Yüzde 1'e düşürülen kredi faizleri, dosya parasıyla yüzde 2'yi dahi aşarken Tüketiciler Birliği vatandaşın bu masraflarla soyulduğunu söyledi
Bankaların müşterilerine kullandırdıkları tüketici kredilerinde dosya parası olarak adlandırılan ve kullanımından kaynaklanan masraflar cep yakıyor. Bankadan bankaya farklılıklar gösteren masraflar kullanılan kredinin yüzde 10'unu da aşıyor. Hatta faiz oranlarına göre farklılık gösteren masraf bedelleri faiz düştükçe artarken yükseldikçe azalıyor. Yani bankalar faizden doğan açığı masraf ile kapatıyor ve müşteriyi soyuyor.
SOYUP SOĞANA ÇEVİRİYORLAR
Bankaların, kredi talep eden tüketicilerden dosya ücreti, damga vergisi gibi bir takım ücretler aldıklarını ve tüketiciye almadığı paranın faizini ödettikleri ifade eden Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, tüketicilerin dosya ücreti ödeyerek bankaları zengin yapmamalarını söyledi. Bu tür masraflarla bankaların vatandaşı soyup soğana çevirdiğini ve özellikle bayram ve yılbaşı öncesinde kullanılan kredilerin ihtiyaç amaçlı ve küçük çaplı krediler olduğunu vurgulayan Kaya, yapılan kesintiler ile tüketicilerin ihtiyacının da karşılanmadığını belirtti.
MÜŞTERİ ÜZERİNDEN KAR
Kaya, 'Bir bankaya gidip 3 bin YTL'lik kredi talebinde bulunduğunuzda banka parayı, damga vergisi, pul parası gibi ücretler keserek veriyor ve size hayat sigortasını da satıyor. Siz 3 bin YTL talebinde bulunuyorsunuz fakat kesintilerden dolayı elinize geçen rakam 2 bin 400 YTL oluyor. Kuşun kanadını, bacağını kopararak veriyorlar sonra da bu kuşu uçurun diyorlar. Uçurun uçurabilirseniz' dedi. Bu yüzden vatandaşların kredi çekerken faize değil daha çok bu masraflara bakması gerektiğini ve dikkatli olmaları konusunda uyardı.
İMZA KAMPANYASI BAŞLATTIK
Kaya, 'Bu sebeple bankalar yılsonunda portföylerini yükseltiyor. Müşteri üzerinden kar yapıyorlar.' şeklinde konuştu.Kaya sözlerine şöyle devam etti: 'Bankalara duyulan güvenin sonucu almadığınız paranın faizini ödüyorsunuz. Tüketicilerden imza toplama kampanyasına başladık. Bu imzaları Devlet Bakanı Nazım Ekren'e ve Meclis Komisyonu'na ileteceğiz. Bu imzalar bankaları gerekli uygulamaları yapmaya yöneltecek.'
Alınan para değişiyor
Bir bankanın verdiği bireysel ihtiyaç kredisi kapsamında alınacak 5 bin YTL'lik bir kredide yüzde 1,69 oranındaki faiz tercih edilirse, ödenecek komisyon, dosya ve sigorta masrafları 200 YTL civarında oluyor. Ancak, aynı kredinin 0,53'lük faiz oranıyla alınması halinde, söz konusu komisyon ve masraflar, 500 YTL'yi buluyor. Böylece toplamda geri ödenen miktar, yüksek faizli seçenekle aynı seviyeye gelmiş oluyor. Bu yüzden, kredi kullanacak olanların faizden çok kesintilere dikkat etmesinde fayda var. Bankaların düşük faizli kredi vermesinde bir başka etken de bilanço büyütme isteği.
Bir de zorla hayat sigortası yapılıyor
Genelde dosya parası olarak adlandırılan bireysel kredi kullanımında ortaya çıkan bu masrafların içerisinde kişiye özel olarak yapılan istihbaratların masrafı, dosyanın parası ve hatta hayat sigortası gibi birçok kalem de yer alıyor. Özellikle hayat sigortasında yaşa göre farklı prim uygulandığı için krediyi kullanan kişinin yaşı da dosya parasının tutarını değiştirebiliyor. Yine bankadan bankaya önemli oranda farklılık göstermesine karşın kullanılan kredinin tutarına göre masraf miktarı da azalıyor veya artıyor.
Alınan ücretler ahlaki değil
Özel bir bankadan kredi talebinde bulunan tüketici Halil İbrahim Kethüdağoğlu, bankaların dosya ücreti almasını ahlaki bulmadığını söyledi. Maddi olarak zor durumda kaldığı için bankadan 4 bin YTL kredi talebinde bulunduğunu söyleyen Kethüdağoğlu, 'Banka bu paranın içinden 360 YTL'yi keserek bana 3 bin 640 YTL para verdi. Fakat faiz oranını ise 4 bin YTL üzerinden alıyor. Denize düşen yılana sarılır misali kabul etmek zorunda kaldım. Fakat gerçekten zor durumda olmasaydım kesinlikle bu krediyi almazdım. Bankaları biraz insaflı olmaya davet ediyorum' dedi.
Bunun adı silahsız soygun
Bankalar, hizmet bedeli, komisyon ve dosya ücreti adı altında kesinti yapıyor. İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO), bu kesinti bedellerinin dört ayda yaklaşık 4 milyar YTL olduğunu ortaya çıkardı. İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, bu konuda resmen silahsız br soygun olduğunu ifade etti. Arıkan, kredi alırken tüketiciden yapılan kesintilerde hiçbir standart uygulanmadığı, bankaların "keyfi uygulamaları" ve standartları "kendi koşullarına göre" belirledikleri hizmet bedelinde "uçurum" bulunduğu savundu. Yahya Arıkan, hizmet ve komisyon gelirlerindeki "tatlı kârın" bankaların bilançolarına da yansıdığını belirtti. Arıkan, hizmet verenlerin bunu para kazanmaksızın yapmasını değil, her sektörde olduğu gibi bankacılık sektörüne de bir standart getirilmesini önerdiklerini ifade etti.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...