Çankaya Belediyesi önceki başkanlarından Doğan Taşdelen, CHP’den Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına hazırlanan Murat Karayalçın’ın doğru tercih olduğunu belirtti ve Karayalçın’ın adaylığını desteklediğini söyledi. 1999 yılında Karayalçın’a rakip olduğu seçimlerden dolayı, “vicdanının sızladığını” ifade eden Taşdelen, Çankaya Belediye Başkan adaylığı için herhangi bir beklenti içinde olmadığını bildirdi.
Taşdelen, “Bir talebim yok ama neferim. ‘Gel Doğan Bey ihtiyacım var sana’ dedikleri zaman da her zaman varım. Yeter ki Ankara alınabilsin. Ankara’nın alınmasında katkım olacaksa, o katkıyı her zaman vermeye hazırım. Doğrusu bu” diye konuştu.
CHP ile SHP’nin Mart 2009 seçimlerinde ittifaka hazırlanması solu hareketlendirdi. İttifak sürecinde son aşamaya gelinirken, iki partinin başlattığı birliktelik, solun önde gelen isimleri tarafından destek buldu. CHP’den Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına hazırlanan SHP lideri Murat Karayalçın’a 1999 yılındaki rakibi Doğan Taşdelen’den destek geldi. Taşdelen, Karayalçın’ın, sosyal demokrat siyaset içinde Ankara’da kazanma şansı en yüksek siyasetçi olduğunu vurguladı.
-TEK VE ÖNEMLİ İSİM-
Çankaya eski Belediye Başkanlarından Doğan Taşdelen, 2009 Martı’nda yapılacak yerel seçimler öncesinde ANKA’nın sorularını yanıtladı ve CHP ile SHP arasında yürütülen işbirliği çalışmalarını değerlendirdi. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın’ın, Ankara adaylığı için “umut dolu” olduğunu söyleyen Taşdelen, “Sayın Karayalçın’ın Ankara ile ilgili adaylığı en doğru ve yerinde adaylıktır. Murat Beyin geçmişteki belediye başkanlığı örnek bir belediye başkanlıdır. İsim olarak da gerçekten doğru ve yerinde bir isim Murat Bey. Sosyal demokrat yapının içerisinde kazanma şansına sahip olan tek isimdir” dedi.
-TRAFİK KAZASI-
Doğan Taşdelen, Karayalçın’a karşı, 1999 yılında DSP’den Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı ile ilgili olarak “kendini suçladığını” söyledi. Taşdelen, şunları söyledi:
“1999’dan önce 1994 var. 1200 oyla kaybettiğimiz seçim. En son 2004 seçimleri var. Son üç seçimde sosyal demokratların, ben değil biz diyen bir ideolojinin o yanlışlara düşmemesi gerekiyordu. Bunu söylerken, vicdanım sızlıyor, acı çekiyorum. Ama kimseyi suçlamak istemiyorum, kendimi suçlamak istiyorum. Artık bunlar geride kaldı. Şimdi bir insan günlerce bir yerden bir çok kez gider gelir. Algıladığımız bir şey olmaz sadece şuradan buradan geçiyoruz deriz. Ama araba ile geçerken, trafik kazası yapsak orada en yakınımızı kaybetsek binlerce yıl geçse bile orayı unutmak mümkün değil. Bizim için de bir trafik kazasıydı, orada en yakınlarımızı kaybettik. Kan kokusu, kaza kokusu o sıkıntılar o acılar her defasında burnumuzdan o kokular gitmiyor. O acılar bir türlü silinmiyor. Son üç dönem acıydı.”
-BAYKAL’IN TEŞHİSLERİ DOĞRU-
SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın’ın, CHP’den Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını beklemediğini söyleyen Taşdelen, şunları söyledi:
“Bu dönem bir umut gördüm mutluluğum arttı. Murat beyin gecenin bir saatinde telefonla çağrılacağını tahmin etmiyordum. Doğru bir yaklaşım. Yalnız Ankara değil. Ben Ankara’nın ve İstanbul’un alınacağından eminim. Doğru proje, doğru isimlerle. Ama yanlış yaparsak kazanma umudumuz tabi ki azalır. Türkiye bu yerel seçimlerde sadece belediyelerin kaderini çizmiyor. Sanki Mustafa Kemal’in Samsun’dan Ankara’ya çıkışı gibi bir hareket gibi hisler doğuyor içimde. O nedenle mutluyum, umutluyum. Temenni ediyorum ki hep doğrular yapılır. Sayın Baykal’ın son dönemdeki Türkiye’ye ilişkin söylemleri ile doğruyu yakaladığı inancındayım. Teşhisleri doğru. Bunlar mutlaka yıllar önce yapılmalıydı. Herkes eteğindeki taşı dökmeli, güçten yana değil halktan yana olunmalı. Türkiye şu günkü yönetim biçimiyle idare edilmeye hak etmiyor.”
-NEFER OLMAYA HAZIRIM-
Taşdelen, Çankaya Belediye Başkan adaylığına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çankaya’nın Türkiye açısından önemine işaret eden Taşdelen, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin kazanılmasında Çankaya’nın önemine dikkat çekti. Ankara’nın tekrar kazanılması için nefer olmaya hazır olduğunu belirten Taşdelen şunları söyledi:
“Benim bir talebin yok. Bunu bir başkaldırı olarak kimse almasın, bir dik başlılık olarak kimse algılamasın. Bir talebim yok ama neferim. ‘Gel Doğan Bey ihtiyacım var sana’ dedikleri zaman da her zaman varım. Yeter ki Ankara alınabilsin. Ankara’nın alınmasında katkım, payım olacaksa, o katkıyı payı her zaman vermeye hazırım. Doğrusu bu. Ama derler ki ‘Gel kardeşim nefer ol’, muhalefette başbakan olmaktansa, iktidarda nefer olmak daha iyidir. Çankaya anakent belediyesinin alınmasında lokomotif bir görev yapacak bir konumda. Çankaya’da mutlaka farkın çok yüksek olması gerekiyor. Kim bir tek oy fazla getirirse onun aday olması lazım. Söylediklerim çok net. Yüreğimle, vicdanımla, beynimle birleştirerek söylüyorum. Bir daha vicdan azabı çekmeyelim, ne yapmamız gerekiyorsa yapalım ve Ankara’yı kurtaralım. Ankara avucumuzun içinde. Ankara’yı tekrar kendi elimizle bunlara vermeyelim. Ankara’da yaşayan tüm yurttaşlarımıza çağırıyorum. Ankara’yı sevenleri bu seçimde mutlaka Karayalçın’a destek vermelerini diliyorum. Karayalçın seçildiği zaman Ankara kazanacak.
Eskişehir, başaralı çok sevdiğimiz bir kardeşimiz Yılmaz Büyükerşen. Orada DSP girecekse DSP girmeli. Ordu’da Seyit Torun başarılı. Orada girmesi gereken oysa o girmeli. DSP Genel Başkanı Sayın Sezer, Murat Bey bağımsız aday olsun diyor. Mümkün değil bağımsız seçime girmesi. Belediye başkanı bağımsız, belediye meclis üyesi ayrı partiden olamaz. Birleşik oy pusulası bu. Tek dereceli seçim. Mümkün değil bu yaklaşım. Bunları okuyunca üzülüyorum. Bir daha vicdanları sızlatmayalım, gelin bu işi çözelim.”
18
10
