Samiei, Reuters TV ile yaptığı söyleşide Hazine ihalelerine gelen yüksek talebin IMF ile kredi anlaşması ihtimalini azaltıp azaltmadığı sorusuna “Açıkça, talep kuvvetli olduğu sürece, IMF de dahil olmak üzere diğer kaynaklardan finansman ihtiyacı daha az olacaktır” cevabını verdi. Ay başında düzenlenen Hazine ihalelerine gelen yüksek talep ve gösterge tahvil faizlerinin tarihi düşük seviyelere gerilemesi ekonomistler arasında Türkiye’nin IMF ile kredi anlaşmasına ihtiyacı olup olmadığı yönünde sorulara yol açmıştı.
Görüşmeler devam ediyor
Türkiye ile IMF arasındaki görüşmelerin devam ettiğini ve verimli geçtiğini belirten Hossein Samiei, “Türkiye ve IMF arasındaki görüşmeler devam ediyor, görüşmeler verimli geçiyor. İki taraf da bir sonuca ulaşma hedefiyle sıkı çalışıyor” dedi.
IMF’nin mali talepleri konusunda gazetelerde çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyleyen Samiei, “IMF ile anlaşma olsa da olmasa da, önemli olan yetkililerin belirttikleri gibi, gelecek birkaç yılda ağırlıklı olarak GSYH’deki daralma sebebiyle kamu maliyesinde oluşacak bozulmanın etkilerini kredibilitesi olan bir mali plan uygulayarak tersine çevirmek ve riski azaltmak” diye konuştu.
Samiei, Türkiye’nin toplam borcunun GSYH’ye oranının bu yıl artmasının beklendiğini belirterek şunları söyledi: “Kamu borcu bu yıl GSYH’nin yüzde 7 ile 8’i civarında yükselebilir, bunun sürdürülebilmesi için gelecek 2-3 yılda oldukça çaba sarfedilmesi gerekecek.”
En büyük müşteriler durgunluktan çıkıyor
Durgunlukla boğuşan dev ekonomiler arasında ilk “yeşil filizler” Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı Almanya ve Fransa’da görüldü. Almanya ve Fransa ekonomisi ikinci çeyrekte beklenmedik bir şekilde büyümeye geçerek resesyonlarını politika yapıcılar ve ekonomistlerin tahminlerinden önce bitirdi.
Almanya’nın ikinci çeyrek gayri safi milli hasılasındaki yüzde 0.3’lük artış, ülkenin İkinci Dünya Savaşı’ndan beri en derin resesyonunu bitirirken Euro Bölgesi ekonomisinde toparlanma olabileceği yönündeki beklentileri güçlendirdi. Fransa Ekonomi Bakanı Christine Lagarde da ülke ekonomisinin ikinci çeyrekte yüzde 0.3 büyüme kaydettiğini açıkladı. Lagarde, “Veriler çok şaşırtıcı. Negatifte dört çeyrek geçirdikten sonra Fransa nihayet büyümeye geçiyor” dedi.
Avrupa Birliği istatistik kurumu Eurostat da, euro kullanan 16 ülkede gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) bu yılın ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0.1 daraldığını, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise GSYH’daki daralmanın yüzde 4.6 olduğunu açıkladı.
Almanya, geçen yıl yüzde 9.8 payı ile Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ülke olurken Fransa yüzde 5.01’lik payı ile dördüncü sırada yer aldı. (vatan)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...