Erdoğan Partisi'nin grup toplantısında şöyle konuştu:
"Geçtiğimiz gün Milli takımımız zafer elde etti. Bu başarı büyük bir moral ve mutluluk verdi. İnsanlarımız sokaklara dökülerek bu zaferi kutladık. oynanan müsabaka futbolun bütün güzelliklerini barındırması bakımından önemli. Başarı sadece 90 dakika ile sınırlı değil, son nefese kadar bu işi sürdürmekle olur. Avrupa'nın ve dünyanın takdir ettiği nice başarılara imza atacaktır. Sessiz görünen başarıları da bundan sonra gerçekleştireceğiz. Türkiye adımlarını hızlandırdıkça sesini dünyaya duyurmaya devam edecektir. Türkiye'nin bu başarısının ne kadarg eniş bir coğrafyada yankı bulduğunu iyi anlamak ve bu mesajı iyi görmek lazım. Baktım Katar emirinin eşi eşimi aradı ve bu maçtan duyduğu heyecanı bizlerle paylaşıyor. Nerelere bu işin yayıldığı noktasında çok anlamlı. Türkiye'yi kendi içine kapatan kompleksli zihniyetlerin bu gerçeği iyi görmesi lazım. Türkiye, bunların asla kavrayamayacağı kadar büyük bir ülkedir. AB temsilcileri de bu mesajı okumalıdır. Nasıl milli takımımız AB'nin olmazsa olmaz bir heyacanıysa, Türkiye'nin birliği de AB'nin birliği için o kadar büyük ve olumlu bir etkiye sahip olacaktır. Bunu dünya 3. lüğünde de gördük. Bu zenginliği görmek gerekir. Bunu göremeyenler avrupa şehirlerinin neredeyse tamamınının meydanlarını dolduran insanları görmeli. Hapsi aynı coşkuyu yaşıyor. Bir çok ülkenin milli takımında başarı ile mücadele eden türk kökenli gençleriniz var. Bu bile Türk gençlerinin Avrupa ile et ve tırnak gibi olduğunu gösteriyor. Başarmak istiyorsanız, mücadeleyi asla bırakmayacaksınız. Yılmayacak ve hedefe ulaşmak için canınızı dişinize takacaksınız. Bir millet topyakün duruyorsa başarmanız mukadderdir. Bize düşen yeterince alın teri dökmektir. Bu sporda da devlet yönetiminde de böyledir."
"Milletimizin yüreğini kabartan bu başarıdan ülkeye hizmeti en büyük şeref bilen bu kadroya geçelim..mulletin sevincini kursağında bırakmak istiyenler yollarında devam etsinler. Cemil Meriç7in dediği gibi her ayrılığı yangın sanıp söndürmeye çalışan zavallılar varsın güneşe çamur atmaya devam etsinler. Zira onlar karanlığa o kadar amlışmışlar ki yıldızlardan bile rahatsız olurlar." "Bizler ülkemiz için neler yapmamız gerekiyorsa bunun adımlarını atacağız. her attığımız adımda ülkemiz bir şeyler kazandırmalı. Kaybettiriyorsa hemen o adımdan vazgeçmeliyiz. Hayati anlamlar taşıyan süreçler yaşadık. 1950'den bu yana demokrasi istikametinde hatırı sayılır ilerlemeler yaşadık. 1990'ların ikinci yarısından sonra yaşanan gerileme trendi 2002 seçimi ile son buldu. AK Parti hükümeti kapsamlı bir demokratikleşme hareketi başlatmış ve demokrasimizi evrensel standartlara yaklaştırmıştır. 2002 sonrası dönemin en önemli özelliği demokrasi talebi ve hükümetimizin bu talebe cesaretle cevap vermesidir. Bu süreç çok tartışılacak bir süreçtir. bunun bedeli muhakkak tartışılacaktır. Geçmiştekiler gibi, Kritik bir dönemden geçiyoruz. Dün esas hakkındaki cevabımızı Anayasa Mahkemesi'ne verdik. neden bu acele, bütün arzumuz, ülkemiz ne siyasette ne ekonomide kaybetmesin. İstiyoruz ki ülkemize dıyarıdan yaklaşanlar da net görebilsin. Bu süreç dış dünyadaki itibarımıza da gölge düşürmektedir. Demokrasimizin yara almasına tahammülümüz yok. Bundan sonra da aynı sorumluluklarla tutumumuzu sürdüreceğiz. Bu noktada üzerinde çok durulmayan ancak tehlikeli bir hususa işaret etmek istiyorum. Bir kısım çevrelerin yürüttüğü propaganda , çağdaş demokrasinin yerleşmesini cumhuriyetimizin temel ilkeleri açısından bir tehlike gibi yansıtıyor. Bu kabul edilemez bir çarpıtmadır. Türkiye'nin siyasi tarihi bu kavramlar gerekçe gösterilerek demokrasinin zaafa uğratılmasının örnekleri ile doludur. Cumhuriyet de, laiklik de, hukuk devleti de ancak demokrasi ile mümkündür. Bu ilkeleri yaşatmak öncelikle demokrasiyi yaşatmakla mümkündür. Vesayetçi çevrelerin bu ilkeleri çarpık biçimde yorumlamaları, keöndi ayrıcalıklı pozisyonlarını muhafaza etme çabalarının neticesidir. Rejimin ilkelerini siyasi tartışma konusu haline getirerek siyasetin toplum tarafından tanzimini engellemek istiyorlar. Ama Türkiye artık eski Türkiye değil. Bu millet reşittir. Anamuhalefet partisinin domakrasi konusundaki sabıkalı tavırları en büyük engellerden biridir. Özellikle onların gerilime endeksli siyaset tarzının milletimizin büyük bir kesiminde karşılık bulması asla mümkün değildir. AK Parti önemli ve değerli bir dönem yaşattı ve bu süreç aynı şekilde devam ediyor. Son 5 yılda onlarca yılın sorunlarını hafiflettik. Özellikle GAH, DOAP, KOP ve bunlarla birlikte bölgesel projeler ülkemizin çağa damgasını vuracağı adımlar olacaktır. Biz sorumlu ve sağduyulu siyaset tarzı ile yolumuza devam ediyoruz. Milletimiz de güç vermeye devam edecektir. Bunu Sinop'ta, Bursa'da, İzmir'de, kavurucu sıcağa rağmen bunu görmek bize yetiyor."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...