İstanbul’u Kalkındıracak Ekipte Şok MÜSİAD VAR, TÜSİAD YOK!

TÜRKİYE genelinde il bazında ya da birkaç ili kapsayacak şekilde bölgesel bazda kurulan Kalkınma Ajansları’nın icra kurulları, yönetim kurullarını seçmeye devam ediyor. Kanun tasarısı çalışmaları sırasında ’temsilde ve yönetimde’ kamu temsilcilerinin ezici çoğunluğu eleştirilen ancak, DPT’nin gayriresmi olarak "kanun bu şekilde çıkmazsa Danıştay ya da Anayasa Mahkemesi iptal eder" diye görüş bildirmesi üzerine yüzde "70’lik kamu temsilini esas alarak" çıkarılan kanun, sivil toplum örgütlerinin temsilinde de siyasi temsili tıkamış gibi görünüyor. Türk Girişim ve İş Dünyası Konfedarasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Celal Beysel, "İstanbul Kalkınma Ajansı’nın yönetimine üç sivil toplum örgütü seçildi. Bunlar; MÜSİAD, TUSKON ve TİM. Polemik istemiyoruz ama bu demokratik açıdan pek adaletli görünmüyor. Yapılanın demokratik yanlış olduğunu herkesin anlaması gerekir. Biz TUSKON ve MÜSİAD ile diyalog içinde olur düşüncelerimizi yine aktarabiliriz." dedi.

TÜSİAD girdi biliyorduk

İstanbul Kalkınma Ajansı’nda Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) ya da TÜRKONFED’in temsil olması gerektiğini söyleyen Celal Beysel, şöyle konuştu: "Ancak ilk toplantıdaki seçimde yönetim kurulunda TÜSİAD da devre dışı kaldı. 7 kamu kuruluşu, 3 tane de sivil toplum örgütü yönetime seçildi. Bu şanslı sivil örgütler Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) oldu. İtirazımız ’neden onlar seçildi’ şeklinde değil. İtirazımız demokratik temsil edilme açısından her fikrin temsilinin gerçekleşmemiş olmasına. İstanbul için böylesine çok önemli bir kurumda seçimleri parmak hesabıyla yapmak yerine, anlaşarak temsilde adaleti sağlamak gerekirdi. O üç sivil toplum kuruluşunun değişik görüşleri temsil ediyor olması gerekirdi."

Valiler başkan oluyor

TÜRKONFED Başkanı Celal Beysel, dünyada Türkiye’nin Kalkınma Ajansları’na benzer yapıda ajans bulunmadığını da belirerek, "Bazı ülkelerde kamu yönetimi ağırlıklı ajanslar var ama bizim ajanslarımızın başkanı da vali. Valinin başkan olduğu bir Kalkınma Ajansı amacına ne kadar ulaşabilir? Valilerin o kadar çok işleri var ki" diye konuştu. Kalkınma Ajansları’nda en azından genel sekterlerin özel sektörden gelmesi gerektiğini vurgulayan Beysel, bu konuda güvence verilmesine rağmen ilk genel sekreter atamasının da İçişleri Bakanlığı’ndan olduğunu hatırlattı.

Bu sonuçta ihmal var Arzuhan Hanım gelseydi kesin seçilirdi

TÜRKİYE İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı Rızanur Meral, TUSKON’un ülke çapında yayılmış 7 ayrı bölgesel iş dünyası federasyonunun çatı örgütü olduğunu ve 80 ilde 150 işadamı derneği, 12 bin girişimciyi temsil ettiğini belirterek, İstanbul Kalkınma Ajansı yönetim kurulu seçimleriyle ilgili şunları söyledi: "Herkesin aday olma hakkı vardı, biz de olduk. TUSİAD Bölgesel Gelişme Sorumlusu olduğunu sonradan öğrendiğimiz Ceren Aydın aday olmuş. Bizim sadece 3 oyumuz vardı. Seçimi yapan kurul 100 üyeliydi. TÜRKONFED’in bu seçimle ilgili söz söyleme hakkı yok çünkü seçimde adı da adayı da yoktu. Bence ortada kendilerinden kaynaklanan bir ihmal var. Eğer o gün seçime TÜSİAD başkanımız Arzuhan Doğan Yalçındağ gelseydi kesinlikle seçilirdi. Bütün dernekler başkan ve başkan yardımcıları ile gelip kulis yaptılar, seçime katıldılar. Sonuçta demokratik bir seçim oldu. Ancak bu durumda biz tabii ki TÜSİAD ya da TÜRKONFED ile her platformda konuşuruz, onların da görüşlerini yansıtırız. Bugüne kadar bu örgütlerimizin aleyhine açık ya da gizli tek bir söz söylemedik, söylemeyiz de. TÜSİAD çok özel bir örgüttür hem yurt içinde hem yurt dışında çok önemli hizmetler yapıyor. Türkiye için çok iyi lobiler yapıyor biz de takdirle izliyoruz."

Korkulan başımıza geldi

İSTANBUL Kalkınma Ajansı’nın yönetim kuruluna MÜSİAD, TUSKON ve TİM’in seçilmesinin, bir polemik konusu olmasını istemediklerini de söyleyen TÜRKONFED Başkanı Celal Beysel, şunları söyledi: "Biz işadamıyız ve fayda üretmek için konuşuyoruz. 100 üyesi olan Kalkınma Kurulu üyelerini vali atıyor ve doğal olarak bu kurul da ağırlıklı olarak kamu kurum ve kuruluşları temsilcilerinden oluşuyor. Yönetim de hükümete ters düşmeyecek görüşlere sahip sivil toplum örgütlerinden ibaret oluşturuluyor. İstanbul Kalkınma Ajansı’nda ortaya çıkan görüntü, bunun en somut örneği. Bugün gelinen noktada korktuğumuz, başımıza geldi."

Kalkınma Ajansı nedir

KALKINMA Ajansları’nın Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkındaki 5449 Sayılı Kanun, 8 Şubat 2006’da Resmi Gazete’de yayınlandı. Bu kanuna göre Türkiye’de sayılarının 10 olması öngörülen Kalkınma Ajansları, kuruldukları ilde ya da bölgede kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirecek, kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlayacak, yerel potansiyeli harekete geçirecek. Böylece ulusal kalkınma plánı ve programlarda öngörülen ilke ve politikalarla uyumlu olarak bölgesel gelişme hızlanacak, süreklilik kazanacak. Kalkınma AJansları’nın 100 üyeli icra kurulları ve 10 üyeli yönetim kurulları bulunuyor. İcra kurulu, yönetim kurulu üyelerini seçiyor. Her iki organda da kamu temsil ağırlığı yüzde 70’i aşıyor. Bu nedenle yüzde 30’luk sivil toplum örgütü temsilinde özellikle iktidar yanlısı olmayan örgütlerin temsili büyük önem taşıyor.
HÜRRİYET