Daraltılmış gayri resmi MGK
BUGÜN Ankara’da çok önemli bir toplantı var.
Başbakan Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, İçişleri Bakanı Osman Güneş, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, MİT Müsteşarı Emre Taner ile Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal, saat 17.00’de bir araya gelecek.
Bu haberi önceki akşam saatlerinde öğrendim.
İktidar ve askerler, "eldivensiz" bir konuşma yapacaklar.
Yani herkes içindekini dökecek.
Dün öğleden sonra 15.00 sularında, bu toplantı haberini teyit etmek üzere Başbakanlığı aradım.
Çünkü toplantının formatı ilginçti.
Bugüne kadar böyle dörtlü bir toplantı formatını en azından ben duymamıştım.
Bana "Daraltılmış gayri resmi Milli Güvenlik Kurulu" toplantısı gibi geldi.
Başbakanlık’tan "Evet doğru" dediler, ama hemen şunu ekleme ihtiyacı duydular:
"Bu toplantı önceden planlanmıştı."
Telefonu kapattım ve biraz sonra ilginç bir şey oldu.
Aradan 15 dakika bile geçmeden Başbakanlık’tan böyle bir toplantı yapılacağı açıklaması yapıldı.
Doğrusu bu telaş da dikkatimi çekti.
Bu buluşmadan iyi bir sonuç çıkmasını bekliyorum.
* * *
Çünkü son bir haftadır meydana gelen gelişmeler, "olayların kontrolden çıkması" riskini taşımaya başladı.
Aslında, böyle bir konuşmayı sadece hükümet ve askerin yapması yeterli değil.
23 Temmuz’a kadar geçecek sürede, toplumun her kesiminin, bütün siyasi partilerin, böyle "eldivensiz" bir iç muhasebe yapmasında büyük yarar var.
Şimdi yazacaklarımın bir bölümü ilk bakışta irkiltici gelebilir.
Yine de bu riski göze alıyorum.
Hepimiz, gerçekçi bir fikir analizi yapmalıyız.
İsterseniz, işe "Cenaze başı siyasetinden" başlayayım.
Bir haftadır şehit cenazelerinde, hükümet aleyhtarı sloganlar atıldığını görüyoruz.
Biliyorum, AKP’ye kızanlar, sayıları çok olmasa da, hakarete varan protestoları içten içe destekliyor.
Açıkça söylüyorum.
Bu çok yanlış bir düşünce...
Türkiye’de kimse cenaze üzerinden siyaset yapmamalı.
"İktidara gelmeyi" düşünen hiçbir siyasi partinin cenazeleri istismar etmemesi lazım.
CHP’yi alın. Veya MHP’yi, DP’yi.
23 Temmuz sabahı iktidar olduklarını düşünün.
Peki o sabah terör bitecek, artık cenazeler gelmeyecek mi?
* * *
Türk siyasetçileri, hemen bugünden itibaren bir "centilmenler anlaşması" imzalamalıdır.
Bu manevi anlaşma ile, cenaze siyasetine son verilmelidir.
Güneydoğu’dan gelen şehit cenazelerinin faturasını AKP’ye kesmek ne siyasi ahlaka, ne insaf ölçülerine sığar.
Önümde bir liste duruyor.
PKK terörünün başladığı 1984 yılından bu yana 8 başbakan, 7 genelkurmay başkanı değişmiş.
O günlerde de cenazeler vardı.
Sorunu bu yolla çözmeye kararlıysak, yarın da cenazeler olacak.
Emin olunuz, cenazeyi siyasi propaganda aracı olarak kullanan herkes bunun altında kalır.
* * *
Buna karşılık AKP’nin de artık din üzerinden siyaset yapmayı kesinlikle bırakması gerekir.
Çünkü din de toplumun ortak paydasıdır.
Bugün cenaze üzerinden siyaseti eleştirenlerin, din üzerinden siyasete de kesinlikle karşı çıkmaları gerekir.
Türk siyaseti ancak bu ortak değerler üzerinde yükselebilir.
Böyle davranmak, iktidara yürüdüğüne inanan her partinin menfaatinedir.
Ama amacınız ilelebet muhalefette kalmak gibi bir tembellikse, istediğiniz her tür belden aşağı siyaseti yapabilirsiniz.
Ertuğrul Özkök - Hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...