PETROL ÇETESİNDE DERİN BAĞLANTILAR 

Adana'da NATO ve BOTAŞ petrol boru hatlarını delerek uçak benzini ile ham petrol çaldıkları öne sürülen aralarında 1'i yüzbaşı 6 askerin de bulunduğu 15 kişi hakkında 104 ile 123'er yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Ceyhan- Kırıkkale Botaş boru hattında 8 Ekim 2006 tarihinde basınç düşmesi belirlenince araştırma yapan jandarma, Yüreğir İlçesi Baklalı Beldesi Cihadiye Köyü yolunda petrol hırsızlığı yapan 2 kişiyi görünce ‘dur’ ihtarında bulundu. Kaçan petrol hırsızları ile kendilerine bekleyen diğer arkadaşları jandarma ile silahlı çatışmaya girdi. Kaçan kişilerden İdris Gümüş, Mustafa Alpaltun, Mehmet Arslan ve Hamit Gündüz çevredeki köylülerin yardımıyla gizlendikleri ormanlık alanda yakalandı. Olay yerindeki kamyonun kasasındaki tankta 16 bin 550 litre ham petrol ile petrol hırsızlığında kullanılan kelepçe, boru, vana ve hortumlar bulundu.

Sürdürülen soruşturmada yakalanan kişiler hırsızlıkta İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesi'nde görevli Yüzbaşı Uğur Çetin, istihbarat timinde görevli Uzman Çavuş Erdal Küçükbay, Yüreğir Yakapınar Karakolu’nda görevli Uzman Çavuş Murat Erkin, Aladağ İlçe Jandarma Komutanlığı’nda görevli Başçavuş İshak Başaran, Sancak Beldesi Jandarma Karakolu’nda görevli astsubay İrfan Çimen ve işlediği bir suçtan ötürü açıkta bulunduğu belirtilen Uzman Çavuş Refik Bulut'un yardımcı olduğunu söyledi. Bunun üzerine 6 asker de gözaltına alındı. Hırsızlık şebekesinin elebaşısı olduğu öne sürülen Eyyüp Alataş ile birlikte Hacı Aslan, Kenan Helek, Mirhan Yol ve Sami Kartal da yakalandı. Adliyeye sevk edilen 15 sanıktan 4’ü asker 11'i mahkemece tutuklanırken, yüzbaşı Çağlar, astsubay Çimen ile Yol ve Kartal tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

NATO ve Botaş boru hatlarındaki petrol hırsızlığı ile soruşturmayı tamamlayan Cumhuriyet Savcısı Hüsnü Sarıkaya, petrol hırsızları ve bunlara yardımcı oldukları iddia edilen askerler hakkında ‘Petrol boru hattından nitelikli hırsızlık, resmi belgede sahtecilik, askeri tesisleri tahrip etmek, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, başkasına ait kimlik kullanmak, silahla yaralamaya teşebbüs, ruhsatsız silah taşımak, kamu görevlisinin suçu bildirmemesi’ suçlarından dava açtı. Savcı Sarıkaya, 6 asker hakkında 104'er, diğer 9 sanık hakkında da 123'er yıl hapis cezası istedi.

Dava, Adana 4’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce ‘çete suçunu içerdiği gerekçesiyle' görevsizlik kararıyla İhtisaslaşmış Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Bu mahkemenin de görevsizlik kararı vermesi halinde dava dosyası uyuşmazlık mahkemesine gönderilecek. Bu mahkeme, davaya hangi mahkemenin bakacağına karar verecek.

İddianamedeki karanlık ilişkiler

Hazırlanan iddianamede, petrol hırsızları ile askerlerin 2 Şubat 2004'den bu yana işbirliği içinde oldukları, NATO ve Botaş boru hatlarını değişik tarihlerde 6 kez delip tonlarca uçak benzini ve ham petrolü çaldıkları öne sürülüyor. ‘Çete reisi' olduğu ileri sürülen Eyyüp Alataş’ın liderliğindeki çete üyelerinin, sanık askerlerin yardımıyla petrol hırsızlığı yaptıkları belirtilen iddianamede, “Suçların uzun dilime yayılmış ve örgütlü biçimde işlendiği gerektiğinde silah kullanmaktan çekinmedikleri, çaldıkları petrolü hırsızlık sonucu ele geçirilen araçların çenc edilerek sahte ruhsatlarla kullandıkları, bu kamyonlar üzerine konulan tankerlerle naklettikleri anlaşılmıştır” denildi.

İddianamede, sanıkların tek tek olayla ilgili ifadelerine de yer verildi. Tutuksuz sanık Yüzbaşı Uğur Çağlar, suçlamayı kabul etmedi. Çeteyi çökerttiğini iddia eden Sami Kartal, petrol hırsızlığının Eyyüp Alataş’ın talimatı üzerine yapıldığını kendisinin de bu hırsızlığı jandarmaya ihbar edip ortaya çıkardığını iddia etti. Kartal'ın iddianamede yer alan itirafları şöyle:

YİNE JİTEM İSMİ BULAŞTI

“Hırsızlık yapılacağını istihbarat birimlerine ilettim. Ancak, ihbarda bulunduğumu Eyyüp Alataş, Vahap ile Cumali isimli arkadaşlar öğrenmiş. Beni tehdit ettiler. Eyyüp Alataş ile konuşmalarımızda, ‘Jitemci Yüzbaşı' olarak bana tanıttıkları Uğur yüzbaşı sayesinde Adana'da her türlü işi halledebileceğimizi söyledi. Hatta Misis bölgesinde iki tankerle hırsızlık yaparken tankerlerden birisi çamura battı. Bu yüzbaşı ‘Size sabaha kadar müsaade jandarma gelmeyecek tankerleri çıkartın’ talimatı verdi. Bir ara yolda, siyah cipin içinde önde sızmış vaziyette Sema isminde bir bayan olduğu halde şoför koltuğunda Uğur yüzbaşıyı ve arka koltukta Eyyüp Alataş’ı açık ve net olarak gördüm. Adalete yardımcı olmak için ihbarda bulundum.”

Tutuklu uzman çavuş Murat Erkin, ifadesinde, suçlamayı kabul etmedi. Astsubay İrfan Çimen’in petrol hırsızlarından Eyyüp Alataş ve Hacı Arslan ile samimi olduğunu belirten Erkin, ”İrfan Çimen’in bu kişilerle sık sık birlikte görüldüğünü, eğlence yerlerinde bol para harcadıklarını, yıllık izne giderken Eyyüp Alataş'ın gri renk cipini aldığını haber elemanlarından öğrenmiştim. Kenen Helek isimli şahıs petrol boru hatlarından hırsızlık yapıyordu. Refik Bulut’un bu kişi ile ilişki içinde olduğunu, eğlence ortamlarında birlikte görülüp bol para harcadıklarını da Yakapınar Beldesi Muhtarı Osman Gazi Akkuzu’dan duydum” dedi.

Tutuklu askerlerden Erdal Küçükbay da iddianamede yer verilen ifadesinde, Eyyüp Alataş ile bir aile dostu aracılığıyla boru hatlarındaki petrol hırsızlığı ile ilgili bilgi almak için tanıştığını söyledi. Konuyu kısım amiri olan yüzbaşı Uğur Çağlar’a ilettiğini iddia eden uzman çavuş Küçükbay, "Uğur yüzbaşı da bu şahısla irtibatımı koparmamı ve aldığım bilgileri kendisine aktarmamı istedi. Çeşitli defalar Eyyüp Alataş ile yüzbaşı Uğur’un bilgisi dahilinde yemeğe gittim. Yemekte 4 erkek bir bayan bulunuyordu. Yemek sırasında Kürtçe konuşuluyordu. Kürtçe bilmediğim için konuşulanları anlamadım” diye ifade verdi.

Kaynak: Hürriyet