Babacan:Düğmeye Basıyoruz 

Sabah - AB reformları için Başbakan Tayyip Erdoğan’ın talimatının ardından "düğmeye basacaklarını" belirten Babacan, "Önümüzdeki dönemde TBMM’yi yoğun bir faaliyet bekliyor" dedi.

Babacan, kısa ve orta vadeli reformları belirleyen Ulusal Program’ın, temmuz ayında hazır olmasına karşın Anayasa Mahkemesi kararının beklenmesini, "Bunun siyasi sahiplenmesinin önemli olacağını düşündüğümüz için beklettik" diye açıkladı.

’STANDARTLARI YÜKSELTMELİYİZ’
AB standartlarını anımsatan Babacan, Türk demokrasisinin AB standartlarına yükseltilmesi için şu mesajları verdi: "Demokrasinin işleyişi, temel hak ve özgürlükler konusundaki uygulamalar, hukukun üstünlüğü ilkesi... AB buralarda bir standart getiriyor. Eğer AB sürecine devam edeceksek ’artık duralım’ deme lüksümüz yok. ’Bizim demokrasimiz böyle, biz böyle bir demokrasi ile devam edelim. Türkiye’nin özel şartları vardır’ deyip kestirme şansımız yok. Türk demokrasisini AB standartlarına yükseltinceye kadar uğraşmak gerekiyor. Aksi takdirde bu sürekli masaya konacaktır ve üye olmamızı engelleyecektir."

KILIÇ’IN ÇAĞRISINA YANIT
Babacan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın parti kapatmaların zorlaştırılması için yaptığı çağrıya da, "Bakanlar Kurulu’nda tartışacağız. Önemli olan AB kriterleri. 27 ülke ne yapıyor buna bakmak ve Türkiye’ye biran önce bu standartları getirmek gerek" yanıtı verdi. Babacan şunları ekledi: "Bu parti kapatma ile sınırlı değil. Nihai kararlar siyasi olacaktır. Bunun yeri de önce Bakanlar Kurulu, fiilen de TBMM’dir. AB müktesebatına, Kopenhag siyasi kriterlerine, Venedik Komisyonu’na baktığımızda; ne yapılıp yapılmayacağı çok açık. Şu ana kadar pişman olduğumuz AB reformlaru olmadı. Belki bazı reformlar biraz gürültülü oldu. Ama sonuçta istifade ettik." Babacan, reformlar için davanın ardından Türkiye için önemli bir fırsat bulunduğuna işaret ederek, "Bütün bu zorlukları, sıkıntıları bu dönemde Türkiye fırsata dönüştürebilmeli" dedi.

’Davada akıl galip geldi’

Dışişleri Bakanı, Babacan Mahkeme’nin AK Parti kararı için de şu değerlendirmeyi yaptı: "Türkiye artık her şeyin özgürce rahatça tartışılabildiği bir ülke olmalı. Böyle olduğunda ortak akıl oluşuyor, rasyonalite galip geliyor. Mahkeme böyle bir karar aldı, başka türlü bir karar da olabilirdi daha olumluya doğru, ya da daha olumsuza doğru."

Siyasi reformlar

Babacan’ın elindeki mavi dosyada yer alan, Türkiye’nin AB’ye uyumu için gerekli siyasi reformlardan bazıları şöyle:

* Kamu Yönetiminin İşlevselliği.

* İşkence ve kötü muamelenin önlenmesi

* Yargıya erişim

* İfade dernek kurma barışçıl toplanma özgürlüğü

* Kadın hakları

* Tüm bireylerin ayrım yapılmaksızın tüm temel hak ve özgürlüklerden yararlandırılması

* Çocuk hakları

* Sendikal haklar

* Bölgesel dengesizliklerin azaltılması

* İşkence ve kötü muamelenin önlenmesi

* Uluslararası 5 anlaşmanın onaylanması

Ekonomik kriterler

Ulusal Program’da 350-400 safya olan ekonomik kriterlerle ilgili bazı reformlar şunlar:

* Kurumlararası ekonomi politikası koordinasyonun güçlendirilmesi

* Maliye politikası

* Para ve kur politikası - İşleyen bir piyasa ekonomisi

* Enerji sektöründe reform

* Tarım sektöründe reform

* Yatırım ortamının iyileştirilmesi

* Kayıtdışı ekonominin kontrolü İş gücü piyasası

* Sosyal güvenlik ve sosyal yardımlaşma

* Eğitim

* Sağlık

* Sendikalar yasası

Sivil toplum diyalogu başlıyor

Babacan, AB ile Türkiye arasında ilk defa Müzakere Çerçeve Belgesi’nde belirtilen Sivil Toplum Diyaloğu’nun da Eylül başında açıklanacağını duyurdu: "120 kadar sivil toplum projesinin adı kondu, 20 milyon euroluk AB kaynağı tahsis edildi. Şimdi 40 kadar belediye, 30 üniversite, 25 meslek örgütü, 25 gençlik odaklı örgüt muhataplarıyla birlikte çalışacak."