MUMCU NE KADAR SAMİMİYSE DP O KADAR SAMİMİYETSİZ DAVRANDI! DP'DE AYTUN ÇIRAY SÜRPRİZİ OLUR MU? 

Maliye Bakanlığı bir süre önce İddaa'dan her kolon üzerinden % 10 vergi talep etti ama İddaa bu talebe sıcak yaklaşmadı. Bunun üzerine Maliye Bakanlığı İddaa'ya tam 420 trilyon ceza kesti. Danıştay'da Maliye Bakanlığı'nın kararını onayınca ortaya karışık bir durum çıktı. Çözüm formülleri oldukça kısıtlı. İddaa bu parayı ya kendi kasasından ödeyecek, ya da daha önce hasılattan pay dağıttığı şirket ve kurumlardan hisseleri nispetinde paraları geri ödemesini isteyecek. Böyle bir çözüm mali sıkıntıda olan kulüpleri bitirebilir. Belki üçüncü bir ihtimal de, Bakanlıklar nezdinde sessiz bir çözüm bulunacak. Ama bu tarz bir çözüm de Maliye Bakanlığı'nın hiç hoşuna gitmeyecek! Siyaset ve spor bu sefer fena kapışacak gibi. Bu kapışmanın ilk işaretleri şimdiden gelmeye başladı bile. Konuyla ilgili Başbakan'dan randevu talep edenlerin listesi giderek kabarıyor. Başbakan ile kimlerin görüşmek istediğinin isimleri de Unakıtan'ın önüne gidiyor! 420 trilyonluk faturayı vatandaşa kesmek isteyen bazı yetkililerin varlığını da buraya eklemekte fayda var! Kabak, döne döne yine vatandaşın başında patlayabilir!

DP ve Anavatan'ın birleşememesinin faili ortada kalmamalı. Suçlunun siluetini beraberce aydınlatmalıyız. Birleşme sürecinde Erkan Mumcu ne kadar samimi ise; DP yetkilileri de o oranda samimiyetsiz davrandı. Açıkçası programlanan bir süreçte Anavatan payanda olarak kullanıldı. Size şimdilik minik bir ispatla yetineceğim; Anavatan ile DP'nin birleşme görüşmelerinin bittiği ilan edildiği günlerde, DP'nin zirve bir ismi başka bir partinin yetkilisine 'Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar Anavatan'la idare edeceğiz.' şeklinde konuşuyordu. DP ve Anavatan’ın 'asla' birleşemeyeceğini en baştan kaleme alan bir yazar olarak bu sürecin aydınlığa kavuşmasına katkıda bulunmak istiyorum. Bu konuda tek bir engelim var; O da ne yazık ki, yazmamak üzere tanık olduğum ve bana güvenilerek aktarılmış bilgilerin varlığı...

Demokrat Müsteşar

DP teşkilatları derin bir üzüntü yaşıyor. 'Kırat'ın boynu bükük ama biz kökü tarihte olan bir partiyiz, kesinlikle tekrar ayağa kalkacağız' diyorlar. Bu defa partinin başarısızlığında rol oynayanlara yeniden yetki vermemekte kararlı görünüyorlar. Bunun için çeşitli temaslarda bulunuyorlar. Benim bildiğim yaklaşık onbeş büyük il başkanı DYP'nin Sağlık Bakanlığı eski Müsteşarı ve Başbakanlık danışmanı Dr. Aytun Çıray ile teması var. Çıray, Çiller döneminde yapılan önseçimlerde iki defa liste başı olmasına rağmen, Özer Bey'in bazı 'ricalarını' yerine getirmediği için listeden çıkarılmıştı. Müsteşarlığı döneminde, çiçeği burnunda bir sağlık muhabiri olarak Çıray'ı yakından izlemiştim. Türkiye çapında yaptığı çalışmalar ile sağlık camiasının gönlünü kazandığını biliyorum. Uzman doktorluk, öğretim üyeliği, müsteşarlık, Başbakanlık Danışmanlığı, Petkim, Erdemir ve İsdemir'de yönetim kurulu üyelikleri, uluslararası danışmanlıklar yapan Çıray'ın kariyeri her şeye müsait. Bakalım yazarlıktan siyasete tekrar dönüş yapacak mı?