Meral Okay Kavgası Büyüyor O Siteden Hakan ve Aköz'e Sert Yanıt

Hürriyet’te Ahmet Hakan, Milliyet’te Can Dündar tepkilerini gösterdi.

Ancak en ağır tepki Sabah’ta Emre Aköz’den geldi.

Aköz “O kadın öldü” başlığına “hayvanlık” dedi.

İşte bu yazılar da Habervaktim’de “seri tepki haberleri” şeklinde karşılık gördü.

Habervaktim sitesi Ahmet Hakan’a “Bu gidişle senin için de ‘O herif öldü’ başlığı atılacak” diye cecap verdi.

Aköz’e ise “Bu en hafifinden eşekliktir” denilip, “Yine sarhoş kafayla mı yazdın Emre?” diye soruldu.

İşte Habervaktim’deki o haberler:

(…)

Koroya Ahmet Hakan da katıldı

Muhteşem Yüzyıl dizisi ile Osmanlı'ya söven, kendi tarihimizi karalayan senarist Meral Okay'ın ölümüyle ilgili “O kadın öldü” başlığını kullanan Habervaktim'e bir saldırı da Ahmet Hakan'dan geldi.

Habervaktim'i linç etmek isteyen ateist ve liberal çevrelerden bir kesime Ahmet Hakan da katıldı.

Karşı mahalleye yaranmak için her fırsatta muhafazakarlara çamur atan Ahmet Hakan yazısında “O kadın öldü başlığını attılar, bunlar nasıl dindar” ifadesini kullanarak aklı sıra Habervaktim'e din dersi vermeye kalkıştı.

Oysaki Meral Okay, inançsız bir ateistti ve bunu gizlemiyordu. Ahmet Hakan Meral Okay'ın bir gazeteye verdiği röportajda “Beni gömmeyin yakın, küllerimi suya serpin” vasiyetini gizleyerek açıkça okuyucusunu yanılttı.

Dinsiz birisini savunurken bile dini argümanlar kullanarak açıkça din istismarcılığı yapan Ahmet Hakan'ın “Ölülerinizi rahmetle anınız” sözünün inanan insanlar için geçerli olduğunu çarpıtarak aktarması tepkilere neden oldu.

Ahmet Hakan'ın ateist bir senariste verdiği desteğe bir anlam verilmezken Habervaktim okuyucularından gelen, “Elbet bir gün hepimiz öleceğiz. Sabaha çıkacağımızın hangimizin garantisi var ki. Ama şundan eminim, Ahmet Hakan'ın ardından da bir cesur yürek, o herif öldü başlığını atacaktır. Bundan eminim. Bu başlığı attırmak için, böyle anılmak için o kadar çok iğrençleşiyor ki” şeklindeki yorumlar dikkat çekti.

(...)

(...)

Bu en hafifinden eşekliktir

Sabah Yazarı Emre Aköz, senaristliğini yaptığı Muhteşem Yüzyıl dizisi ile ecdada küfreden Ateist Meral Okay'ın ölümünün ardından çıkan haberlerle ilgili en hafif ifade ile bir eşekliğe imza attı.

Habervaktim.com, “beni gömmeyin yakın, küllerimi suya serpin” diye vasiyet eden ateist Meral Okay'ın ölümünü dün “O kadın öldü” başlığıyla duyurmuştu.

Sabah gazetesi Yazarı Emre Aköz, bu başlık üzerinden Habervaktim'e ve Akit gazetesine saldırdı.

Muhteşem Yüzyıl adlı dizi ile Kanuni'yi kadın düşkünü gösterip, Osmanlı kadınlarını çok farklı lanse ederek ecdadın kemiklerini sızlatan zihniyete tek bir kelime etmezken, Habervaktim'e ve Akit gazetesine “ahlak dersi” vermeye kalkışan Emre Aköz, “hayvanlık” şeklinde ağır hakaretlerde bulundu.

EN HAFİF İFADE İLE EŞEKLİK

Aköz, muhafazakar bir gazeteden, yine bir muhafazakar gazeteye “hayvan” yakıştırması yaparak, en hafif ifadeyle “eşekliğe” imza attı.

ATEİSTE İNANÇ İSTİSMARI

“Ölülerinizi rahmetle anın” şeklindeki dini hükmün, “inananlar” için olduğunu dahi bilmeyen cahil Aköz, yazısında bir taraftan inanç istismarı yaparken, diğer taraftan “o kadın”ın, “beni gömmeyin yakın, küllerimi suya serpin” diye vasiyetinin bulunduğunu okuyucularından gizledi.

“O kadın”ın inanmadığı, ateist olduğu; “beni gömmeyin yakın, küllerimi suya serpin” diye vasiyet ettiği, kendi gazetesi dahil tüm medya organlarında genişçe yer almıştı.

Habervaktim olarak, Sabah yazarı Emre Aköz'ün bu tutumunu “haber ahlaksızlığı” ve “inanç istismarı” olarak değerlendiriyor, bunun en başta okuyucularına yapılmış büyük bir saygısızlık olduğunu ilan ediyoruz.

Ayrıca, en özel toplantılara dahi alkollü katıldığı bilinen Emre Aköz'ün, Habervaktim ve Akit gazetesi ile ilgili bu iğrenç yakıştırmayı yazarken de “sarhoş olup olmadığı”nı merak ediyoruz.

İŞTE O VASİYETİ: YAKILMAK İSTİYORUM

Meral Okay, Göksu Göksel'e verdiği bir röportajda vasiyetini açıklamıştı. İşte röportajdaki o bölüm:

Şöyle çıkıp sokaklarda hiçbir amaç olmadan dolaştığınız oluyor mu? Öylesine?

Onu sokakta yapmam da ben denizde yaparım. Suda olmak beni çok mutlu eder. Bir teknenin kıçında uyuyup uyanmak, kulağımda sevdiğim müziği dinleyerek gökyüzüne bakarak, yıldızların kayışını takip ederek uykuya dalmak, gözünü yarı açarak kendini suya atmak.

Aykırı yanlarınız var, öldüğünüzde yakılmak istemeniz gibi mesela…

E çünkü suya karışmak istiyorum da ondan.

Suyu o kadar çok seviyorsunuz?

Çok. Yani küllerimi üç parti halinde nereye savuracaklarını da yakınlarımdan bir iki kişi biliyor. Bir kısmı şu koya, bir kısmı da şuraya gibi…

ANKARA'DA FIRINI BİLE VAR

Vasiyet gibi bir şey mi?

Evet.. Üstelik yasal olarak hakkınız da var Türkiye'de fakat o yasa kullandırılmıyor. 1946'da çıkmış bu yasa. İstediğinde yakılma hakkın var. Ankara'da fırını bile var.

(...)

medyagundem