Türkiye’de merkez sağ partiler uzun yıllardan beri tarikat ve cemaat oylarına açıklar. Bu neredeyse Türkiye’ye özgü bir durum ve bu yapıların özellikle seçim dönemlerinde belirgin bir oy potansiyeli haline geldikleri de aşikar.
Genel seçimlere henüz zaman olduğundan ve Türkiye’nin daha önce halletmesi gereken Cumhurbaşkanlığı seçimi bulunduğundan bu yelpazedeki sular tam anlamıyla ısınmış değil. Yine de politik partilerin sınırlı girişimleri ile bazı tarikat ve cemaatlerin tercihlerine rastlanabiliyor.
Hangi partiler odakta?
Anlaşılıyor ki çok uzun zamandan beri süregelen gelenek bu genel seçimlerde de bozulmayacak ve bu yapılar yine merkez sağ ve sağ blokları destekleyecek. Zaten mesele daha çok yelpazenin hangi tarafının destekleneceğinden ziyade hangi partinin aslan payını alacağında düğümleniyor.
Şu an potada üç parti bulunuyor. Bunlardan ilki AKP. AKP kendisini iktidara taşıyan son seçimlerde de tarikat ve cemaatlerin büyük çoğunluğunun desteğini sağlamıştı. Aradan geçen süre bu destek de bir azalma göstermiyor.
Ancak bu yapıların desteklerini sürdürmesindeki temel nokta şimdiye kadar, oy verilen partinin görüşleriyle tam bir uyum olmadı. Şimdi de AKP’nin iktidara bir kez daha oldukça yakınlaşmış olması bu mimarinin Erdoğan’a eğilim göstermesi için yeterli.
Yani AKP iktidarı, bu sefer de iktidar olacağı için bu kesimin yoğun desteğine mazhar olacak gibi. İkinci parti ise Saadet Partisi. Tarikat ve cemaatlerin Saadet Partisi ve geçmişi ile derin ve tarihi ilişkileri bulunuyor. Bir anlamda “karşılıklı” vefa bağları da mevcut.
Erbakan bu sefer zor…
Ancak Saadet Partisi’nin açıkça da söylenen iki handikapı bulunuyor. SP’nin doğal lideri Necmettin Erbakan bu kesimler için hala çok saygı duyulan ve sözü dinlenen bir isim ama partinin artık iktidar bir tarafa TBMM’ye girmesi dahi şüpheli olduğundan, tarikat ve cemaatlerin desteğini bulması oldukça zor.
İkinci engel ise parti üst yönetiminin artık iyice yaşlanmış olması. Parti içinde bir genç liderin ortaya çıkması ve liderlik gösterme ihtimali de şimdilik görünmüyor. Bu yüzden destek almaları çok zor. Keza tarikat ve cemaatlerin mümkün olduğunca oy bölmeme prensipleri AKP ile SP teraziye konulduğunda tartışmasız bir sonuç çıkarıyor.
Doğru Yol Partisi ise köklerinden gelen ama son 15 yıl içinde oldukça zayıflamış bağlara sahip bu kesimle. Tansu Çiller döneminde tamamen kopan bu bağların Mehmet Ağar eliyle yeniden imar edilmesi ise zaman bağlı. Ancak Ağar ve ekibinin ne kadar istekli oldukları ise bilinmiyor.
Çok zorlama bir senaryo üretilirse ancak Süleyman Demirel’in aracılığında bu ihtimal nefes alabilir. Bu da dediğimiz gibi şu an için ancak hayal.
Nakşilerin tercihi…
Bu genel analizi doğrulayan yeni ve kapsamlı bir görüşme Necmeddin Erbakan tarafından gerçekleştirilmiş. Nakşilerin en büyük kollarından olan İsmail Ağa Cemaati’ne mensup hocalarla bir araya gelen Erbakan aradığı desteği bulamamış görünüyor.
Çeşitli illerden gelen 65 hoca, Erbakan’ı dinlemiş ama cemaatin önde gelen asıl isimlerinin bu toplantıya mazeret gösterdiği de dillendiriliyor. Erbakan’ın bu çıkışının cemaatte anlamlı bir karşılık bulmadığı söylendiği gibi bazı dedikodulara göre kendisine AKP’nin ilgi alanlarında bulunduğu da hissettirilmiş. Tabii seçim günü yaklaştıkça çok daha net ve yoğun bilgiler ortaya çıkacak.
İyibilgi.com
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...