RÜŞVET İDDİASINA MUMCU YORUMU: SANMIYORUM, AĞAR BİR ŞEYLE KORKUTULMUŞ OLABİLİR 

HELAL,OLSUN....KOÇ GİBİ DAVRANIŞ...KUTLARIM...

ülkeye yatırımları ile hizmet edenleri desteklemek gerekir. araplara yalakalık yapanları cezalandırmalıyız.

Cumhuriyet eliti, kendilerinden olmayan tebaanın elinden aldığı burjuvaziyi o günün konjöktüründe uygun gördüğü bazı ailelere evlatlık olarak verdi. Beraberce iyi günde kötü günde hep elele bir dayanışma içinde kaynak paylaşım ve kullanımında cıngar çıkarmadan devam edip gittiler. Dünyanın belki de en acımasız sömürü düzenini kurdular. 80 öncesi, lüks daire fiyatına satılan teneke yığını arabaları hatırlayanlar ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklardır. Her neyse konuya döneyim; gün geldi bu şımarık evlatlık, tüm mirası sahiplendi. Özde kendinin olmayan bu mirasın gücü ile perde arkasından ülke yönetiminde söz sahibi oldu. Ne zaman ki yöneticiler, karşı itirazlarını dillendirmeye başladılar, işte o zaman bu burjuva sınıfı perde gerisinden perdenin önüne çıktı ve yönetimleri “hizaya getiren” azarlamaları yüksek sesle dillendirdiler(Ecevit hükümetine karşı gazetelere verilen TÜSİAD ilanları hatırlardadır). O günün şartları içinde karşı koymak, imkansıza yakın zorluklarla karşı karşıya kalmak demekti. 80 sonrası başlayan ve günümüze doğru istikrarlı bir şekilde gelişerek gelen olguya gelirsek; bugün yaşanan kaosun temelinde yer alan etkin faktörlerin en başında, “müesses nizam”ın besleme evlatlığı İstanbul burjuvasi ile alın terine dayalı Anadolu burjuvazisinin çatışması yatmaktadır. İstanbul burjuvazisinin güç kaynağı, Anadolu insanının geri bıraktırılmışlığının doğal sonucu olan “eğitim”sizlikti. Onların çocukları, en üst eğitimi alır, dünyayı görüp tanır ve yine kendileri gibi olanlarla akrabalık kurarak gelişip serpilirdi. Ancak bu görünmeyen faktör, Özal döneminden beri son 30 yılda aşıldı; artık Anadolu’daki binlerce müessesenin başında eğitimli, dil bilen, dünyayı dolaşıp tanıyan ve tanımlayabilen devşirme olmayan aile çocukları iş başına geldi ve tüm elitist dükalıkların saltanatları sallantıya girdi. Belki yaşamakta olduğumuz süreç, bu yapıyı top yekün yeniden gerçek konumuna oturtmayı başaramayabilir. Ama artık, bir kar topu gibi yuvarlanıp gelen Anadolu burjuvazisi, gelecekte ülke yönetiminin elitistler/seçkinciler eliyle besleme burjuvaların kontrölünde değil; halkın içinden gelenlerinde hak ve söz sahibi olduğu gerçek bir demokratik yapılanmaya kapı açacaktır. “Müesses nizam” istemese de, kaçınılmaz son budur.

Hırsızın hiç mi suçu yok ?Yoruma saygı duyalım da okumada ciddi problem var. Koç'un tepkisi kapatılma kesin tüm bunlar beyhude çırpınış... Asıl tabloyu göremiyor. Millet vesayet istemiyor ister Ak partili isterse Ak partisiz... Buna göre hareket edilse daha iyi olur...

Zaten Koç'un Atatürkçü ve milliyetçi olduğuna inanmıyorum. İçimde onlara karşı derin bir şüphe var. Devlet için bir şey yaptıklarını görmedim. Türk hakınada tepeden bakan bir halleri var. Her ne olursa olsun koç grubu ürünü almamaya çalışıyorum. Yapı kredi bankasını aldıktan sonra artık o bankadan da işlem yapmıyorum. O adar gıcığım yani. Halkı köle yerine koyan tam emperyalist. Sayın koç bunu bir yere yazsın bu ülkede halkın iktidar olacağı günler yakın.

Oturduğun koltuk bile Koç'un çıkar.. Kalırsın ortada.. Bireysel eylem bir işe yaramaz.. Eylemi toplumsala çevirmekse imkansız zaten..

koç ailesi çok oldu.tüm halkı KOÇ ÜRÜNLERİNİ almamaya davet ediyorum...akp kapatılıp kapatılmaması yargının bileceği iş ama bu ülkede herkes işini yapsın....