E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Boyner'den Sert Çıkış...  

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, 'Yalan yanlış tezler üzerinden TÜSİAD'a saldırmanın dayanılmaz hafifliğiyle başları dönenlere bu temel ilkeyi bir kez daha hatırlatmak istedim' dedi.

1.10.2010 - 14:16
Boyner den Sert Çıkış...

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD)YİK Toplantısı'nda Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, özel teşebbüsün yaratıcılığını ortaya koyması için gerekli şartların oluşmasında devletin de harekete geçmesi gerektiğini, eğitim sisteminin çağa uygun, çalışma hayatı ile uyumlu düzeye getirilmesinden adalet mekanizmasının doğru işlemesine, teknoloji yatırımlarını desteklemekten rekabetin önündeki engelleri kaldırmaya kadar yapabileceği, yapması gereken bir dizi iş olduğunu söyledi.


SERMAYENİN COĞRAFYASI...

Boyner, 'Sizce sermayenin coğrafyası, ideolojisi ya da samimiyeti tartışmalarına dalmış, sermayenin el değiştirmesinden bahseden bir Türkiye böyle bir vizyonu geliştirme, bu türden bir gelecek kurma projesinin neresindedir?' diye sordu.

Hedeflerinin, 'daha doğrusu' toplumun ezici çoğunluğunun hedefinin, daha müreffeh, daha huzurlu, daha özgür bir toplum haline gelmeleri olduğunu belirten Boyner, şöyle devam etti:

'Yalan yanlış tezler üzerinden TÜSİAD'a saldırmanın dayanılmaz hafifliğiyle başları dönenlere bu temel ilkeyi bir kez daha hatırlatmak istedim. Sonuçta kendi işlevini kapalı kapılar ardında iş takipçiliği olarak değil, toplumsal farkındalık yaratmak diye tanımlamış ve bunu uygulamaya dökmüş bir derneğiz. Anayasa paketi gündeme geldiği tarihten itibaren TÜSİAD olarak tek tek tüm maddeler üzerinden hem siz üyelerimize hem kamuoyuna hem hükümete görüş ve önerilerimizi sunduk. Demokratikleşme, hukuk, yargı sistemi ve anayasa konularında pek çok rapor yayınlamış bir kurum olarak sorumluluğumuzu yerine getirdiğimize inanıyoruz. Pek çok bakımdan gerçekten de tarihsel anlamlarla yüklü referandumun ardından biz gene temel ilkelerimiz doğrultusunda konuşmayı, önerilerde bulunmayı, tartışmaya dahil olmayı ve kamuoyu ile görüşlerimizi paylaşmayı sürdüreceğiz.'

SERMAYELERİ AYIRMAK YERSİZ

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, 'Türkiye'deki en yerleşik kurumlardan olan TÜSİAD'ın, daha bürokratik vesayetin sürdüğü 1990'larda, bugün ağızlarından bal damlayanlar demokrasinin ne olduğunu çözememişken bu davanın bayraktarlığını yaptığını hatırlatmak da belki yersiz...' dedi.

TÜSİAD Başkanı Boyner, TÜSİAD YİK Toplantısı'nda son dönemde kendilerine 'hayli anlamsız gelen' bir 'Anadolu sermayesi', 'İstanbul sermayesi' karşılaştırması yapıldığını anımsatarak, asıl büyük ayrışmanın kayıtlı iş yapan sermaye ile kayıt dışı sermaye arasında olduğunu söyledi.

Boyner, 'Bunlardan birincisi kurallara ve çalışanın haklarına saygılıyken, vergisini öderken kayıt dışı sermaye hem bunları umursamaz hem de haksız rekabet yaratarak genel çıkara aykırı bir durumun da ortaya çıkmasına yol açar. Eğer bir mücadeleden söz edilecekse bu, tüm Türkiye sathında kayıtlı ve kayıt dışı sermaye arasındadır' diye konuştu.

TÜSİAD'ın, Anadolu sermayesiyle olan ilişkisine de değinen Boyner, söylenecek çok söz olduğunu, bu noktada TÜSİAD'ın Anadolu'daki gönüllü sanayici ve iş adamları örgütleri ile 1990'lı yıllardan beri süregelen ilişkilerinden ve bu ilişkilerin, sürekli destekledikleri TÜRKONFED çatısı altında kurumsallaşmasından uzun uzadıya bahsetmeye gerek bile duymadığını, ayrıca yönetim merkezleri Anadolu'nun çeşitli şehirlerinde bulunan ve başarılarıyla temayüz etmiş üyelerinin sayısını hatırlatmayı da anlamsız bulduğunu ifade etti.

'BİR GECEDE DEMOKRAT OLUNMUYOR...-'

Ümit Boyner, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Türkiye'deki en yerleşik kurumlardan olan TÜSİAD'ın, daha bürokratik vesayetin sürdüğü 1990'larda, bugün ağızlarından bal damlayanlar demokrasinin ne olduğunu çözememişken, bu davanın bayraktarlığını yaptığını hatırlatmak da belki yersiz. Sonuçta bu mücadeleler ülkenin ve toplumun genel çıkarları gözetilerek verilen, bizim yükümlülüğümüz sayılması gereken mücadelelerdi. Bize bu sorumluluğu yükleyen toplum içindeki yerimiz idiyse, mücadeleye iten de dünyayı kavramamızdı. Soğuk savaş sonrasında dünyanın itibarlı ülkeleri arasında yer almanın insan haklarına ve özgürlüklere saygıda, kısaca Kopenhag kriterlerinden geçtiğini kavramamızdı. Bu yeni dünyada piyasaların düzgün şekilde, yersiz ve faullü müdahalelerle engellenmeden çalışabilmeleri için iyi işleyen bir demokrasi ve hukuk sistemi vazgeçilmez şartlardı. Bugün piyasa-demokrasi-hukuk arasındaki bu temel ilişkinin geçmiştekinden bile daha önemli olduğuna inanıyoruz.

O zamanlar ve hatta şimdi Türkiye'yi, kurulmakta olan yeni küresel düzen içinde layık olduğu yere konumlandırmanın köklü değişimlerden geçtiğini kabullenip bunu kamuoyuna anlatmak bizim işimizdi. Tıpkı AB projesinin Türkiye'yi kanatlandıracağını, normalleştireceğini, dünyadaki profilini yükselteceğini savunmanın olduğu gibi... Bunları görebilmemizi artık olgunlaşmış, kurumlaşmaya başlamış, çevreye, dünyaya daha çok dikkat etmenin önemini kavramış şirketleri yöneten iş insanları olmamız sağladı. Bir gecede demokrat olunamıyor. Kişiler ve kurumlar ancak zaman içinde tecrübe kazandıkça ortak akıl üretebilecek kapasiteye kavuşuyorlar. Kısacası bir ülkenin kurumsal ve insan sermayesi kolay şekillenmiyor. Zira yalnızca eğitim ve para insan sermayesini şekillendirmek için yeterli olmuyor. Tecrübenin, algıların, duyargaların açık olmasının, dünya ile etkileşim ve iletişim içinde olmanın değerinin maddi bir ölçüsü yok.'

'ÜLKE ÇIKARLARINA AYKIRI...'

TÜSİAD Başkanı Boyner, önümüzdeki dönemde mali kaynaklar kadar, müteşebbislik ruhu, bu ruha yol açacak koşulların sağlanması ve insan sermayesinin geliştirilmesinin kalkınma gündemlerinin ön sıralarında yer alacağını belirterek, 'Türkiye'nin teknoloji üreten ülkeler arasına girip girmeyeceğini, rekabetin önünü açıcı politikaların katkısıyla sermayenin bu yönde mobilize edilip edilmeyeceği belirleyecektir. Böyle bir durumda sermayenin el değiştirmesi gibi, kendi tarihimizde çok çarpıcı ve olumsuz yankıları olan sözleri kullanmanın ülke çıkarlarına aykırı düştüğünü kayda geçirmek istiyorum' şeklinde konuştu.

Beklentilerinin ve destekledikleri yaklaşımın sermayenin tabana yayılması ve bu şekilde bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması yönünde mesafe katedilmesi olduğunu vurgulayan Boyner, şu görüşleri dile getirdi:

'Üzerinde asıl mesai harcamamız gereken konular ise geleceği kuracak atılımlarla ilgilidir. Devlet, teşebbüs ruhunu ezmeden düzenleyici rolü ve teşvik mekanizmalarıyla kök hücre araştırmalarına, genetik dalındaki uçsuz bucaksız çalışma alanlarına destek verecek. Geleceğin dünyası alternatif enerji üretebilen, elektrikli otomobil teknolojisini en hızlı geliştiren ve uygulamaya sokabilen ekonomilere, toplumlara ait olacak.'

"KUTUPLAŞMA BİZİ YERİMİZE MIHLAYACAK, GELECEĞİMİZİ KURMAMIZI ZORLAŞTIRACAK"

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, 'Türkiye'yi geren ve seçim sonuçları coğrafyasının çarpıcı şekilde dikkatimize sunduğu kutuplaşma bizi yerimize mıhlayacak, geleceğimizi kurmamızı zorlaştıracak bir zincirdir. Mutlaka kırılması gerekir' dedi.

TÜSİAD YİK Toplantısı'nda Boyner, referandum sonrası ortamın Türkiye'nin bir an önce yeni anayasasına kavuşmaya hazır olduğunu da gösterdiğini ifade ederek, referandum sonrasında hem Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan hem de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan gelen işaretlerin yeni anayasa hazırlanması konusunda siyasi sistemin 'nihayet mutabakat içinde' olduğunu gösterdiğini kaydetti.

Boyner, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Buna koşut olarak 12 Eylül oylamasından bu yana ülkeyi fena halde geren kutuplaşma atmosferinden ve söyleminden uzaklaşmak için de siyasi liderler bir gayret sarf ediyorlar. Kısacası ülkenin temel meselelerinin çözümünde, önce ortak tanımlamalara varmak gerekliliğinin herkes tarafından anlaşılmaya başladığı izlenimini ediniyoruz.

Türkiye'yi geren ve seçim sonuçları coğrafyasının çarpıcı şekilde dikkatimize sunduğu kutuplaşma bizi yerimize mıhlayacak, geleceğimizi kurmamızı zorlaştıracak bir zincirdir. Mutlaka kırılması gerekir. Bu kutuplaşmadan beslenerek siyaset yapmanın Türkiye'ye kimisi görünür kimisi örtük hayli ağır bedeller ödettiğini asla göz ardı etmemeliyiz. Buna yönelik olarak da yalnızca anayasa değil, demokratik bir cumhuriyetin kurumsallaşması için gerekli diğer yasal adımların da atılmasını talep ediyoruz.

TÜSİAD olarak seçimlere kadar geçecek dönemde şu 5 konuda, o konunun uzmanları ve uygulayıcıları olan kişilerle yuvarlak masa toplantıları düzenleyerek, tartışmaları ve varılan sonuçları kamuoyu ile paylaşacağız. Bu konular, 'yeni anayasanın hazırlanma yöntemi', '21. yüzyıl anayasasının temel ilke ve kurumları', 'din ve vicdan özgürlüğü', 'kimlikler meselesi' ve 'kuvvetler ayrılığı'dır. Bizim anlayışımıza göre demokratik anayasa konusu siyasi partiler yasası, seçim yasası ve Türk Ceza Kanunu'ndaki ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı maddelerin değiştirilmesi gerekliliğinden bağımsız olarak tartışılamaz. Daha doğrusu bunları kapsamadan süren bir tartışma eksik kalacaktır.'

CUMHURBAŞKANI GÜL'ÜN ABD ZİYARETİ SIRASINDA SÖYLEDİKLERİ...

Ümit Boyner, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ABD ziyareti sırasında söylediklerinin bu konuların seçimler öncesinde gündeme girmesiyle bağlantılı iyimserliklerinin arttığını, Cumhurbaşkanı Gül'ün bir yandan Meclis'teki temsil sorunu konusunda gayet hassas bir değerlendirmede bulunurken, Kürt açılımı, adalet mekanizmasının düzgün ve etkili işleyişi, yeni anayasa yapımı konularında da önemli işaretler verdiğini söyledi.

İktidar ve ana muhalefet partisi liderlerinin referandum sonrası diyaloğa daha açık bir tutum benimsemelerinin toplumun çoğunluğu gibi kendilerini heyecanlandırdığını ifade eden Boyner, 'Türkiye'de siyaset alanını daha da genişletecek her yaklaşım, bizim önceki konuşmalarımızda da dile getirdiğimiz temel sorunların aşılması için paha biçilmez bir fırsat sunmaktadır' dedi.

KÜRT MESELESİ

TÜSİAD Başkanı Boyner, Kürt meselesine ilişkin de şu görüşleri dile getirdi:

'Temel sorunlarımızın en başında Kürt meselesinin geldiği konusunda herhalde pek bir tereddüte mahal yoktur. Bu konuda önce şiddetin durması, terör eylemlerine son verilmesi yönündeki gelişmeleri merak ve ilgiyle izliyoruz. Bunun yanı sıra tarihimizin hiçbir döneminde olmadığı kadar açık şekilde, sorunu tüm boyutlarıyla da tartışıyoruz. Bu konuda gösterilen tüm iyi niyetli çabalara destek vermeyi de doğru buluyoruz. Önümüzdeki dönemde hem gelişmeler hakkında daha fazla değerlendirmede bulunmak imkanı hem de önerilerimizi dile getirme fırsatı bulacağımıza inanıyoruz.

Kürt meselesinin aynı zamanda ulus ötesi bir boyutu olduğunu da biliyoruz. Sonuçta güneyimizde Irak'a bağlı bir Kürdistan bölgesel yönetimi var. Onun denetimindeki topraklarda da PKK bulunuyor. Gerek Barzani yönetimi gerekse ABD bu konuda Türkiye'den asker ve sivil yetkililerle işbirliği yapıyor. Bunun yeterli olmadığını daha ileri düzeyde tedbirlerin devreye girmesi gerektiğini Türkiye en üst düzeyden sürekli tekrarlıyor.

ABD Irak'tan çekilirken arkada en azından istikrarlı bir bölge bırakmak istiyor. Bunun için de Ankara ile birlikte çalışıyor. ABD ve bekası Türkiye ile iyi ilişkileri sürdürmeyi gerektiren Barzani yönetiminin PKK konusunda ellerinden geleni yapmalarını bekliyoruz. PKK şiddetinin son bulmasının ülkemizde Kürt meselesinin çözümüne yönelik çabalara ivme kazandıracağına, bölünme kaygılarını da ciddi şekilde gündemden kaldıracağına inanıyoruz. Kaldı ki, referanduma katılım oranları, boykota rağmen, Kürt kökenli vatandaşlarımızın da şiddetten kurtulmuş bir Türkiye'de, demokratik sistem içinde siyasete katılmak istediklerini, hür ve eşit vatandaşlar olarak yaşama iradesine sahip olduklarını gösterdi.'

'ABD'NİN TÜRKİYE'DEKİ İMAJININ HAYLİ SORUNLU OLMASI...'

Ümit Boyner, ABD ile ilişkilerin çok dallı ve önemli olduğunu burada tekrarlamaya gerek olmadığını, son dönemde ilişkilere egemen olan fırtına bulutlarının yavaş yavaş dağılmaya başladığını görmekten dolayı memnuniyet duyduklarını, İran konusunda tarafların birbirlerini daha iyi anlamaya başladıklarını gördüklerine ve sevindiklerini ifade etti.

Boyner, 'Ancak ABD'nin Türkiye'deki imajının hayli sorunlu olması üzerinde de hem bizim hem de Amerikalı dostlarımızın daha ciddi şekilde düşünmeleri gerektiğine inanıyoruz. Bu bağlamda BM İnsan Hakları Konseyi'nin 9 Türk vatandaşının hayatını kaybettiği Gazze yardım konvoyuna İsrail saldırısı hakkındaki raporuna ABD'nin red oyu vermesinin de bu imaja olumlu bir katkı yapmayacağı kanısındayız' şeklinde konuştu.



VATAN

YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Misafir 2 Ekim 2010 Cumartesi 11:05

"Bir gecede demokrat olunmuyor" çok doğru söylemişler aslında istense de olunmuyor deselerdi daha doğru olurdu.

Yorumu oyla      18      10  
Misafir 1 Ekim 2010 Cuma 22:09

ÜMİT HANIMA..gel demokrat partiye cindoruk demirelle kıratın yanına valla yakısır..n.dönmez

Yorumu oyla      18      10  
Misafir 1 Ekim 2010 Cuma 16:27

Siz ve sizin gibilerin bin hatta onbin gecede bile demokrat olması mümkün değil.Hala utanmadan konuşuyorsunuz ya midemi bulandırıyorsunuz.İstanbul dükalığının askeri ve yargı bürokrasisi ortaklığıyla ülkeyi yönettiği,halkın parası üstünden acımasız zenginleştiği günler geride kalıyor,mazi olacak.Siz de dosdoğru işinize bakıp verginizi ödeyeceksiniz.Bu kadar..

Yorumu oyla      19      13  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
7 Bin Kişiye İş Fırsatı
Haziran 2010 sonu itibariyle bankalarda çalışanların sayısı 176 bine çıktı. ...
Beş Yıl Önce Türkiye Bu Duruma Gelecek Desek Kimse İnanmazdı
Avrupa Konseyi Seçkin Şahsiyetler Grubu'nun başkanlığına seçilen eski ...
Dövizden Günün İlk Rakamları
Piyasalardan haftanın son iş gününe nasıl başladı. İşte ilk rakamlar...
 
Dünyanın En İyi Havalimanı Seçildi
İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı ‘‘Dünyanın En İyi Havalimanı’’ seçildi
Uygulamalar Ne Kadar Etkili
Akıllı telefon kullanıcıları, telefon satın almadan önce, uygulamalara ne kadar dikkat ediyor
Et firmalarına 'Fiyatları Ortak Belirledikleri' Suçlamasıyla Soruşturma
Alınan tüm önlemlere ve ithalata izin verilmesine rağmen et fiyatlarında ...
 
Dünyanın En Güçlü 7. Kadını Türk
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Fortune Dergisi ...
1 Milyar Dolarlık İhracatla Dünya Mermer Lideriyiz
İtalya’nın Verona kentinde yapılan dünyanın en büyük Mermer Fuarı’na katılan ...
Döviz Güne Nasıl Başladı
İstanbul serbest piyasada dolar 1,4600, avro 1,9810 liradan güne başladı.
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
ygs
yangın
Mesut Bakkal
EURO2016
Şota Arveladze
uefa
İthalat
FİFA
Sırrı Süreyya Önder