Türkiye Yunanistan'ı Uçurur! Şimdi Yunanların Bize Gelmesinin Tam Zamanı

Bankacılık sektöründe yönetim ve hissedarın devamlılığınının önemine dikkat çeken İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, bugün bazı bankaların 'Benim patronum kim olacak?'diye endişelendiğini vurgulayarak, 'Yönetimin devamlılığı o kadar önemli ki. Bir banka düşünün bir Japon yatırımcı ile konuşuyorsun öteki uçta Rus yatırımcı ile. Ertesi gün ne yapacaksın? Selam mı vereceksin, kadeh mi kaldıracaksın. Biz genel müdür değiştiriyoruz banka kaldığı yerden devam ediyor. Bizim çalışanların vakfının parası bugün benim diyen banka sermayedarından fazladır. Bankacılığa İş Bankası gibi sermayedar yapısı lazım. Çalışanı küçümsemeyelim. Çalışan sahip olamaz deniyordu. Şu anda bizim çalışanların vakfının nakit parası benim diyen banka sermayedarından fazladır' dedi. 4 Kasım Cuma günü Sofya şubesinin açılışından sonra İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince ve İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali ile sektörün gündemindeki konular üzerine sohbet ettik. Bankacılıkta yönetim ve hissedarın sık sık değişmesinin riskli olduğuna dikkat çeken Özince, 'Düşünebiliyor musunuz, satılığa çıkartılmış bir banka olun. Eleştirmek anlamında söylemiyorum. Yarın yeni patron, yeni yönetim kurulu başkanı gelecek. Bulgaristan'a kredi vereceksin mesela. Adam gelecek 'iyi yapmışsın ama benim için birinci piyasa değil neden verdin'diye sorabilir' diye konuştu.

Onlar çalışıyor, ben müzik dinliyorum!
ERSİN Özince, genel müdürlüğü bıraktıktan sonra çalışma temposuna ilişkin sorumuzu ise espri ile karışık şöyle yanıtladı: 'Her sabah 08.00-08.30 arasında bankadayım. Eşim 'ne işin var 8.30'da' diyor. Sabahleyin gidip müzik dinliyorum, kanaryamı dinliyorum. Onlar da (Adnan Bali) çalışıyorlar. Keçi çiftliğim yok, 2 keçim var. İki keçiyi güdüyorum, dikili ağacım var. İki keçiyi güdebilene, dikili ağacı olana adam diyorlar. Ziraat odasına kaydoldum. Terkos tarafında tarım arazisi aldım. Hayvan barınağı ve küçük çaplı bir çiftlik yapmak istiyorum.'
ERSİN Özince, Yunanistan'daki ekonomik krizin Türkiye'ye olası etkilerini ise şöyle yorumladı: 'Türkiye'ye zarar vermez ama Türkiye'nin Yunanistan'a çok büyük pozitif katkısı olabilir. Biz krizd
Sınır kapılarını açsınlar
en sonra gittik Yunanlı dostlarımızın kapısını çaldık. Tuttuk bankalarımızı sattık. Şimdi de onlar bütün sınır kapılarını açabilir. Yunan adasına gelen Efes'e geçebilsin, Efes'e gelen Yunan adasına geçebilsin ihya olur Yunan turizmi. Bugün Türkiye'de öyle bir uçak ağı var ki uçurur Yunanistan'ı. Yunanistan turizmle çok rahat toparlar. Şimdi tam Yunanlıların da bize gelmesinin zamanıdır. Gelip bizi davet etsinler.'

Önemli olan kaç para koyduğun
BÜYÜK banka-küçük banka ayrımını doğru bulmayan Özince, büyüklerin küçükleri ezdiği görüşlerine de katılmadığını vurgulayarak şunları söyledi: 'Bunların hepsinin niteliği farklıdır. Kimisi büyüktür, kimisi butiktir. Herkesin hedef kitlesi farklıdır. 'Biz küçük kaldık, Büyükler bizi ezdi'. Hiç alakası yok. Mühim olan işe kaç para koyuyorsunuz. Serbest piyasa ekonomisinde böyle şeylerin lafı olmaz. Kaç para koyarsan, ne kadar sermaye koyarsan o kadar pazar payı elde edersin.'

Zapt etmesek bu yıl yüzde 50 büyürdük
İŞ Bankası Genel Müdürü Adnan Bali de, büyüyen bankayı zapt etmeselerdi bu yıl 'yüzde 50'nin üzerinde büyüyeceklerini açıkladı. 2010 sonunda 64 milyar TL olan bankanın toplam kredi hacmi 9 ayın sonunda 85 milyar TL'ye ulaşırken 100 milyarlık hacme ne zaman ulaşacaklarının sorulması üzerine Bali, '2012'de aşacağımızı söyleyebiliriz. Bu diğer koşullara da bağlı ama bize kalırsa hemen aşarız' dedi

AKŞAM