Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu konusunda toplumun bütün kesimlerinde fikir birliği olmasına karşın TÜSİAD'ın girişimine ihtiyatlı yaklaşılması dikkat çekti.
2001 ekonomik krizinin ardından ABD'den çağrılarak ekonomiden sorumlu bakan yapılan eski milletvekili Kemal Derviş'in söz konusu toplantılara dahil edilmesi ise kafalarda soru işareti oluşturdu. TÜSİAD Yüksek İstişare toplantısı öncesinde sivil toplum örgütlerine katılmaları için davet gitmişti. Ancak, işçi kuruluşları Türk-İş ve Hak-İş, davete katılmaktan son anda vazgeçti. Bunda, toplantıya eski Bakan Kemal Derviş'in de katılması ve gündeme anayasa değişikliği konusunun alınması etkili oldu. Toplantı gündeminden çıkarılsa da TÜSİAD'ın anayasa önerisi tartışma doğurdu. Öneri, siyasi partiler, yargı organları, sivil toplum kuruluşları ve anayasa hukukçularını bir araya getirecek 'Anayasa Konvansiyonu' oluşturulmasını öngörüyordu. Anayasa Konvansiyonu'nda Meclis 5'te 3 oranında temsil edilecekti. TOBB, Türk-İş ve Hak-İş, TÜSİAD'ın önerisine Anayasa Konvansiyonu'nun konuşulacağı toplantıya katılmayarak tepki gösterdi. Anayasa konusunda sivil toplum kuruluşlarının eşit ortaklar olarak daha önce çeşitli çalışmalar yaptığını anlatan sivil toplum kuruluşları, TÜSİAD'ın tek başına oluşturduğu konvansiyon fikrine birkaç nedenle karşı çıkıyor. Bunlardan birincisi, TÜSİAD'ın diğer sivil toplum kuruluşlarının fikrini almadan oluşturduğu Anayasa Konvansiyonu önerisi ile sivil anayasa çalışmalarını inisiyatifine almak istediği izlenimi vermesi. Bir başka neden olarak ise AK Parti'ye açılan kapatma davası gösteriliyor. Türkiye'nin en büyük partisi kapatılma tehdidi ile karşı karşıyayken yeni anayasayı yapacak iradenin ortaya çıkamayacağı belirtiliyor. TÜSİAD'ın toplantısına Kemal Derviş'in katılarak uzun bir konuşma yapması da 'yeni bir siyasi oluşum mu?' endişelerine yol açtı.
Hak-İş Başkanı Salim Uslu:
Meclis'i by-pass ederek anayasa yapılamaz
Ortada kapatma davası gibi bir olgu var. TÜSİAD Başkanı 'hukuka saygı' diyerek parti kapatmanın eleştirilmemesini istiyor. Ancak hukuka saygı başka bir şey, yargının tarafsızlığını eleştirmek başka bir şey. Anayasa konvansiyonu girişimi ile siyasete müdahale ediyorlar. Anayasa konvansiyonunun 5'te 3'ü Meclis'ten olacak. Daha seçileli bir yıl olmuş genç bir parlamentoyu bay-pass ederek adına 'konvansiyon' deseniz de yeni bir anayasa yapılamaz. Türkiye'nin yeni demokratik bir anayasaya tabii ki ihtiyacı var. Ancak bu, Parlamento'yu devre dışı bırakarak asla olmaz. Öte yandan siyasetçi Kemal Derviş'i ben de tanıyorum, toplum da tanıyor. Derviş'in yaşadığı siyasi deneyimden sonra böyle bir fikri var mı emin değilim.
Memur-Sen Başkanı Ahmet Gündoğdu:
Millet idaresinin tokatlanmasına dönük bir girişim
Kemal Derviş gibi bir aktörün, ekonomik toplantıya çağrılması, bunun daha sonra sosyal bir çağrıya dönüştürülmek istenmesine uygun değil. Türk-İş ve Hak-İş'in davet edilişi, Derviş veya benzer bir aktör üzerinden yapılan girişime destek sağlama amacına dönük. Millet iradesinin tokatlanmasına dayalı yeni bir girişim. Bu ölümü gösterip sıtmaya razı etmektir. Herkese düşen, siyaseti, demokrasiyi koruyup gözetmektir. TÜSİAD'ın hem hükümete hem muhalefete yüklenirken yargının yaptığı yanlışa arka çıkması, ikircikli bir tutumdur. Bu, benim görüşüme uyuyorsa bir kurum başkasını tokatlayabilir anlayışıdır. TÜSİAD'ın siyasette 'akıl tutulması' olduğu değerlendirmesi yaparken yargıya eleştiri getirmemesi, çifte standardını gösteriyor.
Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu:
Bu konjonktürde böyle bir girişim içinde yer almayız
83 sivil toplum ve meslek örgütünün oluşturduğu 'Anayasa Platformu Girişimi, bir değişiklik önerisi hazırlamış, TBMM Başkanlığı'na sunmuştur. Hal böyleyken, 'yeni bir anayasa oluşturulmasının hedeflendiği' bir girişimin içinde bulunmak, yaşanılan konjonktürde gündemimiz ile örtüşmemektedir. Türk-İş, TÜSİAD'la ancak içeriği birlikte oluşturulmuş çalışmalar içinde yer almaktan memnunluk duyacaktır.
Kamu-Sen Başkanı Bircan Akyıldız:
Türkiye'nin tamamını temsil etmeyen çalışmalarda yokuz
TÜSİAD'ın ne yaptığı, ne yapmak istediği bizi ilgilendirmiyor. Anayasa çalışmalarıyla ilgili olarak bütün sivil kuruluşlarını ortak çalışmasına katıldık. Çalışmaların ardından ortak akıl oluştu. Ekonomik Sosyal Konsey'in sosyal kanadı olarak Türkiye'nin neredeyse tamamını temsil eden kuruluşların dışındaki çalışmalarda yokuz. Türkiye'de herkes kendine göre bir anayasa şekillendirmeye çalışıyor. Önemli olan, Türkiye'nin ihtiyaçlarıdır.
Zaman
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...