AK Parti Meclis Grup toplanstısında konuşan Başbakan Recep Teyyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin aldığı iptal kararını eleştirerek başladı. Erdoğan "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ilkesinin tecelli ettiği TBMM, hiç bir gücün vesayetini kabul etmedi, etmeyecektir" dedi. Erdoğan'ın sözleri Meclis Grubu tarafından uzun süre alkışlandı. AK Parti Grup toplantısını Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan da izliyor.
AKP'NİN ROTASI
Başbakan Erdoğan, "Biz yönümüzü rüzgarın yönüne göre belirlemiyoruz. Bizim yönümüzü halkın beklentileri belirliyor. Bizim rotamız şaşmaz. Bizim başarımız milletimizin başarısıdır. Biz 22 Temmuz gecesi açıkladık. Bütün vatandaşlarımızın haklarını koruyacağız. Bu sözlerimize inanmayanlar, bizim hissiyatımızı paylaşmayanlardır" şeklinde konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
CHP SÖZCÜLERİ NE İSTİYOR?
-Türkiye'de esas mesele siyasetin alanını daraltmaktan hedef umanlar arasında, erkeler arasında çatışma çıkarmaktan medet umanların hala siyasetin içinde olması. ana muhalefet partisinin bu yöndeki çabaları ortadadır. Meclis'in yetkilerini aştığını söyleyen sadece CHP yetkilileri. Bunu da 'yargının bağımsızlığını savunuyoruz' diyerek yapıyorlar. Geçen yıl bu zamanlarda, istediğimiz kararı vermezseniz diye tehdit ediyorlardı. Şimdi de Meclis'i tehdit ediyorlar.Bunların amacı erkler arasında çatışma yaratmak. CHP'nin dokunulmazlıkların kaldırılmasını istemesinin altında yatan neden siyaseti ve demokrasiyi zayıflatmak, yasama ve yargıyı karşı karşıya getirmektir. Türkiye'nin siyaset tarihi, başkasının kuyusunu kazmaya çalışırken kuyuya düşenlerin örnekleri ile de doludur.
ANAYASA MAHKEMESİ'NİN İPTAL KARARI
-Anayasa'nın 6. maddesi, "hiç bir kimse veya organ, kaynağını anayasadan almadan bir yetki kullanamaz. 11. Madde de, anayasa maddeleri bütün kurumları bağlar' demektedir. anayasadan kaynağını alamayan hiç bir karar anlam taşımayacağı gibi anayasanın vermediği hiç bir yetki de kullanılamaz. Anayasa'nın 148. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi anayasa değişikliklerini sadece şekil yönünden denetler. Ancak geçtiğimiz hafta alınan karar bunun aksi yönündedir. Mahkemenin bu kararı tartışılıyor, görünen o ki uzun bir süre daha tartışılacaktır.
YA YARGI HATA YAPARSA
Başbakan Erdoğan, Anayasa'daki ilgili maddelerden örnekler vererek Meclis'in yetkilerini hatırlattıktan sonra; "Anayasa'nın verdiği bu yetkileri kimse yüce Mclis'ten alamaz. Yasama yetkisi TBMM'nindir. Ben yaptım oldu mantığını hiç bir demokratik rejim kaldırmaz. Bu anlayış demokratik hukuk sisteminin kimyasını bozar. Yasama yanlış yaparsa yargıdan döner, olmadı seçim günü sandıkta milletten döner. Yürütme için de aynı durum söz konusu. Peki yargı yanlış yaptığında ne olur? Bu sorunun cevabı kamuoyunda tartışılıyor. Bence bunun sebebi de CHP'dir. Hiç kimsenin yasama ve yargıyı karşı karşıya getirmeye hakkı yoktur. CHP'nin bu ısrarı işi bu noktaya getirmiştir. Türkiye'yi derhal yetki çatışması ortamından çıkartmak zorundayız.
ANAYA MAHKEMESİ BİLİMSEL İZAHINI YAPMALI
Anayasa Mahkemesi de derhal bu kararın bilimsel izahını yapmak zorundadır.Anayasa Mahkemesi gerekçesi olmaksızın karar açıklayamaz. Bunu Tayyip Erdoğan söylemiyor, kanun söylüyor. Peki neydi aceleniz? Gerekçesi belli olmadan neden bu kararı açıkladınız? Anayasa'nın 148. maddesine rağmen bu kararın esastan görüşülmesinin nedeni mutlaka açıklanmalıdır.
"ÜLKE YÖNETİYORZ ÜLKE! BU İŞLER OYUNCAK DEĞİL!"
Başbakan Erdoğan, "Sayın arkadaşlar, biz bu ülkeyi fiskos gazetelerin dedikodularıyla yönetemeyiz. Şu şununla görüşmüş, bu bununla görüşmüş haberleriyle ülke yönetilmez. Beyler biz burada ülke yönetiyoruz ülke! Millet yönetiyoruz! Oyuncak değil! diyerek gazete haberlerinin iddianamede yer almasını da eleştirdi. Erdoğan'ın bu sözleri AKP grubunda ayakta alkışlanırken partililer 'Türkiye seninle gurur duyuyor' sloganları atıldı.
BİZ VE ONLAR VAR
Ekonomideki gelişmelere de değinen Başbakan Erdoğan,"Türkiye ihracatta 121 milyar dolara ulaştı. Biz 100 milyar dolar dediğimiz de hayal diyorlardı. Ama bu rakamlar onlar için bir anlam taşımaz. Bana diyorlar ki, sen biz ve onalr diyorsun. Evet diyeceğim. Bu rakamların önemini anlamayanlara biz diyemem, onalr derim" dedi. Erdoğan, Merkez Bankası'ndaki döviz rezervlerindeki artışa ve ekonomideki fgöstergelere de dikkat çekerek, 'Bizi yabancı yabancı diye eleştirenler IMF'nin kapısında borç için yatıyordu. Kimsenin bu rakamalra bu gelişmelere ihanet etmeye hakkı yok. Cari açığı dillerine doladılar. Petrol fiyatlarındaki bu artış söz konusuyken buyrun siz cari açığı arttırmayın. Zat-ı âlilerinin bakanlığı dönemindeki gibi petrol ithal etmeyelim de benzin kuyrukları mı oluşsun" şeklinde konuştu.
Erdoğan, Bu ülkede istikararı bozarak fazilerin yükselmesine, piyasaların bozulmasına kimsenin hakkı yok. Bunun bedelini çiftçi ödeyecek, esnaf ödeyecek. Kimsenin vatandaşın cebinden bedel ödetmeye hakkı yok" dedi.