Yargıtay Onursal Başkanları arasında 'türban davası' konusunda görüş ayrılığı olduğu ortaya çıktı. Yargıtay Onursal Başsavcısı Vural Savaş, Anayasa Mahkemesi'nin türban davasının reddedilmesi yönünde karar vermesi durumunda, bu kararın AK Parti hakkındaki kapatma davasını etkileyeceğini açıklamıştı. Bir diğer Onursal Başsavcı Sabih Kanadoğlu ise bu konuda farklı düşünüyor. 'Çıkacak üç karardan sadece biri kapatma davasını etkiler'
GÖZLER TÜRBAN DAVASINDA
AK Parti ve MHP'nin üzerinde anlaşarak üniversitelerde başörtüsüne serbestlik getiren yasayı çıkartmaları ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kanun değişikliğini onaylaması üzerine CHP Anayasa Mahkemesine başvurarak Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerindeki değişikliğin iptalini istedi. Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Can, 'türban davası' konusunda hazırladığı raporda, davanın reddedilmesi yönünde görüş bildirdi. Yüksek Mahkeme iki gün sonra türban davasını esastan görüşmeye başlayacak. Bu davanın öenmli bir tarafı ise, AK Parti hakkında açılan kapatma davasında başörtüsü konusundaki düzenlemeyi içeren Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerindeki değişiklik de yer alıyor olması. Peki 'türban davası' konusunda Anayasa Mahkemesi'nin vereceği karar, AK Parti hakkındaki kapatma davasını etkiler mi?
VURAL SAVAŞ: TÜRBAN KARARI KAPATMA DAVASINI ETKİLER
Kapatılan Refah Partisi (RP) ve Fazilet Partisi (FP) hakkındaki kapatma davalarını açan Vural Savaş, Referans gazetesi Ankara Temsilcisi Nuray Başaran'a verdiği röportajda Anayasa Mahkemesi üyelerini uyarmıştı: 'Başörtüsü kopnusundaki Anayasa değişikliği onaylanırsa AKP lehine olur.'
Vural Savaş bu söyleşide; "Önemli delillerin bir kısmı, üniversitelerde türban yasağının din istismarına dayandığı için iki parti de bu yüzden incelemeye alındı, insan hakları mahkemesi takip etti, şimdi en azından böyle bir değişiklik AK Parti lehine elbette üyeleri etkileyecektir. En küvetli delil gibi görünen delilleri bu karar zayıflamış olacak en azından" diyerek, Anayasa Mahkemesi'nin başörtüsüne serbestlik tanıyan Anayasa değişikliğini onaylaması halinde, kapatma davası konusundaki iddianamenin en önemli dayanaklarından birinin zayıflayacağını savunmuştu.
SABİH KANADOĞLU: SADECE BİR KARAR ETKİLER
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ise bu konuda farklı düşünüyor. Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesi'nin türban davası konusunda önünde üç seçenek bulunduğunu, bu kararlardan ise sadece birinin AK Parti hakkında açılan kapatma davasını etkileyebileceğini savunuyor. Kanadoğlu şöyle diyor: "Türban davasında verilecek üç karardan bir tanesi kapatma davasına etkili olabilir. Yani iptal edilirse, elbetteki diğeri için ışık tutabilir gösterge olabilir. Ama red kararları halinde, ister şekil yönünden olsun, ister yorumlu red olsun, hiçbir şekilde etkisi olmaz.".
MAHKEME'NİN ÖNÜNDEKİ ÜÇ SEÇENEK
Sabih Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesi'nin türban davası ile ilgili üç farklı karardan birisini verebileceğini belirterek bu üç kararı şöyle sıralıyor.
Birincisi şekil yönünden red kararı verilebilir. Şimdi şekil yönünden red kararı, şunu ifade eder: Anayasa Mahkemesi, Anayasa’nın 148’inci maddesi gereği Anayasa değişikliklerini sadece şekil yönünden, o da sınırlıdır ve nedir o? Teklif ve oy çoğunluğu yönünden inceleyebilir ve ivedilikle görüşülüp görüşülmediğine bakar. Eğer bu şartlar tamamsa, onu reddetmek durumundadır.
İkincisi “yorumlu red” kararı. “Yorumlu red de şudur: Şimdi 10’uncu ve 42’nci maddede yapılan değişiklikler, Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen laiklik ilkesine aykırı bir durum yaratır mı yaratmaz mı? Anayasa Mahkemesi şunu söyleyebilir, ‘Evet bu 10 ve 42’nci maddelerde değişiklik yapılmıştır, ama bu değişiklikler 10’uncu ve 42’nci maddelerin kapsamını değiştirecek bir durum yaratmamıştır, yani anılan maddelere yeni bir anlam eklenmemiştir bu değişikliklerle. Bizim kararımız da ortadadır. Yani, türban bir siyasi simge olarak kabul edilmiştir ve türban laiklik karşıtı bir eylem olarak üniversitelere giremez. Bizim kararımız geçerli. Bunu değiştirecek bir hüküm olmadığı için ve bu YÖK Kanunu’nun Ek 17’nci maddesinde de bir değişiklik yapılmadığı sürece bizim kararımız geçerlidir, onun için de bu değişikliğin bir değeri yoktur. Red’
Üçüncü bir karar şu olabilir: Şimdi her ne kadar 10’uncu ve 42’nci madde herhangi bir değişiklik yaratmamaktadır ki bana göre de öyle, ama bu değişiklik önerisinin gerekçesinde bunun hangi amaçla yapıldığı yazılı. ‘Bu değişikliğin türbanı serbest bırakmak amacıyla yapıldığı yazılı olduğuna göre’ deyip, iptal de edebilir.
"RET KARARI ETKİLİ OLMAZ"
Ret kararlarının, kapatma davası üzerinde hiçbir şekilde etkisi olamayacağını savunan Kanadoğlu, “İster şekil yönünden olsun, ister yorumlu red olsun, hiçbir şekilde etkisi olmaz. Neden olmaz? Şimdi her şeyden önce Refah ve Fazilet davalarının kararlarına bakmak lazım. Bu iki kararda da Anayasa Mahkemesi bu şekilde bir değişikliğin de ötesinde, yahut öncesinde, böyle bir isteğin yapılmış olmasını dahi laiklik ilkesine aykırı bir davranış, bir eylem olarak kabul etmiştir. Onun için hele de davanın yani iddianamenin tek bu sebebe dayanmadığını da dikkate alırsak ki 60 küsur sebepten biridir, o zaman bu öbürüne ışık tutar deme olanağı yok” diye konuştu.
Ensonhaber
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...