ATO Başkanı Sinan Aygün, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanınca 2002 yılından bu yana her hafta pazar günü, ilginç konuları ele alan raporlar yayınlayan Ankara Ticaret Odası, ilk kez bu hafta rapor yayımlamadı
Türkiye’yi sarsan Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanarak cezaevine konulan ATO Başkanı Sinan Aygün’le birlikte ATO başkansız, Türkiye de raporsuz kaldı.
1998 yılından bu yana aralıksız 10 yıl başkanlık görevini 3 dönemdir yürüten Sinan Aygün’in tutuklanması Türkiye’yi raporsuz bıraktı. 2002 yılından bu yana ilginç konuları ele alan ATO raporları medyanın gündemsiz ve habersiz kaldığı düşünülerek her hafta pazar günleri yayınlanırdı. Sözkonusu raporların bazıları o kadar ilginç olurdu ki, manşetlere de çıkardı.
Aygün’ün, eski gazetecilerden oluşturduğu araştırma birimi bugüne kadar fuhuşa sürüklenen kadınları ve oluşturduğu pazarı, Türkiye’de işlenen suç oranlarını, dilenci ekonomisini, kredi kartı borçlularını, boşanmaları, küresel ısınmanın yansımasını ve susuzluğu, paranın efendilerini rakamlara yansıttı. Her hafta düzenli olarak hazırlanan raporlardaki rakamların pek çoğuna TÜİK verilerinde bile rastlamak imkansızdı.
Konsept olarak ATO Başkanı Sinan Aygün de her raporun sonuna bir değerlendirme yazısı eklerdi. ATO’nun geçen hafta yayınladığı raporda yemek firmaları ele alınmış ve artan gıda fiyatları yüzünden 350 bin kişiye doğrudan istihdam sağlayan sektörün yarısının kepenk kapamaya hazırlandığına dikkat çekilmişti.
Aygün, raporla ilgili yaptığı değerlendirmede enflasyonun üzerinde maliyet artışları nedeniyle yemek sanayicilerinin zararına çalıştıklarını ve ayakta kalmak için büyük direnç gösterdiklerini belirterek, “Yemek sanayicileri enflasyon karşısında çaresiz durumda. İhaleye girerek bir, iki yıllık sürelerle yemek hizmeti verme taahhüdünde bulunan firmalar, kendilerinden kaynaklanmayan sebepler yüzünden sıkıntıya giriyor. Aldıkları fiyatlar maliyetlerini karşılamaya yetmiyor. Yeni fiyat düzenlemesi kaçınılmaz oldu” demişti.
350 kadından biri fuhuş batağında
ATO’nun hazırladığı raporlardaki verilerin büyük bölümüne Türkiye İstatistik Kurumu’ndan bile ulaşmak mümkün değildi. Rakamlara dayalı raporların eşi benzeri yoktu. ATO’nun en çok akılda kalan raporlarından biri “Hayatsız Kadınlar” raporu oldu. Fuhuş batağına düşen Türk kadını sayısının 100 bin olarak verildiği raporda her 350 Türk kadınından birinin fuhuş batağına saplandığı tespitinde bulunulmuştu.
ATO’nun analizine göre fuhuş yaklaşık 3-4 milyar dolar tutarında bir pazar yaratıyordu. ATO, bir başka raporunda ise yaklaşık 50 bin kişinin dilencilik yaptığını vurgulamıştı. Dilenciliğin yaklaşık 500 milyon YTL tutarında bir pazarı olduğuna işaret edilen raporda bin 400 kişiye bir dilenci düştüğünün de altı çizilmişti.