Ersin Tokgöz’ün Anayurt Gazetesi’ndeki köşe yazısı…
Oysa özgür insanlardık hepimiz… En büyük erdemdi halbuki. Yüzyıllar boyunca verilen savaşlardan sonra özgürlüğün taçlandırıldığı bir altın çağa gelmiştik güya. Özgürlük adına zafer naraları atılacaksa, işte zamanıydı.
Ama hani? Nerede o sesi duyuracak, söylese de buna inandıracak özgür bireyler? Özgürlüğünü icazete bağlamamış kaç kişi tanıyorsunuz?
Uzağa gitmeye gerek yok. Şöyle bir etrafınıza bakın, çevrenize, yaşadığınız topluma göz gezdirin.
Özgürlüğü için binlerce insanın kanının aktığı bir ülkede, büyük abisi ABD’den icazet almayan özgür iktidarların olabilemez bir şey olduğunu…
İktidar olmak için çırpınan tüm muhalefetin iktidar için bu bedeli ödemek için daha dünden gönüllü olduğunu ve iktidardakilerle aralarındaki tek farkın sadece henüz o fırsatı yakalayamamış olmaktan öteye geçmediğini…
İktidara, hatta devlete kafa tutan özgürlükçü çapulcuların, baş çapulcunun izni olmadan hareket edemeyen, listelerini ve seslerini tek bir merkezden beslediklerini…
Bağsız ve bağımsız medyanın bağlarını güçlendirip güç neredeyse oraya bağımlı olmak için ne yaman işler içine girdiklerini, nasıl bir enerji sarfettiklerini…
Enerjilerinin karşılığını alıp birbirine düğümlenmiş bir halde kurdukları kast ile nasıl bir çağdaş feodal yapı kurduklarını ve kastın dışından kimsenin hak ettiği gibi var olmalarına izin vermediklerini…
Kastı kurumsallaştırıp diğer alanlara da yayarak edebiyattan sanata nasıl bir kısır döngü içinde birbirinin tekrarı şeyleri sunup bunu koskoca bir özgürlük yalanı ile pazarladıklarını…
Bu kasta alternatif olarak ortaya çıkan “taraf”ların yada cemaatlerin kendi dini yada ideolojik kastını oluşturup tezi güçlendiren antitezden başka bir anlam taşımadığını…
Zaten bildiğiniz gerçekler olarak tekrar göreceksiniz.
Ve gördüğünüz şeyin farkına vardığınızda önüne gelenin icazeti lanetlemesine hayret edeceksiniz.
Özgürlük ipleri ABD’nin elinde olanların nasıl bağımsızlık nutukları attıklarını, maddi ve manevi AB finansı ile semirenlerin her türlü liberal goygoylarını, kastın şemsiyesi altındakilerin nasıl özgür muhalifler olarak boy gösterdiklerini, dağdaki ipleri ile düz ovada oynayan kopukların göz yaşartan komedilerini, “Özgürlük, tamam… Ama sadece bana” diye daha ilk elde kendilerini yalanlayan ve yalanlarında bile tutarlı olamadıkları için hep kaybeden ezeli muhalifleri daha iyi tanıyacaksınız.
Ama bu, sadece bir şey…
Bir de şöyle bir insan tipi var; mesela askerdir, o güç ile kendisini olduğundan daha fazla var etmeye çalışır ama tavırlarından Genelkurmay bile rahatsız olduğu için tutunamaz… Yetmez, sivil hayata geçip askercilik oynar, ruhundaki panik-atak, ayağında lastik postallarıyla hemen tanınırlar. Hep postal sesi özler, tam bağımsızlık adına o sesi duyurmaya çabasına girer. Olmaz, gittiği her kapı yüzüne kapatılır. Çünkü yüzlerine takındıkları ciddi maske kazındığında altından Nil Demirkazık imajını bile aratacak zavallılık çıkar. Yada şöyle; kastın dışında olup içine girebilmek için susta bekleyen, kendisini ismi ve soy ismiyle değil hep isminin önüne veya arkasına koyduğu sıfatlarla var etmeye çalışan birey olamamış insanlar…
Onun için kastın içindekiler hallerinden memnun, dışındakiler girmek için çaba gösterdiği için; bağlı ve bağımlı bir güce karşı çıkanlar, karşıtlıklarını sadece o güce erişmek üzere kurguladıkları ve tüm bunları yaparken herkesin farklı kelimelerle aynı yalanın peşinden gittiği için, o aradığımız ve özlediğimiz özgürlük çığlığını ancak mesela en fazla Braveheart’ta boynu kesilmeden önce William Wallace’ın dudaklarından duyarız ve gözlerimiz ancak bir filmde yaşarır.
Oysa o sadece bir filmdir. Ve özgürlük aşığı bizler bu çarpık gerçekliğimizi yaşayıp, sadece bir filme fit oluruz. Ve kendimizi rahatlatırız… Deriz ki; çünkü durum budur…
Kim bilir? Belki de durum budur!
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...