İŞTE GÜÇ ZEHİRLENMESİNE UĞRAYAN KEYFİYET İMPARATORLARI: AKİF BEKİ, AHMET SEVER VE ADEM ÖZDEN... YARI AÇIK BAŞIYLA İFTAR PROGRAMI SUNARAK TARİHE GEÇEN DİYANET UZMANI BAYAN... 

2. adamların keyfiyet imparatorluğu

Ahmet Sever    Akif Beki

Bir süredir Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün basın danışmanı Ahmet Sever, Başbakan Erdoğan’ın Basın Danışmanı Akif Beki ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın Özel Kalem Müdürü Adem Özden’le ilgili yoğun şikayetler alıyorum. Mail, telefon ve yüzyüze yapılan şikayetlerin ortak noktası bu 3 ismin nezaket kurallarını aşan uygulamaları. Ahmet Sever ve Akif Beki’nin, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’la görüşmek isteyen bürokrat ve gazetecilere subjektif bir ölçü koydukları söyleniyor. Bu ölçü kimi zaman o kadar abartılıyor ki, Gül ve Erdoğan’ın en yakınları bile bu engeli aşmakta zorlanıyorlar. Sever, Beki ve Özden, temsil ettikleri makamın yetkileriyle kendi yetkileri arasındaki makul orantıyı ayarlıyamıyorlar. Bunun adına bir çeşit ‘güç zehirlenmesi’ diyebiliriz. Kabinenin etkili Bakanı Unakıtan’ın Özel Kalem Müdürü Adem Özden’le ilgili şikayetler ise daha kapsamlı. Unakıtan’ı ziyarete giden bir üst düzey bürokratın anlattıklarını dinleyelim: “Bir resepsiyonda karşılaştığım Sayın Bakan, ertesi gün acil olarak beni makamında beklediğini söylediği için erken saatte dosyalarımı alıp özel kalemde beklemeye başladım. Özel Kalem Müdürü Adem Bey sinirli bir üslupla “Benden niye randevu almadınız?” deyince, “Bakan talimatıyla geldim” cevabını verdim. Kafasını imalı bir üslupla salladı ve benden sonra gelen herkesi Bakan Bey’in makamına götürdü. Beni tam 6 saat beklettikten sonra da, “Bakan Bey çıktılar!” dedi. Bu 6 saat içinde ne bir bardak çay, ne de güleryüz gördüm. Aksine, suratıma bile bakmadan babası yaşındaki adamla dalga geçer gibi imalı imalı konuşmalar yaptı.”  NOT: “Avazeyi bu aleme Davut gibi sal, Baki kalan bu kubbede, Hoş bir seda imiş’’ diyor şair. Makam sarhoşu olanların elinde bir vakit sonra armudun sapı kalır demek istiyor yani. Daha ne desin mübarek!

Türkiye’de ilk, Dünya’da ilk

Türkiye, baş döndürücü bir süratle kabuk değiştirmeye devam ediyor. Değişimin geldiği son noktayı kavramak için Ayşe Sucu’ya bakmamız yeterli. Diyanet İşleri Kadın Kolları Başkanı olan Ayşe Sucu, Flash TV’de ‘İftar Huzuru’ isimli programı hazırlıyor ve sunuyor. Ayşe Sucu böylelikle yalnız Türkiye’de değil, İslam tarihinde ‘iftar programı’ hazırlayan ve sunan ilk bayan olarak tarihe geçti. Bayan Başkanı özel yapan yalnızca bu hasleti değil. Ayşe Sucu, alıştığımız örtünme şeklinin dışında başının ön kısımları açık olarak programını sunuyor. Türkiye değişiyor! Hem de süratle!

Kebab 47

AK Parti Genel Merkezi’nin hemen karşısında kurulan Laila’nın hikayesini hatırlarsınız. İçkili menüsü iş yapmayınca Laila yerine Şahheser ismini almıştı. Türk yemekleri ve kebab çeşitlerine dönen Şahheser’in açılışını da AK Parti’nin iki önemli yöneticisi Dengir Mir Fırat ve Necati Çetinkaya yaptı. AK Parti’liler eski adıyla Laila, yeni adıyla Şahheser'e kendi aralarında “Kebab 47” adını takmışlar. Niye Kebab 47 diye sormayacağınızı tahmin ediyorum! Son seçimlerde aldıkları oya vurgu yapmak için elbette… 

Kapısız başkanın feryadı

İzmir Çandarlı Belediye Başkanı Hasan Aksoy 5 bin kişilik nüfusa göre yapılanan ilçesinde yaz aylarında 80 bin kişiye hizmet veriyor. Belediye Başkanlığındaki ikinci döneminde kaynak bulmak için Kültür ve Turizm eski Bakanı Atilla Koç’la kavga edecek kadar gözü kara olan Aksoy pek çok ilke imza atmış. Vatandaşla daha rahat görüşmek için makam odasının kapısını söktüren, kaynak sorununu kavga dövüş aşan Aksoy bir problemi aşamıyor. O da SİT konusu. 90’larda alınan bir kararla Çandarlı’da Pitane kalıntıları bulunduğu gerekçesiyle SİT alanı ilan edilen beldenin büyük bir bölümüne çivi çakmak için bile Kurul izni gerekiyor. Kurul, Başkanın elini o kadar bağlamış ki, Çandarlı’lılar artık birisine beddua edecekleri zaman “Allah seni SİT kurulunun eline düşürsün” diyorlar. Başkanın itirazı SİT alanı ilan edilmesine değil, o zamandan bu zamana tek bir kalıntı izine bile rastlanmaması. Ertuğrul Günay’ın dikkatine!

 Güneş/Talat Atilla