TMSF ve UZAN
Hürriyet ekonomi müdürü sevgili dostum Vahap Munyar, bugünkü köşesinde İbrahim Tatlıses’in Genç Parti’den milletvekili adayı olmasının TMSF’yi rahatsız edeceğini, Cem Uzan’la sorunları olan TMSF’nin İbrahim Tatlıses’in ATV’de yaptığı programı yayından kaldırabileceğini yazmış.
Vahap Munyar, TMSF Bşkanı Ahmet Ertürk’e en yakın gazetecilerden biridir.
Hem etkili bir ekonomi sayfasının müdürü olması, hem de hemşehrilik Ertürk-Munyar ilişkisini güçlü kılar.
Bu nedenle Munyar’ın yazdıklarında doğruluk payı vardır.
Ancak ben yine de Genç Parti ve Uzan’la yakın ilişkide olmanın TMSF’yi ve Başkanını rahatsız edeceğini düşünmüyorum.
Çünkü biliyorsunuz
Bu atama, olayları yakından takip edenler açısından ilginçti.
TMSF’nin atadığı Yavuz Onursal, Uzan Grubu ile TMSF arasında sorunların başladığı dönemde Uzan’ın
Dahası TMSF’nin atadığı Yavuz Onursal Cem Uzan’ın Genç Parti’sinin kurucusu, genel başkan yardımcısı ve milletvekili adayıydı.
Daha da dahası, Yavuz Onursal, Cem Uzan’ın seçim kampanyarını finanse eden Mavi Reklam’ın yönetim kurulu üyesiydi ve Mavi Reklam’dan Genç Parti’ye aktarılan 19 trilyon 750 milyar liralık kaynağın hesabını veremediği için yargı karşısına çıkan yöneticilerin arasında yer alıyordu.
Anlayacağınız, Genç Parti ve Cem Uzan’la yakın ilişki içinde olmak TMSF açısından büyük bir sorun değildi.
Olaya siyasi açıdan bakacak olursak, AKP için de Genç Parti önemli bir umuttu.
AKP, Genç Parti’nin Ege ve Marmara bölgesinde alacağı her oyun CHP’den, İç Anadolu ve Karadeniz’de alacağı her oyun MHP’den çalınacağını bildiği için zaten aylardır Genç Parti’ye gizli bir destek veriyordu.
Bu nedenlerle TMSF’nin Genç Parti ve Cem Uzan’a kafayı çok taktığını söylemek mümkün değil.
Zaten Yuvaz Onursal’ın
Anlaşılan o ki, TMSF eskiden hasım oldukları ile şimdi dost.
Ufuk...
Sevgili dostum Ufuk Güldemir'i kaybettik.
Müthiş bir yaşama sevinci, boktan bir hastalığa yenik düştü.
1983'te Cumhuriyet'te beraberdik.
Sonrasında hep birlikte çalışmak istedik, bir türlü başaramadık.
Sıkıntılı anlarımızda hep konuşur dertleşirdik.
Bazen uzun telefon görüşmeleri, bazen bir kaç kelimelik telefon mesajlarıyla..
Cumhuriyet'te birlikte çalışırken ben yılın yarısını avda geçirirdim.
O zamanlar Ufuk'un böyle bir merakı yoktu.
Sonra ava başladı. Kafayı taktığı her iş gibi en üst düzeyde yaptı.
Sonra ben avlanmayı bıraktım.
"Niye bıraktın?" diye sordu.
"Av lanetli bir iş. Btün arkadaşlarımın başına bir felaket getirdi. Benim başıma gelmeden bıraktım" dedim.
Güldü. "Batılların olduğunu bilmezdim" dedi.
"Sen de bırak bence" dedim.
Hastalığını öğrenince "Bırak şu avı" dedim.
Bırakmak ne kelime, iki kemoterapi arasında ava koşuyordu.
Afrika'da, Alaska'ta, kutuplarda ava gidiyordu.
51 yaşında her şeyi bırakıp gitti.
51 yıla nasıl sığdırdığını anlamayacağımız kadar çok iz bırakarak.
TURKTİME'IN NOTU: Turktime'a yorum gönderen okuyucularımızın, genel ahlak kurallarına riayet etmesini bekliyoruz. Turktime'da kişileri zedeleyici hç bir yoruma yer verilmez. Diğer yazarlarımızda olduğu gibi Sayın Altaylı'yı da rencide edici hiç bir yoruma müsamaha gösterilemez. Okuyucularımızın bu anlayış içinde mesajlarını göndermesini bekliyoruz. Ayrıca Turktime yazarlarına başka mecralarda yapılan haksız saldırıları da Turktime'a yapılmış kabul edeceğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız..
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |