TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "2001’den bu tarafa ’emek yoğun sektörlerden çıkın’ diye tavsiyede bulunanlar şimdi ’tarım ve tekstile’ dikkat edin diyor" dedi.
Hisarcıklıoğlu, Menemen Ticaret Odasının Tarımsal Hidroloji Araştırma Merkezi binasında düzenlenen vergi ödül töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinde şu anda tarım sektörünün vazgeçilmez bir öneme sahip olduğunu belirtti. Türkiye’nin tarımsal potansiyelini doğru kullanmak için atılması gereken adımlar konusunda bilgi veren Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:
"IMF heyeti geldiğinde ’iki sektör önemli’ dediler, biri tarım, biri tekstil. Ben de onlara ’günaydın’ dedim. 2001’den bu tarafa ’emek yoğun sektörlerden çıkın’ diye tavsiyede bulunanlar şimdi ’tarım ve tekstile dikkat edin’ diyor. Bu doğru. Dikkat edelim ama bugün teknolojinin bu kadar geliştiği noktada hala tarım envanteri yapamıyoruz, ne kadar, kaç ton, ne üretilir, bu bilinmiyor. Rakamlar nasıl açıklanıyor, 5 kişi bir araya gelip rekolte belirliyor. Dünyada böyle bir rekolte tespiti var mı? Yok. Artık uzaydan, parkta yatan insanın saatinin kaç gösterdiğinin belirlendiği bir teknolojik dünyada bu usulde rekolte tespit eden başka ülke kaldı mı bizden başka?"
Türkiye’nin tarıma elverişli bir çok ovasının boş durumda beklediğini, mevcut arazilerde verimliliğin çok düşük olduğunu, miras hukuku nedeniyle sorunlar yaşandığını belirten Hisarcıklıoğlu, çiftçinin ne ekeceğinin devlet tarafından planlanması gerektiğini ifade etti.
Küresel krizden Türkiye’nin etkilenmemesinin mümkün olmadığını, ancak bunun etkilerini en aza indirebilecek mekanizmaların bulunduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, salonda bulunan iş adamlarına kaynak sıkıntısını nasıl aşabileceklerini anlattı.
"BEN KAYSERİLİYİM, PARANIN NEREDE OLDUĞUNU GÖSTERİRİM"
"Ben Kayseriliyim, paranın nerede olduğunu gösteririm, o kadar" diyen Hisarcıkloğlu, devletin verdiği destek kalemlerinin açıklandığı internet siteleri, TOBB destekleri ve Kalkınma Ajansı kaynakları hakkında bilgi verdi. Kendisinin de vergi ödül törenlerinde ödül aldığını, bu ödülleri alırken değişik duygular yaşadığını belirten Hisarcıklıoğlu, "Ben vergimi veriyorum ama herkes benim gibi veriyor mu? Kafamda bir soru işareti bu. İkincisi, ben vergimi veriyorum ama bu vergiler düzgün bir şekilde hak ve adalet ölçüsünde harcanıyor mu? Bu iki duyguyu taşıyarak ödülümü alıyorum.
Bu ödediğimiz vergilerin nereye harcandığını takip edebiliyor muyuz? Mesela patron olarak muhasebeciye hesap sormadan her gün 10 bin lira versek, üçüncü ayın sonunda ne olur, aklına şeytan girer. Halbuki verdiğimiz verginin hesabını sorma hakkımız ve yetkimiz var. Vatandaşlık bilgi edinme hakkı getirildi. Peki bu hakkı kullan bakalım babayiğitsen. Ben size şu kadar para verdim diye sormaya kalktığınızda bir sarı zarf geliyor sana. ’Getir bakalım şu defterleri’ diyorlar. Ayağı titremeden götürebilecek kim var bu defteri? Bir iki kişi çıkar belki. Hesap veremeyen hesap sorabilir mi? Ben devletimden hesap soramıyorum, böyle bir sistem gider mi? En üst makamdan en alta kadar böyle. Tapuda muamele yapıp da hesabını verebilecek kimse var mı? Bu nasıl iş, tüm vatandaş defolu. İki taraf da birbirini idare ediyor. Devlet bize hesap soruyormuş gibi yapıyor. Biz de hesap soruyormuş gibi yapıyoruz."
Hisarcıkloğlu, sistemin artık yama tutmadığını, kökten yenilenmesi, çağa ayak uydurması gerektiğini belirterek, tüm kurum ve kuruluşların tekrar yapılandırılması, başta anayasa olmak üzere siyasi partiler ve seçim yasası, hukuk sistemi, kamu yönetim sistemi ve vergi sisteminin baştan dizayn edilmesi gerektiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, "Bunları yapamazsak bizler konuşmaya, sizler alkışlamaya devam edersiniz. Ama ülke olarak geride kalırız" diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, bazı bankaların faizleri insafsızca yükselttiğini, para kaynaklarının kuruduğunu ifade ederek, bu dönemde ortaklık kültürünün geliştirilmesi gerektiğine işaret etti.
"Küçük olsun benim olsun" prensibinin bittiğini, ortaklık yapmayanın sonunun kötü olduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, tüm bunlara rağmen çok umutlu olduğunu, son 25 yılda büyük başarı sağlayan Türk özel sektörünün büyük gücü bulunduğunu ifade etti. Hisarcıklıoğlu, dünyadaki rakiplerle eşit koşulların sağlanması halinde bu hedeflerin yakalanabileceğini, bunun en büyük örneğinin Türk Milli Futbol Takımı’nın elde ettiği başarılarda görülebileceğini kaydetti.
Hisarcıklıoğlu, Menemen’in tarım, turizm ve sanayinin bulunduğu ülkenin en şanslı bölgelerinden birisi ve sağlanan birlik ve beraberlikle de örnek olduğunu kaydetti.
DİĞER KONUŞMALAR
CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam da Türkiye’nin 2001 sonrası paranın en bol olduğu dönemi iyi değerlendiremediğini ve borçlanarak üretmeden büyüme politikası uyguladığını savundu. Paranın en çok ihtiyaç duyulduğu bir dönemde, paraya en çok ihtiyacı olan ülke haline gelindiğini belirten Susam, "Bu kadar kayıt dışılığın olduğu bir ülkede insanlar vergilerinin nereye gittiğini düşünüyorlar. Yapılmamasının altında siyasetin finansmanının kayıt dışı ekonomiden geçmesi yatıyor. Siyaset bununla finanse ediliyor. Siyasette de kalite, nitelik ve düzgünlüğü getirmek istiyorsanız herkesi kayıt içine alacaksınız" dedi.
Menemen Ticaret Odası Başkanı Yılmaz Güral ise yaşanan global krize rağmen hükümetin güven verici tedbirleri almakta geç kaldığını, en kısa zamanda beklentilere cevap verecek düzenlemeler beklediklerini söyledi. Güral, piyasada özellikle nakit akışında büyük sıkıntı yaşandığını, çek ve senetlerin ödenmediğini, ürün siparişlerinin yok denecek kadar az olduğunu vurgulayarak, bu ortamda tüm kesimlerin birlikte hareket ederek güven tesis edici zemin hazırlaması gerektiğini kaydetti.
Bölgenin ağırlıklı olarak tarımsal faaliyetlerle ön plana çıktığını aktaran Güral, burada tarımsal organize sanayi bölgesi oluşturmak istediklerini ifade etti.
Menemen Kaymakamı Turgut Subaşı da vergi kültürü ve bilincinin tüm katmanlara yayılması gerektiğini, aksi taktirde güçlü bir devletin hayal edilemeyeceğini anlattı.
Menemen Belediye Başkanı Tahin Şahin ise çiftçinin 5 yıl sonra ne ekeceğini bilir duruma gelmesi halinde, ülke ekonomisin de kurtulmuş olacağını kaydetti.
Törende, Menemen ve Foça ilçelerinde 2006 ve 2007 yıllarında en fazla vergi veren kurum ve kişilere ödülleri verildi. 2006 yılı için Menemen’de kurumlar vergisinde Gimas Makine, gelir vergisinde Zübeyde Özalp, Foça’da kurumlar vergisinde Hancı Petrol, gelir vergisinde Ceyhun Çetin, 2007 yılı için ise Menemen kurumlar vergisinde Gimas Makine, gelir vergisinde Onur Civan, Foça’da kurumlarda Etik Petrol, gelirler vergisinde Bülent Çakırer ödül aldı.
Törene, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, EBSO Meclis Başkanı Ender Yorgancılar, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Kesen, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Bülent Koşmaz, İzmir Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu da katıldı
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...