Federal bir yapıya sahip Belçika'da, geçen 10 Haziran'da yapılan genel seçimlerden bu yana hala hükümet kurulamadı. Son olarak bugün Belçika Kralı II. Albert, Başbakan Guy Verhofstadt'ı "geçici bir hükümet" kurmakla görevlendirdi. Valon ve Flaman partiler arasındaki uzlaşmazlıktan kaynaklanan derin kriz, devam ederken, ülke bölünmenin, hatta yok olmanın eşiğine geldi. Konfederasyon sistemine geçişle bağımsız devletler oluşturulmasından artan bir şekilde söz edilirken, ülkenin 20 yıl sonra varlığını koruyup koruyamayacağına dair araştırma çarpıcı sonuçlar ortaya çıkardı.
Belçika'da geçen haziran ayında yapılan seçimlerin ardından bir türlü hükümet kurulamadı; yaşanan derin siyasi kriz ülkeyi bölünmenin eşiğine getirdi. Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker, yaşanan krizin belçika'ya uluslararası alanda büyük itibar kaybettirdiğini belirtöiş ve bölünme adımlarından endişe duyduğunu açıklamıştı.
Ülkede Valonlar ve Flamanlar arasındaki uzlaşmazlık nedeniyle koalisyon hükümeti bir türlü kurulamadı. Krizi sonlandırmak üzere devreye giren Belçika Kralı II. Albert'in çabaları da sonuç vermemişti. Sonuçsuz kalan hükümet kurma çabalarının ardından siyasi krizin derinleşmesiyle "bölünme ve bağımsızlık" senaryoları gündeme gelmişti. Bu senaryolar arasında, "Belçika'da Fransızca ve Almanca konuşan kesimin Lüksemburg ile bütünleşmesi" bulunuyor. Bir başka senaryo ise Valonlar'ın Fransa, Flamanların da Hollanda ile bütünleşmesi.
Leterme, geçen yıl Flaman hükümeti başkanı sıfatıyla bir Fransız gazetesine verdiği demeçte, "Belçika'nın tarihin bir kazası olduğunu", "Flamanların yaşadığı Flandr bölgesinin ve Flaman Menfaatinin Belçika'dan öncelikli olduğunu", "Flamanlar ile Valonlar arasında uçurumun derinleştiğini", "Belçika halkını oluşturan bu etnik gruplar arasında sadece 'Kral, futbol takımı ve bira ortaklığının' kaldığını" söylemişti.
Muhafazakar "La Libre Belgique" gazetesi ve Lüksemburg televizyonu (RTL) tarafından ülke genelinde yapılan kapsamlı kamuoyu yoklamasının sonuçlarına göre, Valonların yüzde 88'i, Brüksellilerin yüzde 87'si, Flamanların yüzde 72'si, "Belçika'nın 20 yıl sonra da var olmasını" istiyor. Buna karşılık, Belçika'nın 20 yıl sonra varlığını koruyacağına inanan Brüksellilerin oranı yüzde 50 olarak belirlenirken, bu rakamın Valonlarda yüzde 44, Flamanlarda yüzde 45 olduğu belirtildi.
Kamuoyu yoklamasının sonuçlarına göre, ülke insanlarının yarıdan fazlası, Belçika'nın 20 yıl daha yaşayabilmesini "mümkün görmüyor". Sonuçlar, Valonlar ile Flamanlar arasındaki yaklaşım ve beklenti farklılıklarını da ortaya koyuyor. Flamanlar, yerel yönetimlere ve bölgesel parlamentolara daha fazla yetki verilmesini isterken, sosyal sigortalar, istihdam ve vergi alanlarında reformlar yapılarak Valonlardan ayrılmaktan yana görüş bildiriyor.
Belçika'da 6 ayı aşkın süredir devam eden "rejim krizi"nin, kamuoyunun moralini bozduğu, endişeleri artırdığı, iş dünyasında ciddi rahatsızlık kaynağı olmaya başladığı, AB bünyesinde de huzursuzluk yarattığı gözlemleniyor. Koalisyon hükümeti arayışlarının gelecek gün ve haftalarda olumlu sonuç getirmesi beklenmiyor.
Hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...