Kastelli'nin Bilinmeyen Aşkı 

Aykut Işıklar/Bugün

Banker Kastelli'nin assolist aşkı...

Türk halkının Banker Kastelli olarak tanıdığı Cevher Özden, yaklaşık 40 yıldır arkadaşım idi. Allah rahmet eylesin, bazı kişilerin dediği gibi (işine gelmediği için) asla kötü insan değildi. Tam tersi dürüst, verdiği sözden dönmeyen ve şefkatli idi. Bağıra bağıra konuşması onu kavgacı gibi gösteriyordu oysa çok duygusaldı. Benim için ölümden korkmayan insan yüreklidir. Öyleyse ağzına tabancayı sokup, mermiyi gönderen kişi de mangal gibi yürek vardır. Rahmetli parayı hep elinin kiri olarak gördü.

İş Bankası'na bile borç verecek kadar zengin olduğu günlerde bile, para için yaşamadı. Kazandı ama çok da güzel yedi. Bazı gazeteci arkadaşlar araştırmasını bilmiyorlar. Cüneyt Atkın, Fikret Hakan, İzzet Günay gibi eski aktörler film yapmış da Kastelli'yi şöhret yaptı da diye yalanlar yazdılar. Bu müthiş cehalet. Tam tersi, Cevher Özden para ve şöhret içinde yüzerken, Yeşilçam Sokağı'nın emekli aktörlerini TV reklamlarında oynattı... Rüyalarında göremeyecekleri kadar paralar verdi. Unutulmuş isimlerini anımsattı. En yakın arkadaşı Gazinocular Kralı Fahrettin Aslan idi. Assolistler ile olan maceralarını en iyi rahmetli Aslan bilirdi. Eh ben de... Bir kardeşi ve arkadaşı olarak bazılarını iyi bilirim.

Şimdi birini sizinle paylaşmak istiyorum.

Yıl 1983... Banker Kastelli doruklarda yaşıyor. Türkiye'de en çok nakit parası olan ve en popüler erkek... Kadınlar arkadaş olmak için sıraya girmiş bekliyorlar. Kadıköy Efes Çarşısı'ndaki bürosuna kimler gelip gitmiyor ki. İşte o günlerde Kastelli, yuvarlak yüzlü, çok güzel gülen, boncuk gözlü bir assoliste âşık oldu. Her gün beş saat telefon konuşması yapıyor, akşamüstü sevgilisinin evine lüks otomobili ile gidiyor. Etiler Tören Sokak'ta oturan herkes Kastelli'nin kime geldiğini biliyor. Her ne kadar böyle haberler en son kocalara veya eşlere giderse de... Eşi Mukadder Özden uyanık kadın. Eşinin kadınların gözündeki durumunu iyi biliyor. Aklı sıra kontrol altında tutuyor. Belki de peşinde adamı var.

Sonuçta Etiler'deki assolisti öğrenip, kapısına dayanmaya karar veriyor. Bir gündüz vakti yanında gelinlerinden biri ile Tören sokağa gidiyor. Akıllı kadın, dedikodu sağlam kanallardan gelse de iyice garantiye almak istiyor. Assolist giriş katında, tam karşı dairenin ziline basıyor. Bir ev kadını çıkıyor. 'Hanımefendi çok özür dilerim. Rahatsız ediyorum. Sizin karşı komşunuz benim kızımın kocası ile ilişki içinde imiş. Damadım her gün buraya geliyormuş. Gelip gidenleri görüyor musunız?' Komşu Mukadder Hanım'ın sözünü bitirmesini beklemeden dalıyor 'Hayır hanımefendi benim komşuma iftira atamazsınız. Komşum Banker Kastelli ile aylardır büyük aşk yaşıyor. Sizin oğlunuza filan bakacak hali yok' deyiveriyor.

Mukadder Özden 'yaa öyle mi. Özür dilerim. Komşunuzun günahını aldım'

Peki bu olaydan sonra aşk bitti mi? Asla bitmedi. Hatta daha alevlendi. Ta ki Banker Kastelli'ye 'Aman patron çabuk yurt dışına git. Biz ortalığı sakinleştirince haber veririz' denilene dek... Assolist bile yurt dışına gittiğini benden öğrenmişti. Havalimanından çıkış yaptığı haberi gazeteye gelince hemen telefon açıp 'Cevher ağabey İsviçre'ye gitmiş. Neden böyle habersiz gitti' dediğim zaman... galiba assolist bayılıyordu.

Ya işte böyle. O asolisti asla söylemem. Sır, benimle mezara kadar gelir. Hâlâ görüşüyorum ve çok iyi arkadaşım. Ayrıca evlendi çok sevdiği bir eşi var.

diyor ve... Bu kez assolistin daire kapısını yumrukları ile açmaya çalışıyor. 'Kocamın peşini bırak, onu sana yar etmem. Şunu yaparım bunu yaparım' diye bağırarak. Bütün apartman hatta mahalle ayağa kalkıyor. Tabii içerde birisi var mı, yoksa var da açılmıyor mu, bilmiyorum. Ama o akşam dairenin kapısında duran açık yeşil Fiat spor otomobil, şömineye atılan odun gibi yanıyor. Kimin yaktığı bir türü belli olmadı. Şikayetçi de çıkmadı ki...