İstanbul’da düzenlenen son iki şampiyona, insanların kafasına kazınmış önyargıları da kırıp geçti. 2011’in Ekim ayında düzenlenen WTA Championship’teki ilgi, “Tenisi Türkiye’de kim izler” diyenleri yanıltırken, ikinci ders atletizmde geldi. İstanbul haftasonunda Dünya Salon Atletizm Şampiyonası’na ev sahipliği yapmadan önce en büyük endişe tribündü.
Ancak cumartesi ve pazar günleri Ataköy Atletizm Salonu’ndaki atmosfer, “Vay be” dedirtecek türdendi. 7 bin 450 kapasiteli salon final müsabakalarında tıklım tıklım dolarken, biletler karaborsaya düştü. Günlük 25 milyon liradan satılan biletler, 150 liraya kadar çıkarken yoğun ilgi ‘uyanıklıkları’ da beraberinde getirdi. Salona girmek için ‘sahte akreditasyon kartı’ ile şansını deneyen 50 kişi yakalandı!
BUBKA: FANTASTİKTİ
Ataköy’de seyircinin atletlere verdiği destek, sporcuların salondan memnuniyetle ayrılması, İstanbul’un 2020 Olimpiyat Oyunları adaylığı için de büyük önem taşıyordu. Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi’nin de söylediği gibi, olimpiyatların ev sahipliğine karar verecek Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (IOC) 113 üyesinin yüzde 35’i atletizm kökenliydi.
İstanbul’daki şampiyona, IOC üyelerini de mest etti. Şampiyonadan duyduğu memnuniyeti dile getiren IOC üyesi ve IAAF Asbaşkanı Sergey Bubka, “Fantastik bir şampiyona oldu. Organizasyondan, seyircinin ilgisinden çok memnun kaldık. Türkiye’nin bu işi başaracağından hiç şüphem yoktu. Bizi mahcup etmediler” diye konuştu.
(Habertürk)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...