Uras, Lambdaİstanbul Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Travesti, Transseksüel (LGBTT) Dayanışma Derneği hakkındaki kapatma kararına ilişkin Taksim Hill Otel'de düzenlenen basın toplantısındaki konuşmasında, ''erkeklerin egemen olduğu bir dünyadan, parlamentodan geldiğini'' belirterek, yasakçı, cinsiyetçi ve erkek egemen değerlerin hakim olduğu süreci değiştirmek için milletin sözcüsü olmaya çalışacağını söyledi.
''Kimse herkes gibi olmak zorunda değildir'' diyen Uras, şu görüşleri savundu:
''Herkesi tek tipleştirmeye çalışan, herkesi birbirine benzetmeye çalışan bir dünyada hayatın çeşitli renklerini hiçbir yasanın kalıba sokamayacağını düşünüyorum. Eğer hukuksa, hukukun üstünlüğüyse Anayasa'nın 90. maddesi, uluslararası hukuk kurallarının da amir hüküm olduğunu söylüyor. Yani hukukun, insan haklarının, demokrasinin evrensel kuralları, iç hukuk hükmü olsa ve savcılar ve yargıçlar buna uygun davransalar, Türkiye'yi 'deli gömleğine' sokmaya çalışan bu yaklaşımlardan kurtulacağız. Bu ahlakçı yasaklamalara karşı hiç kimsenin yasa dışı olmadığı, herkesin kendi kimliğini, kendi cinsel tercihi ile yaşayabileceği bir Türkiye özlemini önümüzdeki süreçte gündemimizin öncelikli maddesi haline getirmeliyiz.''
Ufuk Uras, eşitliğin, her türlü özgürlüğün ön koşulu olduğunu ifade ederek, ''Önümüzdeki Anayasa değişikliğinde farklı cinsel tercihlere sahip olanların taleplerini de değişikliğin içine sokarak adım atabileceğimizi düşünüyoruz'' dedi.
-DİĞER KONUŞMALAR-
Basın toplantısında konuşan Lambdaİstanbul gönüllüsü Sedef Çakmak da temyiz süreci çerçevesinde Yargıtaya başvuracaklarını bildirdi.
Çakmak, toplum içerisinde karşılaştıkları ayrımcı ve eşitsiz durumlarla hukuk sisteminde de karşılaştıklarını öne sürerek, derneğin varlığının değil, dernek hakkında alınan kararın hukuka aykırı olduğunu savundu.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Temsilcisi Emma Sinclair-Webb de örgütün, dernek hakkındaki kapatma kararını, Türkiye'de lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transseksüel insanlara karşı resmi tahammülsüzlüğün bir kanıtı olarak gördüğünü söyledi.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü Ville Sebastian Forsman da herhangi bir derneğin ''kamu ahlakı'' kavramına dayandırılarak kapatılmasını, dernek kurma özgürlüğü ile ilgili kabul edilmez bir kısıtlama olduğunu söyledi.
Mor ve Ötesi Bateristi Kerem Kabadayı da dava sonucu ile ilgili en çok ahlak meselesi üzerinde düşünmeye başladığını, iş ahlakı, siyasi ahlakın tartışılabileceğini ama özel hayatta ahlakın aranmaması gerektiğini kaydetti.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |