Türkler Anlaşmayı Sevdi 

Polisin sürücüleri uygulamaya zorunlu bırakması da kullanımı artırdı. Türkiye'de gerilimli günler yaşanıp siyasetten ekonomiye sıkıntılar artarken yoldan mutlu bir haber geldi. Türkiye'de 1 Nisan'dan 4 Ağustos'a kadar meydana gelen 252 bin maddi hasarlı kazanın yüzde 69.5'inde taraflar uzlaşma sağladı.

Konuyla ilgili bilgi veren Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği (TSRŞB) Genel Sekreteri Erhan Tunçay, 1 Nisan'da hayata geçirilen kaza tespit tutanağı uygulamasında, 4 Ağustos'a kadar olan 4 aylık süre içinde meydana gelen 252 bin maddi hasarlı trafik kazasının yüzde 69,5'inde kaza tespit tutanağı düzenlendiğini söyledi.

SIKINTI YAŞANMADI

Kaza tespit tutanağı uygulamasının temel amacının bir kaza durumunda polisin beklememesi ve dolayısıyla kişilerin mümkün olan en hızlı şekilde bürokratik işlerini halledebilmeleri olduğunu söyleyen Anadolu Sigorta yetkilileri, "Bu noktadan bakıldığında uygulamanın özellikle bürokrasiyi azaltıcı etkisinin ve süreci hızlandıran yönünün, benimsenmesi için olumlu bir etki yaptığını düşünmekteyiz. Sorumluluğu paylaştıran ve bürokrasiyi basitleştiren bu tip uygulamaların her zaman için vatandaşlarımızdan destek göreceğini düşünüyoruz. Zaten belirtildiği gibi sonuçlar da uygulamanın Türk halkı tarafından kabul gördüğünü ve başlangıçta korkulan sıkıntının yaşanmadığını gösteriyor" dediler.

SÜRÜCÜLER MEMNUN

Geri dönüşlere bakıldığında uygulamanın genel olarak kabul gördüğünü ve sürücülerin uygulamanın getirdiği yararlardan memnun olduklarının görüldüğünü aktaran yetkililer, "Şu ana kadar yapılan çalışmalarla uygulamadaki aksaklıklar ve yanlışlıklar büyük oranda düzeltilmiştir. Bundan sonra karşılaşılabilecek küçük hataların da zaman içerisinde yaşanan deneyimler ve geri dönüşlerle giderileceğini düşünüyoruz" şeklinde konuştular. Anadolu Sigorta yetkilileri, gerek yapılan tanıtımların etkisiyle, gerekse sürücülerin yeni sisteme alışmaya başlamalarının bir sonucu olarak, yanlış veya eksik doldurulan form sayısının zaman içerisinde azaldığını belirttiler.

BEKLEMEK YERiNE UZLAŞTILAR

Deta Sigorta yetkilisi Tülay Çetinoğlu, kaza tespit tutanağı uygulamasında biraz zorlama olduğunu belirterek, "Kaza sonrası polisi aradığınızda tutanağı doldurmanız söyleniyor ve polis olay yerine gelmiyor. Bu sayede kaza tespit tutanağı kullanımı bir şekilde zorunlu hale getirildi” dedi. Uygulamanın ilk günlerinde sürücülerin kaza tespit tutanağını anlaşılmaz bulduğunu söyleyen Çetinoğlu, "Bizlerin de bilgilendirmeleriyle bu süreç kolay atlatıldı. Uygulama sayesinde insanlarımız da trafikte daha uzlaşmacı bir hale geldi” diye konuştu.
EHLİYETİ KONTROL EDİN

Uygulamada tarafların sadece tutanağı tutma konusunda anlaşmaya varmalarının yeterli olduğunu aktaran Çetinoğlu, şöyle devam etti: "Başka bir konuda anlaşmaya varmak gerekmiyor. Suçluyu belirtmek veya suç oranı vermek tamamen sigortacıların görevi ve tutanakta ne belirtilirse belirtilsin bu oranı sigortacılar belirliyor. Eğer sigortacılar da anlaşamazsa sorunu Tramer çözüyor.”

Kaza sonrasında ilk işin karşı tarafın ehliyet ve trafik sigortasını kontrol etmek olduğunu vurgulayan Çetinoğlu, "Tutanak doldurulurken iki taraf da yazılanların doğruluğunu kontrol etmeli. Bize gelen bir vaka da iki taraf da yeşil ışıkta geçtiğini söylüyodu. Bu sebeple hata oranlarını yüzde 50-50 olarak verdik. Böylece suçsuz olan sürücünün boşyere kaskosu bozulmuş oldu” şeklinde konuştu.

HERKES BiRBiRiNi ANLAMAYA ÇALIŞIYOR

Prof. Dr. Arif Verimli, Türk toplumunun beklemeyi sevmediğine dikkat çekerek trafik tespit tutanağı sayesinde kişilerin saatlerce trafik polisini bekleme döneminin sona erdiğini söyledi. Türkiye'de bir trafik kültürünün oluşmaya başladığını ifade eden Verimli, "İnsanlar artık her durumda trafik polisinin gelmeyeceğini biliyor. Saatlerce trafikte de zaman kaybetmek yerine uzlaşma yolunu seçtiler. Birbirlerini anlamadan kavga etmemeyi öğrendiler" dedi.

Bu durumun trafikte sorunların kavgayla çözülemeyeceğini gösterdiğini belirten Verimli, "Bu yüzden kısa sürede uzlaşma yoluna gittik" dedi. Tarafların birbirlerini anlamadan polis çağırmadıklarını ifade eden Verimli, "Böylelikle kişilerin sorumlulukları arttı ve sorunlarını kendilerilerinin de çözebileceklerini gördüler" dedi.

(Bugün)