Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM), 28'inci dönem 4'üncü yasama yılı başladı.
TBMM'de yeni yasama yılının başlaması nedeniyle ilk tören Atatürk Anıtı'nda düzenlendi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un anıta çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı okundu.
Akabinde ise Meclis'e Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geldi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI ŞÖYLE:
"Bundan 105 yıl önceki heyecanı ve gurur yaşıyoruz. Meclisimizin yeni yasama yılının tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Ülkesine ve milletine samimiyetle hizmet etmiş ama artık aramızda olmayan tüm milletvekillerimizi rahmetle anıyorum.
Yeni yasama yılının ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Milli egemenliğin temsil ve tecelli makamı olan TBMM'nin aynı ruh, aynı kararlılık ve aynı fedakarlıkla çalışacağına yürekten inanıyorum.
Millete ve memlekete hizmet hizmet yolunda hepimiz biriz ve beraberiz. Büyük ve güçlü Türkiye ülküsüne giden yolda hepimiz biriz ve beraberiz. Aslolan milletin ve devletin huzurudur. Melese Türkiye ise gerisi teferruattır.
"ASLOLAN MİLLETİN ESENLİĞİ"
Aynı şekilde önümüzdeki yaklaşık 10 ay boyunca; teklifleriyle, önergeleriyle, yapıcı tenkitleriyle, ufuk açıcı değerlendirmeleriyle, siyasetin kalitesini artıran fikirleriyle yasama faaliyetlerine katkı sunacak her bir parlamenterimize, siyasi parti ayrımı yapmaksızın, şimdiden minnettarlığımızı iletiyorum.
Milli egemenliğin temsil ve tecelli makamı olan Türkiye Büyük Millet Meclisimizin, 4'üncü ve sonraki yasama yıllarında da aynı ruh, aynı kararlılık ve elbette aynı fedakarlıkla çalışacağına yürekten inanıyorum.
Her zaman söylediğimiz gibi; aslolan, milletin ve memleketin esenliğidir, huzurudur, bu aziz millete hayırlı hizmetler ve eserler kazandırabilmektir.
Aslolan, vatandaşı olmaktan şeref duyduğumuz Türkiye Cumhuriyeti'ni ilelebet mesut, muvaffak ve muzaffer kılabilmektir. Aslolan, Türkiye Yüzyılı hedeflerimizi kuvveden fiile çıkarmak için canla başla çalışmak, gecesini gündüzüne katabilmektir.
Bu mücadele, iktidar ve ittifak olarak sadece bizim görevimiz değildir. Şu anda Yüce Meclis'in Genel Kurul salonunda milletimizin tensipleriyle bulunan her bir milletvekilimizin de asli vazifesidir.
"MİLLİ MENFAATLERİMİZİN GEREĞİ"
Şuraya özellikle dikkatlerinizi çekiyorum; Millete ve memlekete hizmet yolunda, hepimiz biriz, beraberiz. Büyük ve güçlü Türkiye ülküsüne giden yolda, hepimiz biriz, beraberiz. Milletimizin hak ve hukukunun savunulmasında, hepimiz biriz, beraberiz.
Uğruna nice bedeller ödediğimiz demokrasimizin yüceltilmesinde, hepimiz biriz, beraberiz. Vatanımız, bayrağımız, mukaddes değerlerimizle birlikte Cumhuriyetimizin muhafaza ve müdafaasında aynı şekilde hepimiz biriz, beraberiz.
Bakınız, bu kader birlikteliğimiz top seslerinin Polatlı'dan yankılandığı günlerde de böyleydi; bugün de değişen hiçbir şey yoktur. Siyasetin farklı kulvarlarında rekabet halinde olsak da, söz konusu Türkiye olduğunda, herkesin ortak bir paydada buluşma erdemi göstermesi, hem millete karşı sorumluluğumuzun hem de milli menfaatlerimizin gereğidir.
"MESELE TÜRKİYE İSE GERİSİ TEFERRUATTIR"
Mesele Türkiye’yse gerisi teferruattır anlayışıyla hareket eden herkesin başımızın üstünde yeri olduğunu tekrar hatırlatıyorum.
Yeni Yasama Yılı'nın aziz milletimizin iradesinin en parlak şekilde tebellür ettiği; intizam ve insicamın asla bozulmadığı; saygı, hoşgörü ve uzlaşının öne çıktığı verimli, bereketli ve başarılı bir yıl olmasını temenni ediyorum.
Milletimizi temsil gibi ulvi bir vazifeyi ifa eden milletvekillerimize, siyasi partilerimize, Meclisimizin tüm birimlerine çalışmalarında Rabbim'den üstün başarılar diliyorum.
"DEMOKRASİMİZİN MERKEZ ÜSSÜ"
Bu sene, 105'inci yaşını idrak eden Türkiye Büyük Millet Meclisimiz, Milli Mücadeleyi başarıyla sevk ve idare eden, Cumhuriyetimizi kuran iradedir. İstiklal Harbinin en zor günlerinde, en kritik kararlar istikbal mücadelemizin karargâhı olarak hayati görev üstlenen bu çatı altında alınmıştır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, evet, Gazi bir Meclistir. Burası, "Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir" düsturuyla, milli iradenin tecelligahı olmuştur. Yüce Meclis, Türkiye'nin toplumsal tabanı en geniş istişare mekanizması olarak aynı zamanda demokrasimizin merkez üssüdür.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, milli mücadeleyi zaferle taçlandırarak milletimizi bağımsızlığına kavuştururken; 105 sene boyunca da kalkınma ve demokratikleşme mücadelemizin mihmandarlığını yürütmüştür.
Şu hakikati bugün bir kez daha vurgulamak arzusundayım: 105 yıllık "milli iradenin egemenliği" ilkesi başta olmak üzere, milletimizin hak ve hürriyetler alanında elde ettiği sayısız kazanımların altında Yüce Meclisinin mümtaz üyelerinin imzası, emeği, alın teri ve hiç tavsamayan mücadelesi vardır.
GAZZE MESELESİ
15 Temmuz gecesi, savaş uçaklarının sonik patlamalarına ve tepesine yağan bombalara rağmen milletin emanetine korkusuzca sahip çıkan Meclisimiz, ikinci defa gazilikle müşerref olmuştur.
İstiklal Harbinde yedi düvele direnerek tarihe geçen bu yüce çatı, tam da kendisine yakışır bir cesaretle 15 Temmuz darbe girişimini püskürterek, adını dünya parlamentoları içinde müstesna bir yere onurla yazdırmıştır.
Bugün, burada, milleti temsil görevini şanla, şerefle, büyük bir mesuliyet duygusuyla yerine getiren tüm milletvekillerimizin, 15 Temmuz ruhunu her daim ihya edeceklerine inancım sonsuzdur.
Bu vesileyle Malazgirt'teki ilk akınlardan İstanbul'un Fethine, Kurtuluş Savaşı'ndan 15 Temmuz destanına, istiklal ve istikbalimiz uğruna canlarını feda eden tüm şehit ve gazilerimizi rahmetle yâd ediyorum. Hepsinin ruhları şâd, kabirleri nur, makamları cennet olsun, diyorum.
Şunu da büyük bir gurur ve memnuniyetle belirtmekte fayda görüyorum: Meşruiyetini doğrudan doğruya milletimizden alan Türkiye Büyük Millet Meclisi, daima hakkın, haklının ve mazlumun yanında oldu.
İsrail yönetiminin Gazze'de ve Filistin'in diğer bölgelerinde iki yıldır sürdürdüğü soykırıma; bölgede estirdiği devlet terörüne en güçlü tepki, 86 milyon vatandaşımızın temsil edildiği bu koltuklardan yükseldi.
Gazze'deki "toplu-kıyıma" karşı sergilediği tavizsiz tavırla milletimizin vicdanına tercüman olan Meclisimiz, yayımladığı 7 ortak bildiriyle farkını ortaya koymuştur.
"GAZZE'YE 102 BİN TONU AŞAN İNSANİ YARDIM ULAŞTIRDIK"
Gazze'ye 102 bin tonu aşan insani yardım ulaştırarak, İsrail'le ticareti bundan 1,5 yıl önce tamamen keserek, Uluslararası Adalet Divanı'nda açılan Soykırım Davasına müdahil olarak... Daha burada sayamayacağımız nice diplomatik, hukuki, ekonomik adımla, Allah'a hamdolsun, Gazzeli kardeşlerimizin yanında dimdik durduk.
Türkiye'nin çabalarının en yakın şahidi Gazzeli kardeşlerimizdir. Filistin halkı bizim kendileri için neler yaptığımızı, nasıl bir özveriyle gayret ettiğimizi çok ama çok iyi bilmektedir. Ancak buna rağmen, ülkemizin ve hükümetimizin, bu konuda sicili hiç de parlak olmayan çevrelerden gelen haksız ve hadsiz eleştirilere maruz kaldığını görüyor, bundan dolayı büyük üzüntü duyuyoruz.
Ne şahsımız ne de birlikte yol yürüdüğümüz arkadaşlarımız, birileri gibi Filistin davasıyla 2 yıl önce tanışmadık; biz bu davaya ömrümüzü adadık. Allah izin verirse son nefesimize kadar da Filistin'in ve ilk kıblemiz Kudüs-ü Şerif'in hakkını korkusuzca savunmaya devam edeceğiz. Şundan hiçbir şüphe duymuyorum: İnşallah tarih, Gazze'deki bu omurgalı duruşumuz sebebiyle Türkiye Cumhuriyeti'ni çağının vicdan abidesi olarak altın harflerle yazacaktır.
TBMM 28. Dönem 4. Yasama Yılı Açılış Toplantısı https://t.co/k2UjB3agVs
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) October 1, 2025
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...