ABD'de Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile görüşen Papandreu, borç batağındaki Yunanistan'ın diğer ülkelere uygulanandan daha yüksek oranlarda faiz oranlarıyla borçlanmayı sürdüremeyeceğini belirtti. 'Yüksek faiz oranlarıyla borçlanmaya devam edersek, örneğin Almanya'ya uygulanan oranın iki katı kadar o zaman bu ortak para birimi içinde sürdürülemez olacaktır' diyen Papandreu, para istemediklerini, kurtarma istemediklerini söyledi.
DOMİNO ETKİSİ OLABİLİR
Yunanistan'ın ekonomik sıkıntılarından spekülatörleri sorumlu tutan ve spekülatörlerin dizginlenmemesi halinde yeni bir finansal krizin çıkabileceği uyarısında bulunan Papandreu, 'Devam eden avro krizi domino etkisine yol açabilir, büyük açıkları bulunan diğer ülkelerin borçlanma maliyetlerini artırır ve dünya çapında tahvillerde ve döviz kurlarında dalgalanmaya sebep olabilir' diye konuştu.
ABD İÇİN DE TEHDİT OLUŞTURUYOR
Avrupa ve Yunanistan'da finansal istikrarsızlığın ABD için bir tehdit yarattığını ifade eden Papandreu, 'ABD için zayıf avro doların yükselmesi anlamına geliyor. Bunun anlamı da ABD'nin dış ticaret açığının artmasıdır. Halen ABD'nin en büyük ticari ortağı AB sarsılırsa, sonuçları açıkça hissedilebilir' dedi.
MERKEL, ÇABALARINDAN MEMNUN
Almanya Başbakanı Angelina Merkel ise, Yunanistan'ın bu dönemde çok önemli adımlar attığını söyleyerek, Yunan hükümetinin attığı cesur adımlardan ve çabalardan memnuniyet duyduğunu, tahvil çıkarmasının 'çok başarılı bir eylem' olduğunu belirtti. Merkel, Yunanistan'ın şu anda borçlarını ödeyememe durumuyla karşı karşıya olmadığını, bu yüzden herhangi bir seçenek üzerinde karar almadıklarını belirterek, Yunanistan'ın baştan savma tuttuğu istatistiklerin diğer ülkelerin Avro Bölgesi'ne dahil olmasını önlemeyeceğini, bu yüzden bu ülkelerin durumunun dikkatlice gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Merkel, AB'nin IMF'si fikrine yeşil ışık yaktı
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Yunanistan'ın ağırlaşan borç sorunu nedeniyle Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Avro Bölgesi'ne müdahil olmasını istemeyen AB'nin, Avrupa Para Fonu (EMF) oluşturması fikrine sıcak bakıyor. Merkel, gazetecilere yaptığı açıklamada, 'Mevcut durum, bu tür sorunlarla baş etmede elimizdeki olanakların yeterli olmadığı kanısını uyandırıyor. Gelecekte IMF olmaksızın kendi sorunlarımızı çözebilmeyi istiyoruz' dedi. Bazı sorular olmasına rağmen EMF fikrinin 'iyi ve dikkate değer' olduğunu dile getiren Merkel, 'Tabii ki bazı sorular yanıt bulmalı: kim para verecek, ne kadar verecek, (Avrupa) Komisyonu'ndan bağımsızlığı nasıl olacak ve buna benzer' diye konuştu. Bu tür bir fonun (AB Lizbon) antlaşmasında değişiklik yapmadan kurulamayacağına işaret eden Merkel, ancak AB'nin bu konuda uygulamaya geçmeyi istemesi durumunda her zaman Lizbon anlaşmasının hikayenin sonu olamayacağı bir durumla karşılaşacağını ifade etti. Yunanistan'ın borç sorunu nedeniyle Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Avro Bölgesi'ne müdahil olmasını istemeyen AB, kendi IMF'sini kurmayı gündemine almış ve Olli Rehn, yaptığı açıklamada, 'AB Komisyonu IMF gibi bir Avrupalı enstrüman önermeye hazır' açıklamasını yapmıştı.
'Kredi takas sözleşmeleri sınırlandırılsın' önerisi
Angelina Merkel, Kredi Borcu Takas Sözleşmeleri (CDS) ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, avroya karşı spekülasyonları kapsayan çabalar kapsamında CDS'lerin düzenlenmesi ve muhtemelen sınırlandırılması çağrısında bulundu. Merkel, 'Kesinlikle bu CDS'leri tamamıyla yasaklayamayız ancak, CDS'ler açıkça suistimal ediliyor, bu yüzden daha fazla şeffaf olmaya ve muhtemelen sınırlandırmaya ihtiyacımız var' dedi. AB Komisyonu Ekonomiden Sorumlu Komiseri Olli Rehn, Yunanistan'ın içinde bulunduğu krizi, bütçe düzeni ve ekonomik gelişiminde dönüm noktası haline getirebileceğini söyledi. Rehn, Yunanistan'da bütçe açığını kapatma çalışmaları ve bu çerçevede alınan ekonomik önlemlere değindi. Komiser, söz konusu 'olumlu gelişmenin' Eurogroup Başkanları, Avrupa Merkez Bankası, IMF ve diğer uluslararası kurumlar tarafından da desteklendiğini belirtti.
Khan da 'Hazırlanın' dedi
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn, dünyanın bir sonraki ekonomik krize hazırlanmaya ihtiyacı olduğunu söyledi. Gelecekte yaşanılacak krizin zamanını ve doğasını tahmin edemeyeceğini ifade eden Strauss-Kahn, ancak krizin geleceğinden emin olduğunu belirtti. Strauss-Kahn, Çin ve diğer gelişmekte olan piyasalardaki tüketicilerin ABD'dekilerin yerine dünyanın büyüme motoru olabilmesi için hâlâ uzun bir yol olduğunu dile getirdi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...