AK Parti İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu, Alevi Bektaşi Federasyonu'nun, düzenlendiği mitingin tebrik edilemeyeceğini belirterek, ''Hükümeti, Ankara Çayı'na süpürmek mi oturup sorunların çözümü için konuşmak mı istiyorsunuz? Mitinginizi, yerel seçimleri hedefleyerek mi düzenlediniz, yoksa muradınız gerçekten Alevilerin sorunlarının çözümlenmesi mi?'' diye sordu.
TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurulunda, üç milletvekili gündemdışı söz aldı.
Alevi Bektaşi Federasyonu'nun 9 Kasım Pazar günü düzenlendiği mitingle ilgili konuşmak üzere kürsüye gelen Çamuroğlu'na, CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, ''Sözle olmaz eylemle olur'' diye laf attı.
Çamuroğlu, demokratik ülkelerde, sivil toplumun taleplerini, bu tür eylemlerle duyurmasının doğal olduğunu belirterek, toplantının düzenli ve barış içinde geçmesi nedeniyle düzenleyenleri ve emniyet güçlerini tebrik etti.
Alevilik ile ilgili sorunların, Alevi vatandaşların şikayetlerinin, yeni sorunlar ve şikayetler olmadığını dile getiren Çamuroğlu, Cumhuriyetin, bu sorunları, pek çok sorunla birlikte Osmanlı'dan devraldığını kaydetti.
Çamuroğlu'nun, bu sorunların, ''Hassasiyet ve gözyaşı içerdiğini'' söylemesi üzerine CHP milletvekilleri, ''Duygu sömürüsü yapma'' şeklinde tepki gösterdi. Çamuroğlu, ''Birbirimize yaşattığımız, zaman zaman ülkemiz siyasetinin, hatta uluslararası siyasetin hepimize yaşattığı derin acıların açtığı, derin izleri taşır. Yüzlerce yıllık, duygu yüklü, inançlarımız etrafında oluşan böylesi sorunları çözmek üzerine konuşur, diyaloglar geliştirmeye çalışırken, çok daha sakin, yumuşak, muhatabımıza açık olmamız gerekir'' diye konuştu.
-''ARTIK KARAR VERİN''-
Siyasette tribünlere oynamanın bazen siyasetçiye haz verebileceğini kaydeden Çamuroğlu, ''Parlayıcı olduğunu defalarca gösteren konularda, şuur sahibi olarak, tribünlere oynamak değil de çözüme yönelmek gerekmektedir'' dedi.
Yunus Emre'nin, (Neçe yumuşak söylese, sözü savaşa benzer) sözüne işaret eden Çamuroğlu'na CHP milletvekilleri, ''Söyleyecek sözün yok'', ''Hızır Paşa, bırak bu hikayeyi'' diye karşılık verdi.
Çamuroğlu, pazar günü miting düzenleyenleri, bu konuda tebrik etmenin mümkün olmayacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Hükümeti, Ankara Çayı'na süpürmek mi istiyorsunuz, oturup sorunların çözümü için konuşmak mı? Mitinginizi, konuşmalarda dile getirdiğiniz gibi yerel seçimleri hedefleyerek mi düzenlediniz, yoksa muradınız gerçekten Alevilerin sorunlarının çözümlenmesi mi? AK Parti'yi kapatılması, kapattırılması, bir şekilde ortadan kaldırılması gereken bir siyasi varlık olarak mı görüyorsunuz, yoksa demokratik gerçeğimizin güçlü bir temsilcisi olarak mı? Biz ne yaparsak yapalım, baştan karşı mı olacaksınız yoksa diyaloğa niyetiniz var mı? Artık karar verin. Sorunların çözüm yeri TBMM ve Hükümettir. Buyurun konuşalım, tartışalım. Ülkemiz için çözümleri buna uygun üsluplarla burada arayalım.''
-''FAY HATLARINDAN BİRİNİ KALDIRALIM''-
Bir bakanın, geçen yıl, ''Bu ülkede Alevi vatandaşlarımızın sorunları vardır ve bunlar çözülmelidir'' dediğine işaret eden Çamuroğlu, duymak istemeyenlerin, bunu da duymadığını vurguladı.
Daha önce bir başbakanın, ''Bu matem sizin değil, bizim, hepimizin matemidir'' deyip demediğini soran Çamuroğlu, TBMM açısından, 2008 yılının, pek çok nedenle verimli olamadığını belirtti.
''Bütün partiler burada, ülkenin tarihi ve büyük sorunu da burada, orta yerde duruyor, çözülmeyi bekliyor'' diyen Çamuroğlu, sözlerini, ''Hükümetimizin bu konudaki çözüm iradesini yeni dönemde daha da güçlü şekilde ortaya koyacağını düşünüyorum. Gelin diyaloğumuzu artıralım, gelin bu konudaki birikimlerimizi birbirimizle paylaşalım, gelin el birliğiyle, ben yaptım, sen yaptın demeden ülkemizin fay hatlarından birini ortadan kaldıralım. Sorun ortada ve çözüme de çok yakın olduğumuzu hissediyorum'' diye tamamladı.
-''ÇEVREYE İHANETİN''-
CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, çevre sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşmasında, İSKİ'nin su havzalarındaki 24 bin 500 kaçak yapılaşmayla, İstanbul'un susuzluğa ve Melen Çayı'na mahkum edildiğini söyledi.
Bursa Yeniköy'de denizden çıkarılan kumun, İstanbul'da TOKİ'nin inşaatlarında kullanıldığını, Tuzla'da denizlerin doldurulduğunu ifade eden Soysal, Çevre ve Orman Bakanlığının, bütün bunlara seyirci kaldığını savundu.
Soysal, çevre katliamının son örneğinin Erzurum'da yaşandığını, Belediye Başkanının ağaçları keserek, ''Bu suç ise, suç işliyorum'' dediğini belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''Ben çevrecinin daniskasıyım'' dediğini anımsatan Soysal, Erdoğan'ın, ''Çevreye ihanetin daniskası'' olduğunu iddia etti. Soysal, Erdoğan ile Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun, ''Çevreye ihanet'' konusunda eşgüdümlü çalışmaya devam ettiğini öne sürdü.
MHP Aydın Milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu da konuşmasında, 1933'te, Gül Esin'in ilk kadın muhtar olarak seçilmesi nedeniyle gündemdışı söz aldı.
Genel Kurulda daha sonra, Serbest Bölgeler Kanununda değişiklik yapan kanun tasarısının görüşülmesine geçildi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...