Hanehalkının borçlanması sürat keserken, finansal varlıklarında döviz kurunun yükselişi ile yükselme vuku buldu . Bunun üzerine büyümenin yavaşladığı ve % 3’ün altına indiği bir zamanda hanehalkının borçluluk oranı iyileşiyor. Merkez Bankası’nın 6 ayda bir yayımladığı Finansal İstikrar Raporu’nda hanehalkının finansal sisteme olan borcunun 21 milyar lira artışla 410 milyar liraya yükseldiği görülüyor. Artış oranı % 5.3’le ılımlı düzeyde.
-Artışın en önemli sebebi ev kredilerindeki 10 milyarlık artıştan kaynaklandı. Mart sonunda halkın bankalara 145 milyar liralık ev kredisi ödemesi bulunuyor. Konut alımları ya da satışları nihayet aylarda bir hayli yüksek.
-Hanehalkı borcunu artıran ikinci çok büyük kalem ise gereksinim kredilerindeki 10 milyar liralık yükselme . Kredi kartları taksitlerine sınırlama getirilmesinin etkisi çok büyük . Zaten kredi kartı kullanım tutarı 2 milyar lira daha azalarak 78 milyar liraya fena düştü . Hükümet, 2014 senesi başında makroihtiyati önlemler çerçevesinde tüketimi ve aşırı borçlanmayı kısıtlayan önlemler almıştı.
-Tasarruf tarafında ise artan döviz hesapları ve yükselen dolar sayesinde hanehalkının finansal varlığı büyüdü. Merkez Bankası verileri mart sonunda finansal varlıkların 6 ay öncesine göre 68 milyar lira ya da % 8.6 arttığını gösteriyor. Borçların tasarruflara oranı ise buna paralel gerileyerek % 48.2’ye indi. 6 ay evvelki döneme göre iyileşme 1.5 ve 2013 bitimine göre de 6.5 puan kadar. Bu da hanehalkının borçlanmasında en tehlikeli dönemin aşıldığını gösteriyor.

-Bitişikte hanehalkının finansal varlık ve borçlarının nihayet 10 senelik dökümünü çıkardık. Borçlar, Merkez Bankası Finansal İstikrar Raporu verisi. Varlıkların hesaplanmasında ise seneler ve raporlar arasında farklılıklar olağan . Dolaşımdaki nakit varlık sayılırken vadesiz mevduat vakit vakit sayılmamış. Hisse senedi portföy tutarı da düşük alınıyor. Bu nedenlerden dolayı biz tasarrufları kendi derlediğimiz rakamlarla hesaplamayı tercih ettik. Merkez Bankası’ndan daha yüksek bir sayı bulduk.
-Buna göre borçların varıklara oranı % 30 oluyor. 10 sene evvel bu oran % 13 idi. Hatta 2002 yılına gittiğimizde oran % 5 ve hızlı borçlanmayla 2011’de % 32’ye çıkılıyor. Ondan akabinde da evvel bir durulma ve yatay gidiş, ardından ise kısmi bir gerileme vuku buldu .
Bizim hazırladığımız seride de borç varlık oranı geriliyor. 2012 sonundan bu yana 3 puanlık bir iyileşme dikkati çekiyor. -Hanehalkının borçluluk yönünden durumu kötü değil. Tam bir borç tuzağına düşmekten kurtulmuş gibi. Döviz üzerinden borçlanması da 2009’da yasaklanmıştı. Bireylerin bankalarda 100 milyar doları bulan döviz hesabı da var. O bakımdan da rahat, hatta kurun yükselmesiyle parasına nakit katıyor.
-Tehikeli durumda olan ise reel sektörün yüksek hariç borç yükü altında olması. Dövizdeki aleni pozisyonu 170 milyar dolar civarında. Bu sebepten ötürü de kurun yükselmesi şirketlerde tansiyonu yükseltirken bireylere kâr yazıyor.
ÇİN İÇİN ENDİŞE ETMEYE GEREK VAR MI?
Geçen hafta küresel piyasalarda en dikkat çekici gelişme Çin’de yaşandı. Çin Borsası nihayet iki günde % 12.4 ile sert fena düştü . Borsanın işlem büyüklüğü patladı ve New York’u bile geride bıraktı. Sert satış ya da düşüş yanlız başına ürkütücü ve dünya borsaları için de adeta bir siyah kuğu. Ancak ekonominin gidişi, piyasanın geçmiş eğilimleri ve dünya ile oluşan makası dikkate alındığında o kadar da kaygı edilecek bir vaziyet yok gibi.
- Zira Çin Borsası’nın uzun dönemli eğilimine bakınca bir gerçek çıkıyor ortaya. Küresel kriz öncesi iki senede bu borsa % 513 gibi inanılması güç bir yükselme gerçekleştirdi. Ardından krizde başka borsalarla çöktü. Şanghay Borsası’nın düşüşü % 72.8 ile ortalama dünya borsalarının % 60’lık kaybının üzerinde gerçekleşti. -Bu çöküşün ardından Mart 2009 ertesi toparlanma döneminde borsaların pek çoğu kriz öncesinin en yüksek düzeyini bile aştı.
Bunda ABD’de, Avrupa’da ve Japonya’da parasal genişlemelere gidilmesinin ve nema oranlarının tarihsel olarak en düşük düzeylere indirilmesinin rolü çok büyük . Çin Borsası ise görüldüğü gibi, bu dönemi adeta uykuda geçirdi ve 2014 ortasına kadar yatay bir eğilim içindeydi.
-Ne olduysa nihayet bir senede oldu. Geçen Senenin mayıs sonundan bu yana Çin Borsası % 150 primle en çok fazla artan borsa oldu. 28 Mayıs’ta 4.986 puana dayanmasına karşılık rekor düzeyi olan 6.124 puanın hâlâ altında bulunuyordu. Burada sistemin fonlanmasını engelleyen önlemler satışları tetikleyici olabilir fakat esas unsur % 150 artışın ardından kâr realizasyonu ihtiyacıdır.
Habertürk
|
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...