirler. Bektaşilik yasak olduğu için isim değiştirirler. Kendilerine “Alevi” demeye başlarlar. Alevilik ismi altında, faaliyetlerine gizli gizli devam ederler.1827 yılına kadar olan hiçbir Osmanlı kaydında Alevilikten bahsedilmez iken, 1827'den sonra da, Bektaşilik'ten hiç söz edilmez.172 yıldır kullanılan Alevi kavramı, Bektaşi manâsına kullanılmaktadır. Alevilik eşittir, Bektaşiliktir.
İmam Cafer Sadık Hazretleri imam-ı kül idi. O'nun vaktinde mezheplerin kurulmasına ihtiyaç yoktu. O sebeple, İmam Cafer Sadık mezhep kurmamıştır. Mezhep imamı değildir. O devirde, O'nun gibi bir âlimin hayatta olduğu dönemde, bütün Müslümanlar onun fetvalarına göre amel ediyordu. O mezhep kurmaktan da müstağni idi.
Eski Türk Dini (Gök Tanrı İnancı) ve Alevîlik-Bektaşîlik arasında birçok benzerlik bulunmaktadır. Bunlardan bazıları, kamlar ile dede-baba geleneğindeki benzerlikler, uçmağ-tamu inancının donuna girmek anlayışını andırması, atalara kurban kesme ve şenlik adetleriyle Cem Ayinleri’nin yapılış tarzlarındaki uyumluluk olarak sıralanabilir. Türk kültürünün geçmişindeki bazı inanç ve kültürel değerlerle doğrudan ilgisi olan Alevî-Bektaşî geleneğini dünyadaki başka akımlarla ilişkilendirmek, her şeyden önce Türk tarihi, Türk sosyolojisi ve tabii ki Türk kültürüne haksızlık yapmak olur. “Ben gelmedim daviyiçün benim işim seviyiçün Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmağa geldim” diyen Yunus Emre, Kaygusuz Abdal, Pir Sultan gibi Türk Edebiyatı’na büyük katkılar sağlamış Türk kültürü açısından ortak payda ve değerledir.
Bizce, bu problemin çözümünde, temel tedbir eğitimdir. Devletçe ve milletçe İslâmiyet'in yanlış anlatılmasının ve yorumlanmasının önlenmesi için gerekli eğitim tedbirlerinin ciddiyetle ve samimiyetle alınmasıdır. İslâmiyet'i başka milletlerin, başka dinden olan çocuklarına, anlatabiliyoruz da sadece kendi insanlarımıza mı anlatamıyoruz? İslâmiyet, inançları ile ibadetleri ile meçhul bir şey değildir ki onu anlatmakta ve öğretmekte zahmet çekilsin.
Mukaddes ve mübarek Sünni ve Alevi kavramları etrafında çirkin oyunlar oynayarak Müslüman’ı, Müslüman’a; Türk'ü, Türk'e kırdırmak istemektedirler. Türk Milleti, bu oyunları da bozacaktır. Bu bağlamda MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin yaklaşımı çok önemlidir.
haberhilal.com
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...