E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Kore Savaşı'nın Bilinmeyenleri DESTAN MI TRAJEDİ Mİ?

Kore Savaşı, tanık askerlerin anlattığı gibi gerçekten "destan" mıydı? Peki, neden bu kadar kayıp verildi? Kaç asker donarak yaşamını yitirdi?..

21.09.2008 - 09:43
Kore Savaşı nın Bilinmeyenleri

19 Eylül 1950... Öğle saatleri...
Ankara Garı'nda korkunç bir kalabalık... Kucağında bir yaşındaki bebeğiyle genç anne de, dört köşeli klasik şapkasıyla baba da, bastonuyla 70 yaşındaki nine de hareket edecek olan trenin etrafında... Savaşa giden askerleri uğurlamak için...
Türkiye
, Kore Savaşı'na koca bir tugay asker gönderiyordu. Tamı tamına 5 bin 90 kişi.
259 subay, 395 astsubay 18 askeri memur, 4 sivil memur ve 4 bin 414 er.
Türkiye, bunca askeri NATO'ya kabul edilme sevdasıyla gönderiyordu. Adnan Menderes, İsmet İnönü'nün dışarıdaki denge politikasının aksine aktif bir siyaset izleme yoluna gitti. Türkiye, NATO
'ya üye olma talebinde bulundu. Ama reddedildi.
Bu sırada SSCB ile ABD arasında ikiye bölünmüş olan Kore'nin kuzey parçasına çullanan ABD, komünizmi dünya yüzünden silmek için savaş başlattı. Amerika'nın talebi üzerine Birleşmiş Milletler, 25 Haziran 1950'de Kore'ye müdahale kararı aldı.
Bu durum
NATO'ya girmek isteyen ama bu isteği bir türlü kabul edilmeyen Türkiye'nin Amerika'ya yaranması için bulunmaz bir fırsattı. BM'nin Kore'ye asker gönderme çağrısına karşılık veren ilk ülke Türkiye
oldu. Gidecek birliklerin gönüllülük esasına göre oluşturulacağı açıklandı.
Kore'ye gidecek tugayın başına da tuğgeneral Tahsin Yazıcı atandı. Seçilen askerler Ankara'da Etimesgut'ta kısa süreli eğitime alındı. Ama, askerlerin kullanacağı Amerikan M1 piyade tüfeğinin geç gelmesi nedeniyle eğitim yarıda kaldı. Askerler Ankara'da düzenlenen uğurlama töreninden sonra trenlerle İskenderun'a götürüldü.
Oradan da Süveyş Kanalı yoluyla Kore'ye gittiler. 17 Ekim 1950'de de savaşa katıldılar. 22 gün süren uzun deniz yolculuğunda Ankara'daki eğitime yetiştirilmeyen M1 tüfekleriyle atışlar yapıldı. Bir de tugayın gönüllülük esasına göre oluşturulmadığı da ortaya çıktı. Askerlerin çoğu Güneydoğu ve Doğu Anadolu'nun yoksul çocuklarıydı. Sadece bir kısmı gönüllüydü.
Onlar da 'komünizme karşı savaşmanın cennetlik' olduğu inancıyla gidenlerdi.
 
Cephedeki ağır kayıplar
 
Peki, cephede ne oldu? Askerlerimiz Çinli askerler ve Kuzey Koreli gerillalarla ilk kez Kunuri Muharebeleri'nde karşı karşıya geldi. Amerikalı askerlerin çekildiği muharebelerde BM kuvvetleri arasındaki haberleşme ağı kesildi. Uzun çarpışmalardan sonra tuğgeneral Tahsin Yazıcı kendi inisiyatifiyle geri çekildi.
Ama, bilanço büyüktü; 218 şehit, 455 yaralı ve 94 kayıp. Devamında da 350 civarında askerimiz esir düştü. Tabii bu resmi rakamlara göre; kaybın daha büyük olduğu kabul ediliyor. Türk tarafı, ABD ordusunu kendilerini yalnız bırakmakla suçladı, Amerika ise Türk askerlerinin İngilizce yetersizliği yüzünden uyarıları anlamadığını söyledi. Ama, Kunuri Muharebeleri'nden sonra
Türkiye
'nin cepheye tercüman göndermesi ikinci ihtimali daha güçlü kılıyor.
İkinci büyük çarpışma 25-27 Ocak 1951 günlerinde Kumyangjang- ni mevkisinde yaşandı.
Türkiye
yine büyük kayıplar verdi.
Tugayın komutan yardımcısı albay Nuri Pamir de çatışmalarda yaşamını yitirenlerdendi. Buna rağmen Kumyangjang-ni çarpışmaları resmi tarihimizde 'zafer' olarak anlatılır.
Nihayet 20 Nisan 1953'te taraflar arasında yaralıların değişimi yapıldı. 27 Temmuz'da da ateşkesin imzalanmasıyla dönüş yolculuğu başladı... Amerika'nın neredeyse savaşa katılan her askerimize madalya verdiği savaşta 721 şehit, 2.147 yaralı, 346 hasta, 234 esir, 175 kayıp verdik.
Savaşın etkisi cephede yaşanan sınırlı kalmadı. Dönen askerlerin çoğunda, özellikle esir düşenlerde, sonradan hem ağır ruhsal hem de bedensel hastalıklar ortaya çıktı. Akli dengesi bozuk insanlara takılan "Koreli" lakabı da boşuna değildi.
Türkiye'nin savaşa girmesine karşın yaptığı NATO
'ya üyelik başvurusu hemen kabul edilmedi.
Ama sonra da,
Türkiye'de hava üslerinin kurulması isteğinin kabul edilmesiyle Türkiye, 1952'de NATO'ya girerek verdiği kayıpların 'karşılığını' aldı.
 
Donarak şehit oldular
 
Aslında Kore Savaşı yakın tarih açısından çok önemli olmasına rağmen hakkında çok az şey biliniyor. Bu Amerika için de böyle. Hakkında ne film üstüne film çekildi Vietnam örneğindeki gibi, ne de cilt cilt romanlar yazılıp tahliller yapıldı. Ama, bu savaşın gerçek yüzünü hâlâ bilmiyoruz.
Olayları, tanık askerlerin ağzından dinlediğimiz zaman "Türklere sahip çıkmayan hain Amerikalılar" ve "kurnaz Çinliler"den ibaret efsaneler var. Peki, onca kayıp niye? Aslında Türk Tugayı ilk şehidini inilen limandan cepheye giderken verdi. Uçaksavar bataryasının taşındığı kamyonun devrilmesiyle astsubay Sedat Boran yaşamını yitirdi. Sonraki ölümler de düşmanla karşı karşıya gelmeden yaşandı. En ilginci ise hiç otomobil tarzında hızlı araçların olmayışıydı. Ağır silah taşımaların dışında tüm işler yaya yapılıyordu.
Soğuk havalarda nerdeyse omuzlarına kadar olan buzlu sulardan geçmek zorunda kalan askerler yaşamını yitirdi. Ya geceleri benzin tenekelerini yakarak ısınmaya çalışan askerlerin donarak can vermesi...
 
Kore kahramanları Ziverbey işkencelerinde
 
Kore Savaşı'nın Amerika için başka önemli yanları da vardı. İkinci Dünya Savaşı'nın bitimiyle başlayan Soğuk Savaş'ta kılıçların tam olarak çekildiği dönemdi. Amerikan askerleri Soğuk Savaş'ın gizli yöntemlerinden olan özel harp tekniklerini Kore'de komünistlere karşı kullandı. Esir alınan Çinli ve Koreli askerler üzerinde yeni sorgulama ve işkence teknikleri uygulandı. Bu yeni işkence yöntemli sorgulamalara katılan Türk subayları da vardı. Bunların en önemlisi 12 Mart darbesinin simge ismi Faik Türün'dü.
Binbaşı Türün, Türk Tugayı'nın en önemli birimi olan Harekât Dairesi'nin başındaydı. Burada öğrendiği sorgulama yöntemlerini meşhur Ziverbey Köşkü işkencelerinde uygulamasıyla ünlendi. Darbe döneminde İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı görevinde bulunan Türün, darbeden 2 yıl sonra da emekliye ayrıldı. Bu sırada "Kadıköy'deki köşkü kontrgerilla örgütüne özel olarak hazırlattım" itirafında bulundu.
Türün'ü 12 Eylül darbesinden sonra sol örgütler tarafından öldürülme korkusu sardı. Bu nedenle artık sokağa hiç çıkmıyordu. Bu sırada ciddi bir felç geçirdi. 15 Şubat 2003'te ölen Faik Türün, ömrünün son beş yılını yatağa mahkûm olarak geçirdi.
Kore Savaşı'nda Amerikalı askerlerle birlikte işkenceli sorgulara katılan diğer önemli bir Türk subayı da Turgut Sunalp'ti. Onun görevi de Harekât Daire Başkanlığı'ydı. Sunalp de Ziverbey Köşkü işkencelerinin mimarlarındandı.
Faik Türün'ün yardımcılığını yaptı. Emekli olduktan sonra gazetelere verdiği demeçlerde sorgulara katıldığını kabul etti. Üstelik işkenceli sorgulama yöntemlerinin "özel", sorgulamaları yapanların da "özel eğitimli" olduğunu anlattı: "Uygulanan sorgulama yöntemi özel bir teknik aslında.
Özel olarak yetişmiş insanlardır bunlar... Bir kıza copla tecavüz edildiği iddia edilmişti. İddia eden kız da ciddi şekilde komünistti.
Özür dileyerek söylüyorum, taş gibi delikanlı oğlanlar var elimizde, yirmi yaşında yirmi bir yaşında.
Yani kalkıp da bir kıza bu yoldan işkence yapacaksa copa müracaat etmek ihtiyacını hisseder mi!"
 
(Ecevit Kılıç / Sabah)

YORUMLAR
Toplam 27 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Cem 14 Eylül 2008 Pazar 

Ne yalan haberi?Bizim kaçırdığımız bir habermi oldu? Aydın Doğan Almanyada Dernek kurup fakir fukaranın paralarını iç edip tv ve partimi kurmuş?..Hay Allah kahretsin şu Aydın beyi!Federal Alman Hükümetinin resmi savcıları hakimleri peşine düşecek,dernektekiler ne kadar kepazelik varsa mahkemede anlatacaklar,Aydın Doğan bütün memlekete rezil olmasınmı?Şimdi biz Aydın Doğan a değilde bunu haber yapan "taraf"lı medyaya kızalım!Vay senmisin Aydın beyin hırsızlığını yazan! rez-il, mel-un vs vs.

Yorumu oyla      18      10  
M.EMİN AVCIOĞLU 14 Eylül 2008 Pazar 

Aydın doğanın ne halt olduğunu bilmeyen kalmadı...yalan haber ve iftiraları çıktıkca yerin dibine giriyor..iki özür sadece ve küçük yazılarla...namus olucak bir adamda..iddiaların asılsız çıktı karalamların yalkan çıktı..kime T.C.seçilmiş BAŞBAKANINA namuslu olda halkın önündeözür dile önce!!!sizalışmışsınız yalaka iktidarlara!!!başbakan huyunuzdan gitse şimdi kral ederdiniz dimi..güç dengeleriniz altüst oldukça uzana benziyeceksiniz...!!bu konular yargıya gidecek..bakalım aydın ne yapacak?

Yorumu oyla      18      10  
ATIF 14 Eylül 2008 Pazar 

Bu gün ERDOĞAN'ı dinleyince bu adamı başbakanlıktan indirebilmenin ne kadar imkansız olduğunu anladım adam resmen AYDIN DOĞAN'ı itin bilmemneyine layık gördü konuşmalarındaki uslup uygun olmasada yüzde 100 haklıydı resmen AYDIN DOĞAN cami avlusuna işemiş son bir haftadaki kayıbı 500 milyon dolardı gitti bir 500 milyon dolar daha borsada. Beter de olsun.İftira attığı belediye başkanınn açıklmalarını gazetelerinde değil de internet sitesinde yayınlamışmış

Yorumu oyla      18      10  
Cem 14 Eylül 2008 Pazar 

Eveettt...beklediğim oldu. Bugün CNN de partisinin kongresinde konuşan Erdoğan,Aydın Doğan'a verdi veriştirdi..Amaaaa...canlı yayında tartışalım sözüne"senin tv ne reytingmi lazım" gibi zort bahanesini uydurdu!..Daha önceki yorumumda yazmıştım..Eğer sağlamsa Aydın Doğan'ın teklifine evet der çıkar hangi tv ye olursa olsun perişan eder Aydın beyi, böylelikle Denizfenerinden ve bir çok şaibeden aklanmış olur,yok sudan bir bahane ile bundan kaçarsa..Takdir yüce milletin..

Yorumu oyla      18      10  
Kerim 14 Eylül 2008 Pazar 

Karizma gitti. Zaten suniydi.

Yorumu oyla      18      10  
ATIF 14 Eylül 2008 Pazar 

Başbakan Doğan Grubunun taktiğini uyguluyor, Aydın DOĞAN pijema ile başbakan karşılamaya alışmış ama bu sefer korkusundan ne yapacağını şaşırmış DOĞAN. Başbakan aba altından sopa gösterdi yakında bu ortaya çıkar adam ol diyor AYDIN DOĞAN'A ama bazıları hala AYDIN DOĞAN'ın borozancılığını yapıyor son 1 haftada AYDIN DOĞAN 500 milyon dolar kaybetti borsada seve seve değilistemesede adam olacak olmazsa sonunun ne olduğunu o da çok iyi biliyor.

Yorumu oyla      18      10  
laik cumhuriyet! 14 Eylül 2008 Pazar 

HERGÜN ŞEHİT KANI İLE VARLIĞIMIZI SAVUNABİLİRKEN, AZİZ VATANIMIZI yahudiye SATAN, VATAN TOPRAKLARINI GERİ KALAN BÖLÜMÜNÜ 47 YILLIĞINA yahudiye KİRALMA PROJESİ YAPAN, VATANIN SINIRINI TANIMAYAN, AĞRI DAĞINI KENDİNE AİT OLDUĞUNU DÜŞÜNEN VE TGALEP EDEN ermenistanA SINIRLARIMIZI AÇACAK OLANLAR, KEMALİST GENÇLİK, ATATÜRKCÜ HALK TARAFINDAN HAK ETTİKLERİ YÜCE DİVANA ÇIKARTILACAKTIR. VATANI SATMAK SUÇTUR. GİZLİ SÖZLEŞMELERİN, ŞEHİT KATİLLERİNİ ÇANKAYAMIZDA AĞIRLAMANIN BEDELİNİ ÖDETTİLECEKTİR. YAZINIZ

Yorumu oyla      18      10  
xaco 14 Eylül 2008 Pazar 

Başbakan ne zorla içirmesi yaaaaaa !!! sen rakının kaç para olduğunu biliyormusun ? sen kahvenin kaç para olduğunu biliyormusun ? sen çayın kaç para olduğunu biliyormusun ? kısaca sen bu ülkenin durumu dahil hiç birşey bilmiyorsun !!!al ananı amerikaya git .!!

Yorumu oyla      18      10  
DAĞ FARE YAVRUSU DOĞURAMADI 14 Eylül 2008 Pazar 

ŞENER ŞEN VE İLYAS SALMAN FİLİMİ GALATALI AYNI SENARYO PEKANDIR DEĞİL YOK ŞEKER PARE YOK PEKAN YOK DEDİN YOK AÇIKLARIM SEN CEYHANDA DENİZ KUVETLERİNİN OĞULLARI ADALET BAKANIN OĞLU ÇALIŞTIĞI DAMATIN GENEL MÜDÜRLÜK YAPTIĞI HALKBANK IN 750 MİLYONDOLAR KREDİ VERDİĞİ ÇALIK GRUBUNA RAFİNERİ YERİ VERDİĞİN ZAMAN SENİ GAZETESİYLE TELEVZİYONUYLA BAŞBAKAN YAPAN DOĞAN GRUBUDA İSTEYECEK ÇALIK GRUBU MEDYAYA GİRİNCE DOĞANIN PAPUCU DAMA ATILMASINI SİNDİREBİLİRMİ İÇİNE NERDE YAŞIYORUZ KİMİN MALINI KİME VERİYOR

Yorumu oyla      18      10  
yusuf balıkçı 14 Eylül 2008 Pazar 

deyerli arkadaşlar müslümsnım diye geçinen vede allahı siyasete karıştıran sigarayı içkiyi her yerde yasaklıyan sayın başbakana diyecek laf bulamıyorum kul hakkı diye bişey var malesef sadece bizim hakkımızı yemiyor doğacak torunumuzun hakkını bile yedi hele şu maliye bakanı hiç vicdani sızlamadan evet babalar gibi satarız diyor sayın unakıtan sen satacaksan babandan sana kalan mirası sat ama ulu önderin bize bıraktığı mirası satamasın birgün bunun hesabını vereceksin herkese iyi tatiller

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Fatih Karaca: Tuncay Özkan Grubun’dan Kimseyi İşten Atmadık, Kendileri Ayrıldı...
Aralarında Kanaltürk ve Bugün Gazetesi'nin de bulunduğu Koza-İpek Medya ...
Emniyet Genel Müdürü Köksal: Gazeteciler İçin Özel Dinleme Yok…
Türk basınının lokomotif gazetelerine dahi röportaj vermeyen Emniyet Genel ...
Kızılay Başkanı Küçükali Turktime'a Konuştu: Veli Küçük'ün Kızılay’dan İhale Aldığını Sizden Öğrendim!
Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali'den Turktime'a çarpıcı açıklamalar: ...
 
Türköne Konuşuyor: Eşimle Aram Kötü Olursa, Ak Parti'ye Muhalefet Ediyorum… MİT İşe Yaramaz, İlhan Selçuk Faşist, Çatlı Arkadaşımdı... Türkeş Bana Komünist Derdi…
Zaman’dan başka gazetede yazmam… Çok yakında medya savaşı çıkacak… Milliyetçilik ...
Cem Uzan Turktime'a Konuştu: Beni Kesebilirsin, Öldüerbilirsin ama Bana İnananlara İhanet Ettiremezsin!!!
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan Türk Basınında evinin kapılarını ilk ...
MENDERES TURKTİME'A KONUŞTU! : “AĞAR, DEMOKRASİNİN YANINDAN BİLE GEÇMEMİŞTİR!”
Sağ siyasetin patent sahibi ve DP’nin biyolojik ve siyasi varisi Aydın ...
 
BAŞÖRTÜSÜ ÖZ DEĞİL, SEMBOLDÜR!
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) 5 bini aşkın üyesi ile Türkiye’nin ...
Emin Çölaşan Turktime'a Konuştu
(ÖZEL-TURKTİME) Türk basının usta kalemi, Hürriyet Gazetesi yazarı Emin ...
SOROS’UN TÜRKİYE SESİ KONUŞTU… CAN PAKER'E GÖRE HER ŞEY İYİYE GİDİYORMUŞ!
TESEV Başkanı Can Paker, Nuriye Akman'a son dönemde yaşanan gelişmeleri ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
İstanbul
yangın
Almanya
AB
Yeni Zelanda
Mesut Bakkal
PSG
Anayasa
YÖK