İçişleri Bakanı Beşir Atalay, CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın dinlenildiği iddialarına ilişkin olarak, ''Eğer burada öyle bir şey varsa bunun aydınlatılması gerekir. Hiçbir şekilde bu makul görülemez'' dedi.
Atalay, İçişleri Bakanlığı konferans salonunda düzenlediği basın toplantısında, CHP Genel Sekreteri Önder Sav ile bir merkez valisi arasında geçtiği ileri sürülen ve basına yansıyan diyalogla ilgili bugün bazı değerlendirmelerde bulunulduğunu belirtti.
Beşir Atalay, şöyle konuştu:
''Bugün açıklamalarda ileri ifadeler de kullanıldı, bunun bir dinlemeyle tespit edildiği ve gazeteye verildiği yönünde. Bunları tabii bütün boyutlarıyla değerlendiriyoruz. Çok üzüntü verici. Yani hem böyle bir olay olduysa bunu çok büyük bir üzüntüyle karşılarız, kınarız. Hem henüz araştırılmamış, neyin, niçin, nasıl olduğu belirlenmemiş bir durumdayken çok ileri bir töhmet altında bırakıcı ifadeler kullanılması da bizi üzer.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Hiçbir şey keyfiliğe bırakılamaz. Biz AK Parti hükümeti olarak, şu hükümette bulunduğumuz süre içinde Türkiye'yi daha fazla açık toplum yapmak için uğraşıyoruz. Daha demokrat bir toplum yapmak için çaba sarf ediyoruz. Katiyen hukuk dışı, kişi özgürlüğünü zedeleyen, insan hak ve hürriyetlerine tecavüz olarak ifade ettiğim, belirlediğim, nitelediğim dinleme diye bir olayın tasvip edilmesi söz konusu olamaz. Bu sadece hukuka aykırı değil, gayri ahlakidir ve bütün kapsamıyla bu konudaki düşüncemizi bu şekilde ifade etmek istiyorum.
Eğer burada öyle bir şey varsa bunun aydınlatılması gerekir. Hiçbir şekilde bu makul görülemez. Kimin başına gelirse gelsin makul görülemez. Böyle kişi özgürlüğünü sınırlayan, kişinin özel hayatına tecavüz manasında bir olayı biz de kınıyoruz. Ama şurada işaret etmek istiyorum, bu olay aydınlatılmalıdır. Ben, Ankara Valiliğine yazılı talimat verdim, cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunsunlar ve savcılar bunu araştırsın. Buradan da bunu açıkça ifade ediyorum. Savcılarımızı göreve çağırıyoruz. Biz de bu olayın aydınlatılması için elimizden gelen her katkıyı vermeye hazırız. Bunu da bu netlikte ifade etmek istiyorum.''
Ancak daha olay araştırılmadan Sayın Baykal'ın çok ileri ifadeler kullanmasını kesinlikle reddediyoruz. Güvenlik güçleri yapmıştır ifadesini kesinlikle kabul etmiyoruz. Ya böyle çıkmazsa yarın bu ileri ifadeler ne olacak. Haa bildikleri bir şey varsa burdan çağrı yapıyorum açıklasınlar. Ne olduğu belli olmadan bu ifadeler kullanılamaz.
Anamuhalefettten şunu beklerdim. Böyle bir olay var şu tedbirleri alalım. Şunu yapalım şeklinde bir yol göstermesini isterdik. Güvenlik güçlerimizin genellenmesini asla tasvip etmiyoruz. Güvenlik birimnlerini suçlayıcı ifadeler kabul edilemez. Dinleme olayları kabul edilemez en küçük müsamaha gösterilemez. Dileğimiz savcılığımızın bir an önce olaya el koysun. Olayın en fazla aydınlatılmasını isteyen biziz. Ne gerekirsde yapmaya ve katkı vermeye hazırız. Dileğimiz daha şeffaf açık ve demokratik bir toplum olmaktır. Bu dinlemeyi kim yaptıysa cezasını bir an önce çekmelidir. Her kim yaptıysa cezasını çeksin.
İddia edenler bir şey söylemeli. Ya savcıya vermeli ya hükümete bu konuyu ulaştırmalı. Böyle bir şey yok. Eğer varsa cezasını çekecek. Bu konuyu polemik konusu haline getirilmekten öte aydınlatılmalıdır. Ortaya delil koymadan ileri suçlamalar ortaya atılmamalı.
Gerekirse Deniz Baykal'a bu konuyu da görüşürüm.
Paksüt olayında zerre kadar dinleme diye bir şey sözkonusu değil. Bunu önce ben kendim ikna olmak için araştırdım."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...