E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Yarından Sonra... TSK-Başbakan Aynı Dili Konuşur mu?

Türkiye için, " yarından sonra ne olacağı "çok önemli. Tabii her şeyden daha önemlisi, yaşayacağınız bir yarının olması çok önemli. Eğer bir yarınınız yoksa ne anlamı olur? Nuray Başar'ın yazısı...

30.04.2008 - 15:45
Yarından Sonra...

Aslında yazımın esin kaynağı, gazetemizin genel yayın yönetmeni Eyüp Can'ın dünkü yazısı. Eyüp, "Evet yarınımızı göremez hale geldiğimiz doğru fakat bunun sebebi tam da yarından sonrasına ilişkin soru ve sorunlarımızı konuşmamış olmamızdan kaynaklanmıyor mu?" diyor ve herkesi kendi yarınını yaratmaya davet ediyor bir nevi.

Doğrusu da bu. Ama gelin görün ki, bu herkes için çok kolay değil. Hele de kendisini Ankara'daki ve siyasetteki gelişmelere göre şekillendirenler ve şekillendirecek olanlar için. Dolayısıyla da son zamanlarda herkes tedirgin ve ister istemez belirsizlik içerisinde.

Bu nedenle de Türkiye için, " yarından sonra ne olacağı "çok önemli. Tabii her şeyden daha önemlisi, yaşayacağınız bir yarının olması çok önemli. Eğer bir yarınınız yoksa ne anlamı olur?

 

Bir Hollywood filmi

Bunları yazarken ister istemez geçtiğimiz yıllarda vizyonda olan ve çok beğendiğim bir film aklıma geldi. Ülkemizde, "Yarından Sonra" adıyla vizyona giren 2004 yılı Hollywood yapımı (The Day After Tomorrow), aslında küresel ısınma ve doğurabileceği sonuçları anlatıyordu. Filmde, iklim bilimci Jack Hall (Dennis Quaid), kutuplarda araştırma yaparken, buz katmanın kırıldığına şahit olur. Bunun nedeninin ise, küresel ısınma olduğunu düşünmektedir. Dünya, bir buzul çağına girmek ve bunun sonucunda köklü bir değişikliğe uğramak üzeredir. Jack, uluslararası küresel ısınma konferansında bu konuyu dile getirmiş ama istediği etkiyi yaratamamıştır. Jack'e göre, Dünya'nın iklim dengesi Kuzey Atlantik'teki akışa göre düzenlenmektedir.

Kutuplarda küresel ısınma yüzünden eriyen buz dağlarından gelen soğuk sular Kuzey Atlantik'teki bu dengeyi bozuyor ve sonuçta yazın karın yağması, kışın çiçek açması gibi tuhaflıklarla karşılaşılıyor. New York sular altında kalmış ve birkaç saat içerisinde ani ısı düşüklüğü meydana gelecektir. Bunun farkında olan Jack Hall, oğlunu kurtarmak için yollara düşer. Filmde görsel-efektlerle hazırlanmış olan New York'un su altında kalması, Jack'in Özgürlük Heykeli'nin yanından yürümesi, kraliyet ailesini kurtarmaya giden helikopterlerin yakıtlarının aniden donması gibi sahneler izleyenleri derinden etkilemiştir.

Filmdeki birkaç sahne de, ülke liderlerine göndermede bulunmaktadır. ABD başkanının yolda donarak ölmesi, kraliyet ailesini kurtarmak için gönderilen helikopterlerin dahi böyle bir durumda yetersiz kalabileceği gibi... Bu konuda daha fazla zaman kaybetmeden bir şeylerin yapılması gerektiğine dikkat çekiliyordu film. Ve tüm bunlar izleyen herkese, "Keşke zamanında önlem alınabilseydi" dedirtiyordu. Tıpkı bugün Ankara'da ve Türkiye'de yaşadıklarımız gibi....

 

Ek süre istenmeyecek

Bugünden bakarsak, "Ak Parti keşke şunları şunları yapmasıydı" diyorsak, yarın, "Keşke bunlar yapılsaydı" dememenin yollarını arama zamanıdır diyorum. Dün aldığım bilgilere göre, Ak Parti kendisini savunmak için ek süre talep etmeyecek. Erken seçim de gündeminde yok. Sebebine gelince basit: Ülkeyi yormamak.

Görevi ve konumu ne olursa olsun, şimdi gelecek Türkiye'sinin umut ve ızdırabını hissetmek herkesin görevidir. Başbakan da olsanız, kapatma davası ile karşı karşıya da olsanız, elbette partiniz ve başbakanlık koltuğunuzdan daha kıymetli olan bir Türkiye söz konusu olan. Aynı durum ordu, yargı, basın ve bürokrasi için de geçerlidir. Günübirlik politik kapışmaların etkisinden kurtulduğunuz zaman, neden Türkiye geleceği ile ilgili bir "Devlet aklı" oluşmasın? Bu konuda da, kurumsal akıl konusunda, en yetenekli kurum TSK'dır. Siyasal değişim, ülkemizin siyasi hayatına baktığımızda, ortalama 10 yılda bir ya da iki seçim döneminde bir oluşabilmektedir. Fakat kişilerin değişmesine rağmen, TSK'nın gelenekleri ve devlet aklı kesintiye uğramamaktadır. İşte şimdi sokaktaki popülist değerlendirmelerin dışında, TSK'nın ve başbakanlığın, önceliği Türkiye olan yeni formülasyonlar geliştirme zamanıdır. Burada ideolojik yaklaşımlar ve sen-ben kavgası söz konusu olmayacaktır.

Herkes şaşırabilir ama yakında Başbakan ve TSK aynı dili kullanırsa biz şaşırmayacağız. Çünkü Türkiye'nin ve yarınlarımızın ihtiyacı budur. Normalleşme de bunu gerektirir. Bir büyük uzlaşma ve tabiri caizse bir yeniden Misak-ı Milliye büyük ihtiyaç vardır. Bu konuda konulacak bir gard durum söz konusu değildir ve olmamalıdır. Çünkü böyle bir durum olursa, nakavt olacak ülkedir.

O halde yönetici siyasası, askeri bürokrasisi ve basınıyla bir büyük uzlaşının ilk adımının atılması bir ihtiyaçtır. Ve bu ilk adımı atmak başbakan olarak Recep Tayyip Erdoğan'ın görevidir. Bu bir taviz değildir. Olsa olsa ülke hatırına bir fedakarlıktır. Bu büyük uzlaşmanın ilk başlangıcı, neden 19 Mayıs olmasın? Başbakan Erdoğan'ın Çanakkale'yi kutlama coşkusunun aynısını 19 Mayıs'ta duymak, belki Türkiye'nin yarın ne olacak sorusunun cevabının bir müjdesidir?...

YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Kızılay Başkanı Küçükali Turktime'a Konuştu: Veli Küçük'ün Kızılay’dan İhale Aldığını Sizden Öğrendim!
Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali'den Turktime'a çarpıcı açıklamalar: ...
Türköne Konuşuyor: Eşimle Aram Kötü Olursa, Ak Parti'ye Muhalefet Ediyorum… MİT İşe Yaramaz, İlhan Selçuk Faşist, Çatlı Arkadaşımdı... Türkeş Bana Komünist Derdi…
Zaman’dan başka gazetede yazmam… Çok yakında medya savaşı çıkacak… Milliyetçilik ...
Cem Uzan Turktime'a Konuştu: Beni Kesebilirsin, Öldüerbilirsin ama Bana İnananlara İhanet Ettiremezsin!!!
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan Türk Basınında evinin kapılarını ilk ...
 
MENDERES TURKTİME'A KONUŞTU! : “AĞAR, DEMOKRASİNİN YANINDAN BİLE GEÇMEMİŞTİR!”
Sağ siyasetin patent sahibi ve DP’nin biyolojik ve siyasi varisi Aydın ...
BAŞÖRTÜSÜ ÖZ DEĞİL, SEMBOLDÜR!
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) 5 bini aşkın üyesi ile Türkiye’nin ...
Emin Çölaşan Turktime'a Konuştu
(ÖZEL-TURKTİME) Türk basının usta kalemi, Hürriyet Gazetesi yazarı Emin ...
 
İslamcıların Yapamadığını Yaptı
Vatan Gazetesi yazarı Ruhat Mengi sapıklıklarına "Hz. Peygamber de 9 yaşında ...
Dışişleri'nde Devir Teslim
Dışişleri Bakanlığı sözcülüğünü 1.5 yıldır yürüten Levent Bilman, Yeni ...
Kürt Yönetimi: Askeri Taraf Olmayız
Babacan'ın, “Önümüzdeki günlerde Kuzey Irak’taki Bölge Yönetimi’yle ilişkileri ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Belçika
yakmak
FED
Gürcistan
İthalat
sigara
Katar
efsun
Ömer Çelik