Kardeşler arasında ilk çatlak
İkinci, “nankör kedi” olayı
Başbakan Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül arasında bu sıralar soğuk rüzgarlar esiyor. Başbakan Erdoğan, “Kardeşim” diye hitap ettiği Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olması için çok uğraştı, hatta bütün siyasi riskleri göze alarak Gül’ün adaylığından geri adım atmadı.
Abdullah Gül, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduktan sonra ilk zamanlar işler iyi gibi görünüyordu ancak baskın karakterli iki lider arasında perde arkasında çatışmalar yaşanmaya başladı. Felaket tellallığı yapmak gibi bir niyetimiz yok ancak iki lideri, “bir telefon mesafesinden bile” uzaklaştıracak önemli bir gelişme yaşandı. Bu olay medyanın gözünden kaçtı ama bizim gözümüzden kaçmadı.
Çocuğum demişti
Başbakan Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı Ankara’da buluşturmak için yoğun çaba sarfetti, hatta yakın çevresine bu proje için, “Çocuğum” ifadesini kullanmıştı. İki lider Ankara’ya geldi, ilk buluşma Çankaya Köşkü’nde oldu. Başbakan Erdoğan, buluşmanın kendi himayesinde olacağını düşünüyordu ancak Abdullah Gül bu konuda bir adım öne çıktı. Projeye gerçekten çok büyük emeği geçen TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da dengeyi iyi kuramadı.
Çankaya Köşkü’ne gitmedi
AK Parti grup toplantısının uzamasını da bahane eden Başbakan Erdoğan, programında olmasına rağmen Çankaya Köşkü’ndeki buluşmaya gitmedi. Erdoğan’ın görüşmeye gelmemesi İsrail Cumhurbaşkanı Peres’in gözünden kaçmadı ve yanında oturan Cumhurbaşkanı Gül’ün kulağına eğilerek, “Sayın Başbakan niçin gelmedi?” diye sordu. Gül’ün bu soruya verecek hiçbir yanıtı yoktu, bir süre sessiz kaldı ve daha sonra, “Parti toplantısı vardı, biraz uzadı” yanıtını verebildi.
TOBB’un yemeğine de gitmedi
Başbakan, aynı gün içinde ikinci sürprizi TOBB tarafından düzenlenen öğle yemeğine de gitmeyerek yaptı ve Hisarcıklıoğlu’na kızgınlığını, “Bu projeye çok emek verdik. Toplantı benim himayemde yapılacaktı ama kendilerininmiş gibi sahiplendiler” diye anlattı. Erdoğan, Hisarcıklıoğlu’na da kızgınlığını yemeğe katılmayarak gösterdi.
İkinci nankör kedi vakâsı mı?
57. hükümetin Başbakanı Bülent Ecevit’in Cumhurbaşkanı Sezer’in seçilmesini sağladıktan sonra yaşanan problemler ve Anayasa fırlatma olayının ardından Yardımcısı Hüsamettin Özkan, “Nankör kedi” ifadesini kullanmıştı. Aynı ifadeyi bugünkü durum için kullanmak belki doğru olmaz ama Gül ile Erdoğan arasında, “nankör kedi” olayına doğru giden bir süreç işliyor. Gül’ün hükümetin atamaları konusunda da “onay makamı” olmayacağını ilerleyen süreç gösterecek.
Kırmızı telefon hattı işlemiyor
Bir süredir Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan arasındaki kırmızı telefon hattının da işlemediği konuşuluyor. Bunun en çarpıcı örneği Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın Ankara ziyaretinde yaşandı. Başbakan Erdoğan Kral Abdullah ile Swiss Otel’de bir araya geldi. Bu buluşmaya Kral Abdullah’ın da isteği üzerine, protokol teamülleri de aşılarak Cumhurbaşkanı Gül de katıldı. Gül, eleştirilerin ardından gelen sorulara, “Sayın Başbakan’ın orada olacağını bilmiyordum” yanıtını verdi. Buradan da anlaşılıyor ki şimdi iki baskın karakter, güçlü kişilik arasında, örtülü de olsa bir “liderlik yarışı” yaşanıyor. Zira, Başbakan Erdoğan’ın Kral Abdullah görüşmesine giderken telefonu açıp, “Kardeşim Abdullah görüşmeye geliyor musun?” demesi çok zor olmasa gerek…
ENSONHABER
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...