'DEMOKRASİYİ TERÖRE FEDA ETMEYECEĞİZ' 

Atalay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının bütçesini sunarken, bütün toplum kesimlerinin özlem ve taleplerini dikkate alarak, temel hak ve özgürlükleri esas alan, demokratik, nitelikli hizmet üreten, sosyal adaleti ve gelişmeyi gözeten bir yönetim yapısını ve işleyişini gerçekleştirmek durumunda olduklarını söyledi.

Demokrasinin, sürekli değişen ve gelişen bir kavram olduğuna işaret eden Atalay, bu nedenle, demokratik yönetimin dayandığı değerler ile demokratik kültürün güçlendirilmesine büyük önem verdiklerini belirtti.

Bakanlığının görev alanlarını ilgilendiren konularda, hukuk devleti ve insan haklarını esas alan önemli reform ve çalışmalar gerçekleştirildiğini ifade eden Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Sivil toplum örgütlerinin güçlendirilmesi, işkencenin önlenmesi, gözaltı sürelerinin kısaltılması, nezarethane ve ifade alma odalarının Avrupa standartlarına kavuşturulması gibi çalışmalarla toplumun huzurunun korunması ve bireylerin demokratik hak ve özgürlüklerden gereği gibi yararlanmaları için her türlü tedbiri almaktayız.

Bakanlık olarak kararlılıkla arkasında durduğumuz işkence ve kötü muameleye sıfır tolerans sloganı; yalnızca ülkemizdeki sivil toplum kuruluşları ve güvenlik birimlerince değil, aynı zamanda uluslararası insan hakları örgütleri ve batı kamuoyunca da benimsenmiştir. Bu bağlamda, insan haklarının korunmasına yönelik ülkemiz aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurularda da önemli ölçüde azalma olduğu gözlenmektedir.''

-''TABANINI KAYBEDEN VE YALNIZLAŞAN TERÖR ÖRGÜTÜ''-

Atalay, Türkiye'nin, her dönemde değişen jeopolitik ortamın da etkisiyle, çok boyutlu ve değişken güvenlik sorunlarıyla mücadele ettiğini dile getirerek, ''Bu kapsamda çeyrek asrı aşan bir süredir milli birlik ve bütünlüğüne, huzur ve güven ortamına, ekonomik ve sosyal gelişmesine olumsuz yönde etki yapan yıkıcı ve bölücü terörle mücadele vermektedir'' dedi.

Bu süreçte görev yapan bütün hükümetlerin, konuyla yakından ilgilendiğini, günün gereklerine uygun yöntemlerle terör belasıyla mücadeleye aralıksız devam edildiğini anlatan Atalay, bu mücadelenin temelinde, siyasi iradenin kararlılığı, güvenlik güçlerinin sarsılmaz mücadele azmi, milletin fedakarlığı ve desteğinin bulunduğunu söyledi.

Son dönemde sivil vatandaşlara ve güvenlik güçlerine karşı girişilen alçakça saldırıların millet olarak kendilerini derinden yaraladığını dile getiren Atalay, şöyle devam etti:

''Devletimiz, terör örgütüyle her alanda mücadelesine, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da herhangi bir zafiyet olmaksızın, bu bela tamamen ortadan kaldırılıncaya kadar kararlılıkla devam edecektir.

Tabanını kaybeden ve giderek yalnızlaşan terör örgütünün ve arkasındaki güçlerin hiçbir şekilde amaçlarına ulaşamayacağını herkes bilmelidir. Devletimiz, kendisine yönelik her türlü iç ve dış tehdidi yok etmeye her zaman muktedirdir ve bunun kararlılığı içerisindedir.

Terör yuvalarının dağıtılması, teröristlerin etkisiz hale getirilmesi konusunda güvenlik güçlerimizin yurt içindeki operasyonları devam ederken, Irak'ın kuzeyinden kaynaklanan terör saldırılarına engel olmak amacıyla TBMM'den sınır ötesi operasyon yapma yetkisi alınmış, terör konusunda uluslararası camia harekete geçirilmiş, başta komşu ülkelerle olmak üzere çok önemli diplomatik girişimlerde bulunulmuş, konu Milli Güvenlik Kurulu, Bakanlar Kurulu ve Terörle Mücadele Yüksek Kurulunda tüm boyutlarıyla değerlendirilerek alınması gereken tedbirler gözden geçirilmiş ve belli bir plan çerçevesinde uygulamaya konulmuştur. Bu süreç, kararlılıkla yürütülmekte ve yürütülecektir.''

-''DEMOKRASİYİ, TERÖRE FEDA ETMEYECEĞİZ''-

Atalay, ülkenin bölünmez bütünlüğüne yönelik eylem ve faaliyetlerde bulunan terör örgütlerine karşı yürütülen mücadelede daha kısa sürede sonuç alınabilmesi ve Jandarma Komando Birlikleri ile Jandarma Özel Harekat Timlerinin tamamının profesyonel hale getirilmesi amacıyla yürütülen çalışmanın sürdüğünü söyledi.

Terörle mücadelenin önemli bir diğer ayağının bölgenin, ekonomik, sosyal ve altyapı açısından eksiklerinin giderilmesi olduğunu dile getiren Atalay, ''Terörle mücadelede üzerinde durduğumuz en önemli konuların başında, terörist ile vatandaşın birbirine karıştırılmaması konusundaki hassasiyetimiz gelmektedir'' dedi.

Salt güvenlik gerekçeleriyle hukukun üstünlüğünden, demokratikleşmeden ve insan haklarından taviz vermelerini, kimsenin kendilerinden beklememesi gerektiğini vurgulayan Atalay, ''Biz kesinlikle demokrasiyi, teröre feda etmeyeceğiz. Eğer terör örgütü tüm baskı ve tehditlerine rağmen bu zamana kadar arzu ettiği tabanı bulamamışsa, bunun en önemli nedeni devletimizin gösterdiği hassasiyet ve insanına verdiği değerdir'' diye konuştu.

-TERÖRDEN ZARAR GÖRENLER-

Atalay, terör nedeniyle ya da terörle mücadele sırasında zarar gören vatandaşların uğradıkları zararları gidermeye yönelik her türlü önlemi aldıklarını dile getirerek, bu kapsamda, ağırlığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden olmak üzere yapılan toplam 276 bin 634 başvurudan 97 bin 579'unun sonuçlandırıldığını, hak sahiplerine 371 milyon 219 bin YTL ödeme yapıldığını bildirdi.

Bakan Atalay, ilgili kanunun 1996'da yürürlüğe girmesinden bugüne kadar 8 bin 108 şehit yakınının, kamu kuruluşlarında istihdam edildiğini kaydetti.

Devlet ve vatandaş arasındaki güven bağını zedeleyen organize suç örgütleriyle ve her türlü kaçakçılık suçlarıyla mücadeleye kararlılık içerisinde devam edildiğini anlatan Atalay, Jandarma sorumluluk bölgesinde 2007'de organize suç çetelerine yönelik yapılan çalışma ve operasyonlarda 2 bin 888 şüpheli yakalandığını vurguladı.

Atalay, Türkiye'nin geçmişten bu yana, yasa dışı uyuşturucu ticaretinin transit güzergahı üzerinde bulunduğunu anımsatarak, son dönemde, güvenlik birimlerinin etkili ve kararlı mücadelesinin, uyuşturucu tacirlerini Türkiye dışında, yeni yollar kullanmaya zorladığını dile getirdi.

-YENİ PASAPORTLARI GÖSTERDİ-

Atalay, Sahil Güvenlik Komutanlığının, görev alanındaki tüm yasa dışı gemi faaliyetlerinin tespiti, takibi ve önlenmesine yönelik Sahil Gözetleme Radar Sistemi Projesi başlatıldığını, kapsamın genişletilmesi çalışmalarının sürdürüldüğünü anlattı.

Üniversite mezunu polis alımı politikalarının süreceğini vurgulayan Atalay, gelecek yıl 8 bin 500 polis adayının alınacağını ifade etti.

Trafiğin ülke sorunlarının başında geldiğine işaret eden Atalay, her gün ortalama 10 kişinin trafikte hayatını kaybettiğini söyledi. Atalay, bunun ciddi bir sayı olduğunu, bu konuyla ilgili kapsamlı önlemlerini ileride açıklayacaklarını bildirdi.

Atalay, uluslararası standartlara uygun, yeni jenerasyon pasaportlarla ilgili çalışmalarının sonuçlanmak üzere olduğunu da belirterek, yeni pasaportları gösterdi. Atalay, yüksek güvenlik unsurlarına sahip olarak yeniden tasarlanan pasaportların en geç gelecek yılın ortasında kullanılmaya başlayacağını bildirdi.

KÖYDES ve BELDES projeleri hakkında da bilgi veren Atalay, KÖYDES kapsamında son 2,5 yılda toplam 4.2 milyar YTL ödenek tahsis edildiğini ifade etti.

Atalay, bakanlığın ve bağlı birimlerinin 2008 yılı bütçesinin 11 milyar 305 milyon 103 bin YTL olarak öngörüldüğünü bildirdi.

Zaman