Baykal'a Ergenekon Cevabı: Biz Çetenin Avukatı Değiliz!

AK Parti'nin Meclis Grup toplantısı geçtiğimiz hafta yaşanan ölümler nedeniyle hüzünlü ve buruk bir ortamda başladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Grup toplantısındaki konuşmasına TFF Başkanı merhum Hasan Doğan, eski milletvekili ve şiar Erdem Beyazıt ve eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersin Faralyalı'ya rahmet dileyerek ve yakınlarına başsağlığı mesajı vererek başladı.

"ÖLÜM BİZE NE UZAK BİZE NE YAKIN ÖLÜM..."
Erdoğan, şair Erdem Beyazıt'ın fikir dünyasında iz bırakmış bir isim olduğunu ve şiirlerinde bu ülkenin insanlarının sesini nefesini yansıttığını söyledi. Erdoğan şair Beyazıt'ın "Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm. Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm" dizelerini de okudu.

Geçtiğimiz gün hayatını kaybeden TFF Başkanı Hasan Doğan'ın vefatından duyduğu üzüntüyü de dile getiren Erdoğan, "Onun boşluğunu doldurmak kolay olmayacaktır. Ama doldurmak zorundayız. Geleceğe yönelik çok ciddi projelere imza koyalım ki, gençliğimizi kötü yollara gitmekten alıkoyalım. Bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edeceğiz" dedi. Erdoğan eski Enerji Bakanı Ersin Faralyalı'yı da anarak ailesine başsağlığı diledi.

"TÜRKİYE TARİHİ BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR"
Türkiye'nin tarihi bir süreçten geçtiğini belirten Başbakan Erdoğan, Türkiye'de modernleşmenin bürokrasi eli ile yürütüldüğünü, modernleşme talebinde bulunacak bir toplumsal kesimin bulunmadığını ve bu nedenle de siyasetin toplum üstü elitler arasında bir mücadele şeklinde algılandığını, toplumun isemodernleşme önünde engel olarak algılandığını savundu. Erdoğan, bugün yaşanan süreçte nüfusunun yüzde 70 şehirlerde yaşayan bir toplum haline geldiğini belirterek "Anadolu tarım toplumunu aşarak sanayi toplumu oldu. Bugün Türkiye'nin dünya ile irtibatı genişledi, zenginleşti. Bugün Türkiye'de demokrasi talebi toplumdan gelmektedir. Eski köhne siyaseti devam ettirenler bunu hala anlayamıyor. Türkiye yukarıdan aşağıya değil, aşağıdan yukarıya bir değişim yaşamaktadır" şeklinde konuştu.

AKP'nin 'Yeni Siyaset' anlayışının bu sosyolojik gerçekliği algıladığını söyleyen Erdoğan, "Siyaset toplumun üstünde işleyen bir kurum değildir. Demokrasilerde meşruiyetin tek kaynağı millettir. Bu muhaefet için de, iktidar için de böyledir. Milletin onayından geçmemiş bir 'milli menfaat' anlayışı kabul edilemez.

"MECLİS'İ VE SİYASETİ YOK SAYANLAR VAR"
Son dönemlerde TBMM'nin ve siyasi partilerin devre dışı bırakılmak istendiği yönünde girişimlerin olduğunu savunan Başbakan Erdoğan, "Burada bulunanlar rastgele, sallana sallana gelmiş kişiler değildir. Buradaki 550 kişi, 70 milyonun iradesidir. Demokratik mücadeleyi ve meşruiyeti sonuna kadar savunduk ve savunacağız" dedi. "Bu konuda muhalefetten de aynı çabayı bekliyoruz" diyen Başbakan Erdoğan, "Türkiye bir an önce hukuk dışı girişimleri tasfiye etmek durumundadır. Burada görev yargıya düşmektedir. Bizim görevimiz bu konuda kolluk kuvveti olarak yargıya destek olmaktır. Biz bugüne kadar yokluğu şikayet edilen siyasi iradeyi ortaya koyduk. Bunu muhalefetin de, basının da yapmasını bekliyoruz. 'Şu araştırılmasın, bu soruşturulmasın' şeklinde yaklaşımlar kabul edilemez" dedi.

BAYKAL'A ERGENEKON CEVABI
Başbakan Erdoğan; "Türkiye'yi çocuklarımızın gurur duyduğu bir ülke haline getirmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Biz mafyanın çetenin veya çetelerin avukatı değiliz. Ancak yargının ve savcıların yürütmeden beklediği yardımı vermeye hazırız. Bazıları neden soruşturmalardan rahatsızlık duyuyor. 'Başbakan acaba bir şeyler mi biliyor' diyorlar. Başbakan tabii ki birşeyler biliyor. Çünkü hesap Başbakan'dan sorulacak. O yüzden en az senin bildiğin kadar şeyi bilmek zorunda"şeklinde konuştu.