Tülay Hatimoğulları: 'Öcalan başmüzakereci olsun' 

DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları, Halk TV’de yayınlanan “Yeni Bir Sabah” programında, Milli Birlik, Dayanışma ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarına dair değerlendirmelerde bulundu. Komisyonun tarihi bir misyona sahip olduğunu belirten Hatimoğulları, çalışmaların zamana yayılmaması gerektiğini ve toplumun beklentisinin yasaların bir an önce hayata geçirilmesi olduğunu ifade etti:

“Toplum olarak en acil beklenti, bir an önce bu yasaların hayata geçmesini sağlayacak teknik hazırlıkların yapılması.”

Hatimoğulları, komisyonun yasa yapma yetkisi olmadığını ancak mevcut sürecin ilerletilmesi için öneriler geliştirme sorumluluğu taşıdığını söyledi. Ayrıca, 1 Ekim’de Meclis’in açılacağını hatırlatarak ilgili ihtisas komisyonlarının hızlıca çalışmalara başlaması gerektiğini vurguladı.

Hatimoğulları, sürecin en kritik beklentisinin PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşme olduğunu belirtti:

“Bizim bu komisyondan tabii ki toplumun da en önemli beklentisi, başta Kürt halkı olmak üzere en önemli beklenti komisyonun Sayın Öcalan'la bir an önce görüşme sağlaması. Bu çok önemli olacak.”

'BAŞ MÜZAKERECİ ÖCALAN OLSUN'
Bazı partilerin tereddütleri olduğunu bildiğini ifade eden Hatimoğulları, Öcalan’ın ‘Baş müzakereci’ olduğunu belirtti ve dünya örneklerini hatırlatarak görüşmenin normal olduğunu vurguladı:

“Siyasi partilerin bu anlamıyla tereddütleri olduğunu da biliyoruz ama gerçekten hiç kimsenin bir tereddüde düşmesine gerek yok. Dünya deneyimlerinde, çatışma ve çözüm süreçlerinde tarafın, bir tarafın muhatabı olan, baş müzakereci olarak ilan edilmiş bir insanla zaten görüşülmesi, bu sürecin hızlanması bakımından, hızla ilerletilmesi bakımından önemli.”

PKK FESHİ VE YASAL DÜZENLEME İHTİYACI
Hatimoğulları, Öcalan’ın 27 Şubat’taki PKK’yı feshetme çağrısına örgütün uyduğunu ve silahsızlanma sürecine doğru ilerlediklerini belirtti:

“Soyut kalsın istemem. Bu süreç derken neyi kastediyoruz? Hangi sürecin hızlanması? onu da belki adını çok net olarak ifade etmek gerekir. O da şu: Biliyorsunuz Sayın Öcalan'ın 27 Şubat'ta bir çağrısı olmuştu. Barış ve Demokratik Toplum çağrısı. Bu çağrının akabinde örgütü PKK kendini fesheden bir kongre gerçekleştirdi.Fesih kararını kamuoyuyla paylaştı ve bir silahsızlanma sürecine doğru yol alınmaya başlandı. Bununla ilgili de 11 Temmuz'da Süleymaniye'de bir silah bırakma töreni gerçekleşti. Bizler de oradaydık. Bizler de bu tarihi ana tanıklık ettik. Bundan sonra bu silahsızlanma sürecinin devam etmesiyle ilgili Türkiye'de belli başlı kimi demokratik yasaların çıkmasıyla ilgili ciddi bir beklenti var.”

Hatimoğulları, öncelikli yasal düzenlemeler arasında infaz ve Terörle Mücadele Kanunu’nun özel düzenlemelerinin olduğunu söyledi:

“Bu hangi komisyon hangi yasal çalışmaları düzenlemeli? Aslında bu da buna tekabül eder. Mesela infaz yasası. Mesela terörle mücadele yasası. 2 Haziran'daki düzenleme beklentileri karşılamadı infaz düzenlemesi. Mesela silah bırakanlar için bir özel yasanın çıkması. Hani silah bırakan nereye gidecek, ne yapacak? Üç beş insandan bahsetmiyoruz. Binlerce insan var. Ve buradaki bir demokratik entegrasyon nasıl gerçekleşecek? Bütün bunlarla ilgili çok ciddi yasal düzenlemelere elbette ihtiyaç var.”

'SÜRECİN İLERLEMESİ İÇİN DEVLETİN MUHATTABI ÖCALAN'
Hatimoğulları, DEM Parti’nin daha önce İmralı Adası’na gidip Öcalan’la görüştüğünü hatırlatarak, komisyon ile görüşmenin süreci hızlandıracağını vurguladı:

“Bir tarafın muhatabı ve baş müzakerecisi Sayın Öcalan ve dolayısıyla kendisi de böyle bir talebi de var. Örgütünün de öyle bir talebi var. Sonuçta bu sürecin bugüne kadar gelmesinde devletin İmralı'da Öcalan'la yaptığı görüşmelerin sonucu süreç buraya kadar geldi. Dolayısıyla bu sürecin daha da ilerletilmesi için baştan beri devletin muhatap aldığı kişi Sayın Öcalan'dı. Ve dolayısıyla devletin muhatap aldığı bir insanın bu kadar önemli ve bu amaç için kurulmuş olan bir komisyonun görüşmesi kadar doğal bir şey yoktur.”

Hatimoğulları, dünya örneklerinden alıntılar yaparak, benzer süreçlerde liderlerle görüşmenin kritik olduğuna dikkat çekti:

“Bakın. Mesela Güney Afrika'da Mandela'yla doğrudan devlet görüştü. Mesela Kolombiya'da FARC örgütü Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri'yle 2016 yılında doğrudan örgütün lideriyle o dönemin Kolombiya başkanı direkt görüştü. Dolayısıyla böylesi yüzyıllık bir meselemizi çözerken Türkiye'nin gerçekten barışla, demokrasiyle daha güçlü bir şekilde buluşmasına buluşmasını konuştuğumuz bir dönemde en asli muhataplardan biri olan Sayın Öcalan'la görüşmemek tarihi bir eksiklik olur.”

'GÖRÜŞME SÜRECİ HIZLANDIRIR'
Hatimoğulları, görüşmenin hızlı bir şekilde yapılmasının süreci ileri taşıyacağını belirtti:

“Ve dolayısıyla bu görüşmenin gerçekten bir an önce görüşmesi çok kıymetli, çok önemli olacaktır. Ve biz ümit ediyoruz ki komisyon zaman kaybetmeksizin bu görüşmeyi gerçekleştirir. Çünkü şunu bilmeliyiz. Bugün elbette çıkacak yasalar inanılmaz önemli ve kıymetli. Bu sürecin bir sonraki evreye başarılı bir şekilde taşınmasında çıkacak yasaların çok büyük bir rolü ve misyonu olacak. Ve aynı zamanda şunu bilelim ki Sayın Öcalan kendi örgütü üzerinden çok önemli etkisi olan bir insan. Ve kendi örgütünü bugüne kadar bu gelinen aşamada kendisi ikna etmiştir. Bundan sonraki aşamada da zaten kendisi ikna edecektir. Bu sürecin en önemli öznesi olan bir insanla görüşülmemesi tarihi bir eksiklik olur. Bir an önce bu görüşmenin sağlanması ben eminim ki bu süreci çok hızlı bir şekilde ileriye atacaktır, hızlandıracaktır.”