E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Fatih Altaylı

ANAP DYP Birleşememesinin Şifreleri
1 Temmuz 2010 Perşembe

DYP seçim kararı alınmadan once “Baraj sınırında” görülüyordu.

Seçim kararından sora sağda güçbirliği sağlamak için ANAP ve DYP’nin birleşmesi gündeme geldi. İki parti birleşme kararı aldılar.

Bu karar çok olumlu gibi görünürken ben “Bu birlik seçime kadar dayanmaz” diye yazdım.

Nitekim de öyle oldu.

Bu iki partinin birleşme girişimleri ve ardından ayrılmalarına neden olan olayların arkasında sır perdesi bir türlü aralanmadı.

Gelin bu gün bu perdeyi az da olsa aralayalım.

Bu birleşme girişiminin arkasında Türkiye’nin çok önemli bir işadamı vardı.

Yıllardır siyaseti kontrol etmek için elindeki güçleri kullanan bu işadamının AKP ile yıldızı barışmamıştı ve son dönemlerde ciddi sorunlarla karşı karşıyaydı.

Bu nedenle de yaklaşık 1 yıldır “Sağda birlik projesi” üzerinde çalışıyordu.

Eski siyasetçileri yanında taşıyor, sürekli “Gizli” toplantılar düzenliyor, eski bakan ve milletvekillerinden bir çalışma grubu oluşturuyordu.

Hatta bazı siyasetçileri belirli çıkarlar sağlıyordu.

Sağda birleşme projesini başlatan işte bu işadamıydı.

İstanbul’daki evinde Ağar ve Mumcu’yu biraraya getiren, birleşmeye ikna eden oydu. Bunun karşılığında bazı eski çalışanlarının ve kendisine yakın siyasetçilerin de birleşme sonrası kurulacak partide güçlü bölgelerde aday gösterilmesini istiyordu,

İşadamının çalışmaları sonucunda iki parti birleşme kararı aldı. İşadamı birleşme sonrasında seçim çalışmaları için hem parasal, hem de medya desteği sözü verdi.

Ancak işadamının bu çalışmaları AKP tarafından izleniyordu.

Birleşme kararının alınmasını başta Başbakan Erdoğan olmak üzere AKP yönetimini çok kızdırdı ve işadamı “Sert biçimde” uyarıldı.

Ya bu işi boz, ya biz senin işini bozarız

İşadamı mesajı aldı.

O da AKP’ye bir mesaj yolladı. “Ya benim işimi halledin ben bu işi bozayım ya da bu iş surer

Pazarlıklar yapıldı.

İşadamı başlattığı birleşme hareketini ustaca bir hamleyle bozdu.

Bunun karşılığında o da hükümetten istediğini aldı.

Anlattıklarımın şifresini çözmek istiyenler, son dönemde yapılan bir uzlaşmayla, sağda birlik uzlaşmasının bozulmasının tarihlerini şöyle bir karşılaştırsınlar.

Neyi ve kimi anlattığımı anlayacaklardır.

 

 

 

 

Muhalefete rağmen

 

Haftaya bugün seçim.

Böyle anlar için kullanılan “Aklı, karalı” bir laf  vardır ama partilerden birinin adında ak olunca bu lafı kullanmak mümkün değil.

Seçime bir hafta var ama hala pek çok şey net değil.

Her konuştuğum başka şey söylüyor.

Kimi “Abi AKP almış başını gitmiş. Yüzde 40’ı aşarlar” diyor, kimi “AKP bitmiş. Çoğunluğu kaybettikleri kesin 240 sandalye alsalar başarı” diyor.

Kesin olan şey AKP’nin oy kaybetmese de, bir miktar sandalye kaybedeceği.

CHP ise oyunu mutlaka arttıracak.

Geçen seçimde CHP’ye oy verenler bu seçimde yine verecekler. Çünkü geçen seçimde vermemek için geçerli olan nedenlerle, bu seçimde vermemek için geçerli olan nedenler değişmedi.

Bu mukabil CHP’ye oy vermek için geçerli nedenlerde artış var.

Bunların en önemlileri, rejimle ilgili korkular, diğeri ise soldaki başarılı birleşme.

MHP’de de bir artış olduğu kesin.

Aslına bakarsanız, bu iki parti  AKP’yi iktidardan alaşağı edebilirlerdi.

Bütün şartlar buna uygun hale gelmişti.

Fakat her iki parti de alışılmadık bir tembellik içinde.

Genel Başkanları dışında çalışan yok.

Seçmene dokunmuyorlar. Seçmenin ayağına gitmiyorlar, parti örgütlerini kullanamıyor, harekete geçiremiyorlar.

AKP ise her yerde.

Ben İstanbul’un az dışında, AKP’nin pek de güçlü olmadığı bir yerde oturuyorum.

Pazar günü Sabah’ın köründen itibaren AKP araçları dolaşmaya ve herkesi AKP mitingine davet etmeye başladılar.

Duyuyorum, AKP’liler kapı kapı dolaşıyor kendilerini anlatıyormuş.

AKP’li belediyeler de müthiş bir çalışma içinde.

Kaçınılmaz hale gelen su kesintileri bile seçim sonrasına ertelenmiş. Erzak yardımı, para yardımı gırla.

CHP ve MHP’de ise tam tersi bir durum var.

CHP’de bazı belediyeler Baykal’a olan kızgınlıklarından AKP’ye çalışıyorlar.

MHP’de Bahçeli’yi alaşağı etmek isteyen bir grup, bu seçimi fırsat olarak görüyor ve partiyi baltalıyor.

Her iki parti de seçim parti yönetimini ele geçirmek için fırsat olarak görülüyor.

Anlayacağınız, CHP ve MHP eğer bu seçimde AKP’yi yıkarlarsa bu başarı partilerin değil, seçmenin başarısı olacak.

Muhalefete rağmen iktidarı yıkacaklar.

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 10371 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
YORUMLAR
Toplam 10 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
MEHMET ELGÖREN 20 Temmuz 2007 Cuma 

SAYIN ALTAYLI ŞİMDİYE KADAR NEREDEYDİNİZ? AKP'nin en büyük destekleyicisi siz değilmiydiniz?Evet o zaman da Aydın DOĞAN ile ilgili gerçekleri yazıyordunuz ama Sayın başbakan sizi her gezisine götürüyordu.Siz de sayın başbakanı yere göğe sığdıramıyordunuz.Nerede ise Ertuğrul ÖZKÖK gibi" iyi ki varsın Tayyip " diyordunuz.İnsanlar niye bu kadar hızlı değişiyor.Doğruları geç mi farkettiniz?Hala daha adı malum holdingin 1 milyar dolar civarında borcunu silen hükümeti ve üyesi olan Kemal Ağbiler (!!!) destekleniyor. Bu toplum ne kadar duyarsız olmuş...Kemal ağbi de Eskişehir'de devletin malını seçim malzemesi olarak kullanıyor.Nerede namuslu ve haysiyetli kalemşörler...Yazık Yazık...Bu pisliklerin altında önce o kalemşörler boğulacak.

Yorumu oyla      53      49  
Ata TÜRKBEYİ 19 Temmuz 2007 Perşembe 

Bu birleşememenin en önemli ayağını dışarıda arayın. Nasıl mı? DYP ile ANAP eğer DP çatısı altında birleşseydi oy oranı yaklaşık %15 civarında olacaktı ki! O zaman DP, TBMM'de kilit parti durumunda olacaktı.Şimdi kilit durumdakiler sizce kim?

Yorumu oyla      53      49  
Alparslan Inancli 18 Temmuz 2007 Çarşamba 

Bir isadaminin bozabilecegi kadar curukse sagda birlesme yapisi zaten hayirli olmus.Erkan mumcu ve agar arasindaki soz duellosundan bunlar secime kadar yine bozarlardi bu birlesmeyi diyorum ben.

Yorumu oyla      53      49  
Mustafa Yılmaz 18 Temmuz 2007 Çarşamba 

AKP yeniden iktidara gelicek olması derin-solu baya kızdırmış durumda sayın Erdoğan tevazusundan dolayı az söylüyor. Türkiyedeki derin-sol hariç herke AKP'e oyunu verecek. MHP gibi çek-senet mafyalarına partisinde din düşmanlarını barındıran ahlaksız açıklamalarda bulunan ve ocakları çocuk taçizcileri olarak anılan partiye oy verecek değiliz. CHP desen o mhp'den beter uğursuz baykalla hangi yola çıksak yarı yolda aç, susuz perişan kalırız, dinsizligi yaymak için çabalayan bu partınin tek istediği çatışma, bozgunculk ve huzursuzluk. Birçok derin çeteleri içinde barındıran Atatürk ilkelerini hiçe sayarak kıyım isteen partiye de oy verecek değiliz AKP göüşlerimize uymasada, hatalar yapmış olmasına rağmen gizli işleri olmadığı için ve en önemlisi huzuru sağladığı için oylarımızı AKP vereceğiz.

Yorumu oyla      53      49  
Ahmet çavuş 18 Temmuz 2007 Çarşamba 

kimden bahsettiğini çok iyi anladık aydın doğandan başkası olamaz zaten AKP'in yardımlarla felan iktidara geldiği yok AKP yaptığı icraatlerle iktidara geliyor. istatistiklere bakan herkez bunun doğru olduğnu görür. Kaldıki biz hiçbir iktidarda bu kadar rahat olmamıştık. İşsizlikle azalmıştır. Artığı haberleri sadece baykalın herzamanki yalanlarından biri.

Yorumu oyla      53      49  
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Kasımpaşa
Almanya
hollanda
Kuzey Kore
Demba ba
İstanbul Başakşehir
Kobani
Netanyahu
Binyamin Netanyahu